‘Savaşta en fazla çocuklar ve kadınlar mağdur oluyor’ 2019-10-19 18:50:42   İSTANBUL – Sultangazi’de kadınları koruma altına alan 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesini tartışıldığı söyleşide konuşan Sultangazi Kadın Dayanışması üyesi Filiz Bahar, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarında en fazla çocuk ve kadınların mağdur edildiğini söyledi.    Sultangazi Kadın Dayanışması, kadınları koruma altına alan 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ni Gazi Cemevi’nde düzenledikleri söyleşiyle tartıştı. Söyleşinin olduğu salona “Geleceğimiz ve haklarımız için 6284 yasasını, İstanbul Sözleşmesini konuşuyoruz” pankartı asıldı. Çok sayıda kadının katıldığı söyleşide,  Avukat Gülşah Kaya ve stajyer avukat Yekbun Sevdalı konuşmacı olarak  yer aldı. Sultangazi Kadın Dayanışması üyesi Filiz Bahar ise söyleşinin moderatörlüğünü yaptı. Avukat Gülşah Kaya 6284 Yasalı Kanun başlığını değerlendirirken, avukat Yekbun Sevdalı ise İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açtı.   ‘En fazla kadınlar ve çocuklar mağdur oluyor’   İlk olarak söz alan Filiz Bahar, Sultan Gazi Kadın Dayanışması’nı anlatı. Filiz, kadınların yaşadığı sorunlara işaret ederek, “Bizi bir araya getiren nedenlerimiz fazla. Bu yüzden bir arada olmak önemlidir” diye belirtti. Filiz, Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırılara da işaret ederek, “Rojava’daki vahşete hepimiz tanıklık ediyoruz. Savaşta en fazla çocuklar ve kadınlar mağdur oluyor” dedi.   ‘Türkiye ilk imzacılardan biri’   Ardından konuşan Avukat Yekbun Sevdalı ise, İstanbul Sözleşmesi’nden söz etti. Yekbun, Türkiye’nin sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak, sözleşmenin silahlı, çatışmalı dönemlerde de koruma yükümlülükleri olduğunu vurguladı. Fiziksel, psikolojik, ekonomik, dijital şiddete değinen Yekbun, dijital medyanın yeni bir şiddet biçimi olduğunu belirterek, “Kullanılan sosyal medyanın şifreleri alınarak uygulanan bir şiddet türüdür” dedi.    Yekbun devamında, “Şiddetin uygulayan kişi ne zaman nasıl şiddet uygulayacağını çok iyi biliyor. İşinde patrona sinirlenip evde eşine şiddet uygulayabiliyor ve patrona çok sinirlendim diyor. Şiddet uygulandığında polis eve geldiğinde rahat bir şekilde kapıyı açıp polise kapıyı açabiliyor. Kadının bedeni üzerinde yetki sahibi olduğunu tasarruf ediyor” diyerek bunu öğretenlerin aile, haberler, diziler, adalet ve ordu olduğunu ifade etti.   ‘Sözleşme şiddeti önle diyor’   İstanbul Sözleşmesi’nde şiddetin sadece eşten değil, kardeşten ve diğer erkeklerden de geldiğine yer verdiğini belirten Yekbun, “İstanbul Sözleşmesi şiddeti önle diyor. Soruşturma aşamasında aktif yol alman gerekiyor diyor. Bunu sağlamak devletin görevidir diyor. Devlet bu şiddeti önleyemezse şiddeti uygulayanlarla ortak fail olarak görüyor” dedi.    ‘Erkek kadına ‘güvencen benim’ diyor’   Nafaka hakkına ilişkin de konuşan Yekbun,  “Nafaka kusurlu tarafın kusursuz tarafa verdiği bir şeydir. Günümüzde 50-300 arası bir rakam bu. Ancak erkekler bunu vermemek için sigortalarını iptal ediyor” dedi. Kadın istihdamının çok düşük olduğunu söyleyen Yekbun, “Erkek kadına güvencen benim diyor ama boşandığında kadını ortada bırakabiliyor” ifadesini kullandı.    ‘Şu ana kadar bir gelişme yok’   İstanbul Sözleşmesinin Kadın Kurumları Örgütleriyle işbirliği yapılmasını öngören maddesine değinen Yekbun, “2014’te yürürlüğe girdi şuana kadar bir gelişme yok. İstanbul Sözleşmesi kadın kurumları ile işbirliği yap diyor. Ancak kayyımlarına atandığı yerlere baktığımız zaman 52 kadın kurumu çalışması durduruldu. Birçok kadın kurumu çalışanı gözaltına alındı. Türkiye İstanbul Sözleşmesini bu şekilde anlıyor” diye vurguladı.   ‘Yasa şiddet mağdurunu koru diyor’   Avukat Gülşah Kaya ise İstanbul Sözleşmesini imzalayan Türkiye’nin kadına yönelik şiddeti önlemediğini söyledi. 6284 yasasının İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerinden sadece biri olduğunu dile getiren Gülşah, 6284 yasasının İstanbul Sözleşmesi’nin ön gördüğü bir yasa olduğunu vurguladı. “Yasa şiddet mağduru bir kadın varsa onu koru diyor.  Şiddet görecek biri varsa da onu önle diyor. Bu yasa kadının yakınındaki erkekten tutalım uzağındaki erkeğe kadar şiddet görülüyorsa bu yasadan faydalanmayı ön görüyor” diye belirtti. Gülşah, Kadınların 6284 yasası çerçevesinden haklarından bahsetti. Kanunun delil istemediğini sözlerine ekleyen Gülşah, “Delil istememek çok önemli. Ve mahkemelerinin de hemen karar vermesi de önemlidir” diye belirtti. Gülşah, kadınların olası bir şiddet karşısında neler yapacağını da anlattı.    Söyleşi soru cevap bölümüyle son buldu.