Ayşe Acar Başaran: Hiçbir dönemde bu kadar kanunsuzluk görülmedi 2019-11-07 13:36:21   ANKARA - Gündemdeki gelişmelere ilişkin konuşan HDP’li Ayşe Acar Başaran, “Bu ülke DGM, İstinaf Mahkemeleri’ni görmüştür ama hiç bir dönem bu kadar kanunsuzluğun kol gezdiği bir dönem olmamıştır. Böyle bir dönemde bize geri adım atın diyorlar. Defalarca söyledik gözaltındaki arkadaşlarımız da söyledi. Vazgeçmeyeceğiz” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran HDP’li belediyelere atanan kayyımlara ve son dönemde artan gözaltı operasyonlarına dair HDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.   ‘Her gün gözaltı operasyonları ile uyanıyoruz’   HDP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarının devam ettiğini söyleye Ayşe, “Her gün gözaltı operasyonları ile güne uyanıyoruz. Bugün de Şırnak Beytüşşebap’ta il eşbaşkanlarımızın içinde bulunduğu gözaltılar var. Sayının artacağı söyleniyor.  Bizleri demokratik siyasetle yenemeyeceğini düşünen iktidar yargı eliyle bizi, partimizi tasfiye etmeye çalışıyor. Dün de Ankara’da 9 kadın arkadaşımız havuz medyası tarafından terörize edilerek gözaltına alındılar. Arkadaşlarımızın avukatlarla görüşme talebi reddedilmiş avukatların savcıyla görüşme talepleri de reddedilerek verilen dilekçe iade edilmiş. Dosyada kısıtlılık kararı olduğu belirtilmiş ama bununla ilgili bir belge iletilmemiş. Kadınların neden gözaltına alındıklarına dair bir bilgi verilmemiştir. Türkiye’de bir süredir önce suçlu oluyorsunuz sonra da bu suçtan aklanmaya çalışıyorsunuz” dedi.   ‘Sohbet adı altında yasadışı ifade alınmak istenmiş’   Masumiyet karinesinin her gün iktidar eliyle ihlal edildiğine dikkat çeken Ayşe, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan bu görüşmelerde kadınların sohbet adı altında yasadışı bir şekilde ifadeleri alınmak istenmiş. İfadeleri alındığı tespiti alınmış kadınların toplu fotoğraflarının çekilmesi istenmiş. Bu fotoğrafların neden çekildiğini de Selçuk Mızraklı gözaltına alınırken fotoğrafından biliyoruz. Sağlık sorunu olan kadınlara su bile verilmemiş, saatlerce yemek verilmemiş. Türkiye’de maalesef hukuk ve yargı ayaklar altındadır. Her gün partimize yönelik bu operasyonlar devam ediyor. Haftaya da her defasında bir kayyım haberi ile uyanıyoruz. Bu haftaya da yine bir belediyemize kayyım atanması haberiyle uyandık. Bugüne kadar KHK’li oldukları gerekçesiyle yerlerine 2’nci sıradaki AKP’liler ile beraber toplam 21 belediyemize kayyım atanmış, gasp edilmiştir. Bu 21 belediye içinde Diyarbakır,  Mardin ve Van büyükşehir belediyelerimiz var. Kayyım atanan bu belediyelerden şu an 10’unun eşbaşkanı tutuklandı.”   ‘İtirafçıların cümle hataları bile aynı’   Belediye başkanlarının tutuklanmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ayşe, şunları söyledi: “Selçuk Mızraklı dosyasında iftiracı sanık Mayıs 2016’da teslim olmuş, 3 yıl boyunca beklemiş; ta ki Selçuk Mızraklı DBB adayı oluyor seçime 11 gün kala herhangi bir ifadesi yok. 3 yıl sonra 20 Mart 2019’da her nasılsa Mızraklı ile ilgili ifade veriyor ve her nasıl oluyorsa Selçuk mızraklı hakkında ifade veriyor, bunlar basına servis edildi ve gerçeklikten uzak bazı beyanlar bahane ediliyor. ‘Mızraklı örgüt mensuplarını tedavi ediyor’ diye. Maalesef bu belediye eşbaşkanımızın tutuklanmasına gerekçe yapıldı. Kezban Yılmaz’la ilgili iftiracı tanık 3 yıl boyunca herhangi bir ifade vermemiş. Diyarbakır’da yöneticilik yapan avukatlık yapan Kezban Yılmaz ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmamış; ta ki Yılmaz aday olmuş seçime kalmış 4 gün. Bu itirafçı tanık beyanlarda bulunmuş ve onun kadın yapılanması içinde olduğuna dair iftiralarda bulunmuş. 