Kadınlardan ‘Kırmızı fularlar sokağa’ kampanyası için çağrı 2019-10-31 18:50:51   İZMİR – Bornova Kadın Derneği, yaptığı açıklama ile 25 Kasım’a kadar kadın örgütlerine “Kırmızı fularlar sokağa” kampanyasına katılarak kadına yönelik şiddetin boyutunu görünür kılmaya çağırdı.    İzmir’de Bornova Kadın Derneği, Bornova’da bulunan Küçükpark’ta kadın katliamlarına, ikinci yargı paketinde yer alan düzenlemelere ve ekonomik krize ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek pankartının açıldığı açıklamada, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Açıklamayı kadınlar adına Bornova Kadın Derneği Başkan Yardımcısı Songül Dolu okudu.    ‘Çocuk istismarı yasası gündeme dahi getirilmemelidir’   Türkiye’de kadına yönelik şiddetin oranının gün geçtikçe arttığını söyleyen Songül, 2015-2018 yılları arasında bin 559, son 3 yılda ise 932, 2019’un ağustos ayında 49, Eylül ayında ise 53 kadının erkekler tarafından katledildiğini kaydetti. Eylül ayında katledilen kadınların dördünün İzmir’den olduğunu belirten Songül, “İkinci yargı paketi kapsamında nafaka hakkının sınırlandırılması ile çocuk istismarına evlilik yoluyla af getirilmesi kasım ayı içerisinde Meclis’te görüşülecek. Daha önce defalarca dile getirdik, çocuğun istismar failiyle evlendirilmesi durumunda cezanın ertelenmesi ya da affedilmesine ilişkin bu düzenleme, istismara devlet eliyle izin vermektir. Mağduriyeti doğuran cinsel istismarın cezalandırılması değil, yasaların hızlı bir şekilde ve etkin olarak uygulanmamasıdır. Bu konu her gündeme geldiğinde çocuk istismarında artış yaşanıyor olması tesadüf değildir. Bu düzenleme Meclis’te görüşülmemeli ve bir daha gündeme dahi getirilmemelidir” dedi.   ‘Nafaka hakkı sınırlandırılmamalıdır’   Erkek mağduriyeti adı altında yoksulluk nafakası olarak bilinen nafaka hakkına da sınırlandırma getirilmek istendiğini söyleyen Songül şöyle devam etti: “Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre boşanmış ya da eşinden ayrı yaşayan kadınların yüzde 75´i fiziksel ya da cinsel şiddet, yüzde 80’i ise duygusal şiddet ve istismara maruz kalmaktadır. TÜİK verilerine göre ise kadınların istihdama katılım oranı yüzde 34’e çıkmaktadır. Nafaka hakkı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığı, kadın istihdamının düşük olduğu, ücretsiz kreş ve bakım evleri imkanlarının olmadığı ülkemizde, düşük gelirli ya da ev içi emek, çocuk ve yaşlı bakımı gibi nedenlerle çalışamayan, çalıştırılmayan kadınların boşandıktan sonra ayakta kalabilmesi için zorunludur. Tam ve gerçek eşitlik sağlanıncaya kadar kadınları istemedikleri evliliği sürdürmeye mecbur bırakacak, ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddeti doğuracak böyle bir düzenlemeyi kabul etmiyoruz.”   ‘Savaşa değil kadınlara bütçe’   Ekonomik krizin eşitsizliği ve kadına yönelik şiddeti tırmandırdığını, kadınların ev içi yüklerini de arttırdığını vurgulayan Songül kadın ve çocuklara dönük şiddeti tırmandıran savaşa, silahlanmaya değil kadınlara bütçe istediklerini dile getirdi. Kadınlara yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelere bütün şiddet türlerini önlemek amacıyla gerekli yasal önlemleri alma yükümlülüğü getirdiğini hatırlatan Songül, “İstanbul Sözleşmesi dediğimiz bu sözleşme 25 Kasım 2011’de TBMM'de kabul edildi ve 1 Ağustos 2014 tarihinde de yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi şiddete uğrayan ve uğrama riski bulunanlara, özellikle kadınlara ve çocuklara ilişkin koruyucu ve önleyici maddeler içermektedir. Kadın örgütlerinin mücadelesiyle 8 Mart 2012 tarihinde 6284 sayılı yasa kabul edildi. Bu hayati öneme sahip bu yasa ve sözleşmeler, geleneksel aile yapısına uymadığı safsatasıyla yürürlükten kaldırılmak isteniyor. Bizler bu yasaların daha etkin kullanılmasını istiyoruz” diye belirtti.    Son olarak kadınlara çağrıda bulunan Songül, “Tüm kadınları ve kadın örgütlerini 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne kadar şiddeti görünür kılmak amacıyla başlattığımız ‘kırmızı fularlar sokağa’ kampanyasına katılmaya davet ediyoruz” dedi.    Açıklama, sloganlarla sona erdi.