‘Cenevre’ye Suriye halklarının gerçek temsilcilerinin katılması gerekiyordu’ 2019-10-31 09:12:45   Nûdem Têkoşer- Roj Hozan   QAMIŞLO - Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan Kürtlerin çağrılmadığı Suriye Anayasa Komitesi’nin toplantısını değerlendiren Toplumsal Adalet Divanı Üyesi Avukat Aynur Paşa, “Türkiye, Suriye’nin topraklarına tecavüz etti. Türkiye’nin toplantıya katılması yerine işlediği savaş suçları nedeniyle yargılanmalı. BM’nin Cenevre’de düzenlediği toplantıya, Suriye halklarının gerçek temsilcilerinin katılması gerekiyordu” dedi.    2011'den bu yana devam eden Suriye iç savaşına siyasi çözüm geliştirmek adına Türkiye, Rusya ve İran arasına yürütülen görüşmeler sonucu oluşturulan Suriye Anayasa Komitesi ilk toplantısını İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirdi. Kuzey-Doğu Suriye’ye 9 Ekim’den bu yana saldırılarda bulunan Türkiye’nin toplantıya katılması, Özerk Yönetimin ise toplantının dışında bırakılması tepkilere neden oldu. Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre çatısı altında Kürtsüz gerçekleşen Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının devam ettiği anda, bir grup BM giriş kapısı önünde bulunan demirlere kendilerini zincirleyerek toplantıyı protesto etti.    Kürtsüz toplanan Suriye Anayasa Komitesinin toplantısını değerlendiren Kuzey-Doğu Suriye Toplumsal Adalet Divanı Üyesi Avukat Aynur Paşa, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar nedeniyle yargılamak yerine BM’nin düzenlediği Suriye Anayasa Komitesi toplantısına katılmasına tepki gösterdi.    ‘AİHM’in kararları hukuki değil siyasidir’   Efrîn’de Türkiye’nin işlediği savaş suçlarından bir belge hazırlayıp yargılanması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduklarını belirten Aynur, insan hakları savunucuları ile birlikte belge için Türkiye’nin saldırılarında evi yakılan, çocukları kaçırılan, eşyaları çalınan, yakınlarını kaybeden, zeytin ağaçları yakılan, bir çok kişiyle görüştüklerini dile getirdi. Aynur, mağdurların Türkiye’nin yargılanması için bireysel davalar da açıklarını kaydetti. AİHM’in açılan davaları reddettiğini belirten avukat Aynur, AİHM’in Türkiye’nin yargılanmasının önüne geçen kararının hukuki değil siyasi bir karar olduğuna dikkat çekti.    ‘DAİŞ’i tekrar canlandıran Türkiye’dir’   Türkiye’nin, Suriye’nin topraklarına saldırılar düzenleyerek savaş suçu işlediğini ve taraf olduğu sözleşmeleri ihlal etmesine rağmen bugüne kadar uluslararası alanda yargılanmadığını söyleyen Aynur, insan hakları savunucularına hukuki yollarla Türkiye’nin savaş suçundan yargılanması için daha fazla uluslararası baskıya ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.  “Savaş hukuku ve ahlakı var. Türkiye savaş hukukunu ayaklar altına alarak defalarca Suriye topraklarına tecavüz etti” diyen Aynur, “’Güvenli Bölge’ oluşturma adı altında en büyük suç ve terör örgütü DAİŞ’i tekrar canlandıran Türkiye’dir. Taraf olduğu Cenevre Sözleşmesini ve diğer savaş sözleşmelerini Suriye topraklarına ayak bastığı günden beri çiğniyor. Savaş suçunun siyasetçi Hevrîn Xelef’e pusu kurup katletmekle, sivillerin evlerini savaş uçaklarıyla yıkmakla, binlerce sivilin göç edip mağdur olmalarıyla, kadınların esir düşmeleriyle, sağlıkçıların öldürülmeleriyle, hastanelerin vurulmasıyla işlendi” diye kaydetti.   ‘Bizlerin de bu toplantıya katılması gerekirdi’   Savaşa aktif katılmayan ve esir düşenlere ilişkin Cenevre Sözleşmesinin 3’üncü maddesinin uygulanması yerine, kadın esirlere yapılanların tam bir ahlak dışılık olduğuna vurgu yapan Aynur, Suriye İnsan Hakları savunucularına esirler hakkında bilgi vererek, esirlere yapılan uygulamaların hukuk dışı olduğunu ve kamuoyu oluşturmaları için destek istediklerini aktardı. BM’nin Cenevre’de düzenlediği toplantıya, Suriye halklarının gerçek temsilcilerinin katılması gerektiğini ifade eden Aynur, “Üçüncü yol olan bizlerin de bu toplantıya katılması gerekirdi. Çünkü burada bir sistem inşa eden, toplumun her türlü sorununa cevap olan yönetimimizdir. Ne Türkiye’nin ne de başka bir ülkenin Suriye’deki iç işlerine karışmaya hakkı yoktur. Suriye’nin geleceği hakkında Suriye’de yaşayan halkların karar vermesi gerekiyor. Devletin Cumhuriyet mi federal sisteminin mi olacağı, idari sistemin ne olacağı, asayişinin nasıl örgütleneceği hakkında karar verecek olan halklardır, Türkiye veya başka bir ülke değil” dedi.    ‘Türkiye’nin yaptıklarına göz yumuluyor’   Avukat Aynur “Türkiye’nin Cenevre’deki toplantıda söz hakkına sahip olmadığını, işlediği savaş suçlarından dolayı yargılanması gerekiyor. Hiçbir devlet hukuku işletmiyor, siyasi kararlar veriyor. Türkiye o yüzden bu kadar rahat her suçu yapıyor” diyerek Türkiye’nin yaptıklarına göz yumulduğuna vurgu yaptı. Savaşın en büyük mağdurunun kadınlar olduğunu söyleyen Aynur, “Savaş nedeniyle binlerce kadın yerinden yurdundan edildi. Çocuklarıyla göç yollarına düştü. Açlık ve yoksullukla pençeleşiyor. Eşlerini savaşta yitirdiler. Çocuklarından haber alamıyorlar. Hamile kadınlar savaş nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Savaş uçakları, havan ve toplantın çocukların psikolojilerini bozdu. Burada, insan hakları savunucularının ve vicdan sahibi olan herkesin yardımına ihtiyaç var” diye belirtti.