Nusaybinlilerin dilinden dökülen ilk kelime: Barış 2019-10-14 09:12:33   MARDİN - Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük askeri operasyon sonrası çatışmaların merkezi haline gelen Nusaybin'de, tepkilerin hedefinde operasyon emrini veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var. Kent sakinlerinin dilinden dökülen ilk kelime ise “barış” oldu.   Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük 9 Ekim günü başlatılan askeri operasyonla birlikte Qamişlo kenti sınırındaki Mardin'in Nusaybin ilçesi şiddetli çatışmaların merkezi haline geldi. İlk 3 güne oranla bombardıman ve silah seslerinin kısmi olarak azaldığı kentte, sınıra yakın mahallelerde bulunan evlerin birçoğu boşaltıldı. Sınırdaki evlerini boşaltan ailelerin birçoğu ya iç kesimdeki mahallelerde bulunan akrabalarının yanına ya da kente komşu olan Artuklu, Midyat, Kızıltepe ve Cizre'ye yerleşti. Gidecek yer bulamayan sınırdaki kimi aileler ise, evlerinin en güvenli köşesinde yaşamlarını sürdürüyor.   Tepkilerin hedefinde Cumhurbaşkanı var   Tüm yaşananlara rağmen kent sakinlerinin büyük bir bölümü göç etmeyi tercih etmedi. Nereden geleceği belli olmayan patlayıcılardan kaynaklı endişeli olan yurttaşlar, genelde ya dışarıya çıkmıyor ya da evlerinin dibindeki gölgelerde yaşanan gelişmeleri takip ediyor. Savaşın bir an önce son bulmasını isteyen yurttaşların en büyük tepkisi ise, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a.    ‘Bir an önce barış sağlansın’   Tek isteklerinin barış olduğunu ve kimsenin ölmesini istemediklerini belirten yurttaşlardan Hamide Yarul, “Türk ve Kürt halkı ölüyor. Halkın büyük çoğunluğu savaş gerekçesiyle ikinci kez göç ediyor. Bir an önce barış sağlansın” çağrısında bulundu.   Sultan Göktürk ise, halkın bir kez daha mağdur edilmemesi gerektiğine işaret ederek, "Bizler barış istiyoruz. Allah bu zulüm ve zorbalığı kabul etmesin. Ben şimdi evimdeyim. Nusaybin halkının çoğu terk etti. Bizler bir daha savaş yaşanmasını istemedik. Bu savaş sonlansın” dedi.   ‘Artık savaş son bulsun'   Çocuklarının korkudan dolayı uyuyamadığını aktaran Keziban İnal da, “Bu savaşın bitmesini istiyoruz. Kan dökülmesini, çocukların, gençlerin ve yaşlıların ölmesini istemiyoruz. Kaç gündür psikolojimiz bozuldu, yemek dahi yiyemiyoruz. Artık bu savaş son bulsun” diye seslendi.   İsmini vermek istemeyen bir başka kadın ise, kamera karşısında şöyle tepkisini dillendirdi: "Hangi birini konuşalım? Yaralıları, elleri ve kolları kopanları mı? Ölenleri mi konuşalım? Biz dert ve kahırdan artık robot olduk. Erdoğan’a ne yapmışız? Erdoğan bizlerden ne istiyor? Erdoğan bizleri de Türk halkını da öldürüyor. Erdoğan kimsenin dostu değildir. Ne hakkı var? Ne yaptık ki bize tank ve topla atış yapılıyor."   ‘Bu halimizle nereye gideceğiz?’   Engelli 3 çocuğu ile mahallede yalnız kalan ve gidecek bir yeri olmayan Hüsniye Karataş ise, gözyaşları arasında başlatılan savaşa sert tepki gösterdi. Hüsniye, “10, 18 ve 29 yaşlarında 3 engelli yatalak çocuğum var. Biz barış istiyoruz. Bütün yaralılarımız evdedir. Bizler evlerimizi zorla yaptık. Bize mermi atmaya ne hakları var. Bizler barış istiyoruz. Gece gündüz ayaktayız. Biz bu fakir halimizle nereye gideceğiz” diye konuştu.