3 yıl sonra her nasılsa adaylığı kesinleşiyor seçimin sonucu aleni bir şekilde ortaya çıkıyor ve arkadaşımız bu beyanla tutuklanıyor. Yine Kocaköy Belediye Eşbaşkanımız Rojda Nazlıer’in dosyasında iki tane iftiracı tanık var. Aynı beyanlarda bulunuyor, aynı cümlelerle ifade veriyorlar. Noktası virgülü değişmiyor. Yazım yanlışların dizilişi bile değişmiyor. Aynı cümle değişikliği yok. Cümle hataları bile aynı. Cümlenin hatalı dizilişi bile aynı.”   ‘Suç uydurularak tutuklandılar’   Saray Belediye Eşbaşkanı Caziye Duman’ın da aynı iftiralara maruz kaldığını ifade eden Ayşe,  şöyle konuştu: “Adaylıkları kesinleşince yalan ve amiyane tabirle iftiralarda bulunuyor. Aday tanıtımları dahil 8 Mart ve Newroz etkinlikleri suç sayılmış. Newroz etkinliklerine ilişkin Mızraklı ve Yılmaz’a aynı sorular sorulmuş yasadışı sloganlar atılmış siz bunları tespit edebilir misiniz? Milyonlarca insanın olduğu bir alanda kimin slogan attığının tespiti bizim belediye eşbaşkanlarımıza bırakılıyor. Uyduruk gerekçelerle arkadaşlarımız tutuklandı. Belediye eşbaşkanlarımız tutuklandılar ve kendi yerleşim yerlerinden çok uzak yerlere sürgün edildiler. İddialar ne uyduruk iddialar. Anayasa çok açık. İşledikleri bir suçtan görevden uzaklaştırılabilirler. Peki bu arkadaşlarımızın görevleri ile ilgili bir suç var mı yok.”   ‘DGM’yi de istinafı da gördük böyle bir kanunsuz dönem görülmemiştir’   Kızıltepe Belediye Eşbaşkanının belediye kapısına giderken kayyım atandığını öğrendiğini vurgulayan Ayşe, “Belediyeye çalışmak için giderken bir polis memuru tarafından engellendi ve buraya kayyım atandığını söylediler. Henüz bu uzaklaştırmalarla ilgili bir tek adım atılmış değil. Sadece Selçuk Mızraklı ile yürütmenin durdurulması kararı reddedildi. Bu ülke DGM, istinaf Mahkemelerini görmüştür ama hiç bir dönem bu kadar kanunsuzluğun kol gezdiği bir dönem olmamıştır. Böyle bir dönemde bize geri adım atın diyorlar. Baskı ile yapamadıklarını fiilen gerçekleştirmek istiyorlar. Demokratik siyasetten vazgeçmemizi istiyorlar. Defalarca söyledik, gözaltındaki arkadaşlarımız da söyledi. Vazgeçmeyeceğiz. Toplum neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Kayyımın da icraatlarını gördü, bizim belediyelerin de. Bu uydurma gerekçelerle birçok belediyemize kayyım atanarak vatandaşlık haklarımızın elimizden alındığını görüyoruz” diye konuştu.   ‘Kürtlere siz vatandaş olarak kabul edilmiyorsunuz deniliyor’   “Kürtlere şu söyleniyor: Siz vatandaş olarak kabul edilmiyorsunuz. Çünkü vatandaş olmanın belli kriterleri vardır. Seçme ve seçilme hakları vardır ama Kürtlerin seçme seçilme hakkı yok” diyen Ayşe, “Bu ‘Ben oraya sömürge valilerini atarım’ demektir. Mardin Valiliği kayyım sisteminin çok iyi olduğunu ve bundan sonra Türkiye’de belli bölgelerde bu sistemin uygulanmasını istemişti. İçişleri Bakanı bu talebi yerine getirerek kayyım atadı. Bütün bu yönelimlere bizi demokratik siyasetin dışına çıkarma girişimlerine karşı geri adım atmayacağız. Bu toprakların asli unsurları olan bizler siyaset yapmaktan, topluma umut olma iddiamızdan hiç bir şekilde geri adım atmayacağız. Kaybedenler bugün bu halkın iradesini varlığını kimliğini, tarihini kabul etmeyenler olacak. Onlar da benzer iktidarlar gibi tarihin çöp sepetinde yerlerinde yerini alacaktır. Bizler burada olmaya siyaset yürütmeye devam edeceğiz” dedi.