‘Türkiye saldırılar ile DAİŞ’in can simidi oluyor’ 2019-11-12 09:19:57   Nûdem Têkoşer   QAMIŞLO - Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye dönük başlattığı saldırılardan sonra DAİŞ’in uyuyan hücreleri devreye geçti. Qamişlo’da dün art arda bomba yüklü araçlar ile saldırılar gerçekleştirilirken, TEV DEM Eşbaşkanı Zelal Ceger, “Türkiye saldırılar ile DAİŞ’in can simidi oluyor” uyarısında bulundu. Özerk Yönetim Sözcüsü Elizabet Eysa Gewriye ise, “Türkiye’nin bugünkü işgal ve soykırım saldırılarının geçmişte de Osmanlıların halkımıza yönelik soykırımının bir devamıdır” dedi.   Türkiye’nin 9 Ekim’de başlattığı saldırılar devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarının birçok yerinde DAİŞ’in uyuyan hücreleri harekete geçti. Suriye’nin en güvenli bölgesi olan Kuzey ve Doğu Suriye’de Türkiye’nin saldırılarından sonra art arda bombalı araçlar ile saldırılar gerçekleşmeye başladı. Qamişlo’da patlama, Til Temir’de Süryani köylerine saldırı ve Dêrazor yolunda Ermeni rahibin babasıyla birlikte katledilmesi aynı gün yaşandı. Yaşanan bu olaylar akıllarda soru işaretlerine neden oldu.   Ardı sıra uyuyan hücreler harekete geçti   DAİŞ’in uyandırılan hücrelerinden biri Türkiye’nin saldırılarından üç gün sonra 11 Ekim’de Qamişlo’nun Münir Habip Caddesi’nde bombalı araçla bir saldırı gerçekleştirdi. Başka bir hücre ise 12 Ekim günü Hesekê’de DAİŞ çetelerinin tutulduğu bir cezaevine bomba yüklü bir araçla saldırı düzenledi. 23 Ekim’de de Konya’dan getirilen bir araç Qamişlo kent merkezinde patlatıldı. Dün ise Qamişlo kent merkezinde meydana gelen patlamada 6 sivil yaşamını yitirdi, 2'si çocuk 47 kişi de yaralandı. Patlama kentin kalabalık merkezinde yaşanırken, yine aynı saatlerde bomba yüklü bir motosiklet ile kentte bulunan kiliseye saldırı gerçekleştirildi.   ‘Türkiye saldırılar ile DAİŞ’in can simidi oluyor’   Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırılarıyla eşzamanlı DAİŞ’in uyuyan hücrelerinin harekete geçtiğinin altını çizen Demokratik Toplum Hareketi (TEV DEM) Eşbaşkanı Zelal Ceger, “23 Mart 2019’da DAİŞ’in yenilgisini tüm dünyaya duyurmuştuk. QSD, DAİŞ’in yenildiğini duyururken aynı zamanda uyuyan hücrelerinin olduğuna dikkat çekmişti. Türk devleti Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal ederek, DAİŞ’in uyuyan hücrelerinin can simidi oluyor” değerlendirmesinde bulundu.   ‘Erdoğan DAİŞ’i diriltti’   Zelal, DAİŞ’in yaptığı saldırılara ilişkin şunları belirtti: “Girê Spî ve Serêkaniyê’den harekete geçirilen Tebqa, Reqa, Minbiç, Qamişlo, Hesekê’de uyuyan DAİŞ hücreleri art arda patlamalar yaptı. En son Qamişlo’daki Konya’dan alınan bir araç patlatılmıştı. Patlamayı DAİŞ üstlenmişti. Bu patlamayla Türkiye ve DAİŞ ortaklığı bir kez daha belgelenmişti. Bugün yapılan patlamalardan anlaşılıyor ki, Erdoğan’ın işgaliyle uyuyan hücreler canlandı.”   DAİŞ’lilerin tutuldukları Hol kampı ve başka kamplarda açık bir şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendilerini kurtarmaya geldiğini söylediklerini hatırlatan Zelal, “DAİŞ talimatları Erdoğan’dan alıyor. Erdoğan’ın, devletin bütün imkanlarını kullanarak Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına ilişkin yaptığı işgalin en büyük amacı DAİŞ’i yeniden diriltmek” dedi.   ‘Kazanımlarımızı hedef alıyorlar’   Qamişlo Ermeni Katolik Kilisesi rahibinin babasıyla beraber Dêrazor yolu üzerinde katledilmesini de değerlendiren Zelal, şunları söyledi: “Çeteler, Hesekê’den Dêrazor’a giderken Ermeni rahibin arabasına yönelik suikast yapıyor. Süryanilere, Ermenilere, Kürtlere yönelik bu saldırıların amacı ortak kazanımlara yöneliktir. Patlamalarla halkı göç ettirmeye, kentleri işgal etmeye, halkımızı katletmeye çalışıyorlar. Halkımızın onlara cevabı; bulunduğu her yerde güvenliği sağlamada kendini sorumlu görerek yaşamalı ve DAİŞ’in ölü hücrelerinin dirilmesine fırsat vermemeli.”   Zelal son olarak, patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.   Süryani Elizabet: Saldırıyı kınıyoruz   Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Sözcüsü Elizabet Eysa Gewriye, “Qamişlo’da gerçekleşen terör saldırısında siviller hedef alındı. Teröristlerin amaçları bölgenin güvenliğini bozmak. Bu saldırılar bütün Kuzey ve Doğu Suriye’yi tehdit ediyor. Halkın huzurunu bozuyorlar. DAİŞ’in düzenlediği saldırılardır. Saldırıda siviller yaşamını yitirdi. Saldırıyı lanetliyoruz. Kınıyoruz” dedi.   ‘Hristiyanlara tahammülleri yok’   Qamişlo Ermeni Katolik Kilisesi rahibi ve babasını Dêrazor yolunda katleden DAİŞ’in saldırısına da dikkat çeken Elizabet, “Rahip İbrahim ve babasının katledilmesiyle halk düşmanı olduklarını gözler önüne serdiler. Bu katliamla da burada yaşayan Hristiyan halkına mesaj vermek istediler. Anlaşılıyor ki insanların kanına doymayan DAİŞ, halkların iradesine ve inancına saldırıyor ve tahammül edemiyor” diye belirtti.    ‘Soykırım planının bir parçası’   Ermeni ve Süryani halkına yönelik saldırıların soykırım planının bir parçası olduğunu söyleyen Elizabet, “Til Temir’in Hristiyan köylerine yönelik ağır saldırılar var. Bu saldırılar, bize Asuri ve Süryani halkına yönelik yapılan Seyfo katliamını hatırlatıyor. Türkiye’nin bugünkü işgal ve soykırım saldırılarının geçmişte de Osmanlıların halkımıza yönelik soykırımının bir devamıdır” dedi.   Ne olmuştu?   11 Ekim günü Qamişlo merkezde DAİŞ çeteleri tarafından bir lokantaya bombalı araçla saldırı gerçekleştirilmişti. Saldırı sonucu 1 kişi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Saldırıyı ise DAİŞ üstlenmişti.    Qamişlo kent merkezinde 23 Ekim günü postane binası yakınlarında bulunan güvenlik kavşağında bomba yüklü bir minibüs infilak etti. Patlamada bir sivil yaralandı. Minibüsün üzerinde Konya’daki bir oto galeri isminin yer alması dikkat çekti.   İstihbarat birimlerinden operasyon   Özel birimler kuran Rojava İstihbaratı DAİŞ’in uyuyan hücrelerini etkisizleştirme çalışmalarına hız vererek, Qamişlo’da takibe aldığı bir uyuyan hücreyi çökertmek için operasyon düzenlemişti. Üç günlük takipten sonra bir DAİŞ ekibinin kaldığı yere operasyon düzenleyen güvenlik birimleri, saldırılar için harekete geçmeye çalışan bu hücreyi çökertmişti. Adının açıklanmasını istemeyen özel birim sorumlusu, operasyonla çökertilen DAİŞ hücresinin suikast, bombalı araçla saldırı yapma, Türkiye’ye askeri bölgeler ve özerk yönetim kurumlarının koordinatlarını verme çalışmaları yürüttüklerini bildirmişti.   Ayrıca istihbarat yetkilisinin verdiği bilgilere göre hücrenin üç üyesi Türkiye’nin 2016 yılında Cerablus’ta başlattığı ve adına “Fırat Kalkanı” verdiği saldırılar içerisindeki çete grupları içinde yer almıştı. Çökertilen hücrede yer alan iki kişinin ise kitlesel katliamlar yapmak için Minbiç’ten Qamişlo’ya gittiği belirtilmişti.