‘Hasta mahpuslara yavaş yavaş ölüm dayatılıyor’ 2019-10-14 09:05:54   ANKARA - Hasta tutsakların sağlığa erişimi önündeki engelleri anlatan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, “Hasta mahpuslara yavaş yavaş ölüm dayatılıyor” dedi.    Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutsaklara yönelik hak ihlalleri ağırlaşırken, hasta tutsakların sağlığa erişimi koşulları da zorlaştırılıyor, hatta imkansızlaştırılıyor. Tedaviler yapılmadığı için çok sayıda hasta tutsak, cezaevlerinde yaşamını yitiriyor. Sayıları bini bulan hasta tutsaklar için henüz atılan bir adım yok. İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyesi Nuray Çevirmen, hasta tutsakların durumunu değerlendirdi.   ‘İnsan onuruna aykırı muamele’   Sincan ve Kayseri Kadın Kapalı cezaevlerinde çok sayıda hasta tutsak olduğunu ancak başvuru sayısının çok az olduğunu belirten Nuray, “Sincan Cezaevi’nde 10 hasta kadın tutsak ile ilgili bilgi sahibiyiz. Ama sayısal olarak bu çok daha fazla. Sadece siyasi değil, adli mahpuslarda da var. Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde iki tane hasta tutuklu kadının bilgisine sahibiz. Kadın mahpusların sağlık sorunları ile ilgili yaşadıkları ciddi hak ihlalleri meydana gelmekte. Bunların en önemlisi de sağlığa erişim konusunda önlerindeki engeller. Tek kişilik ring araçları ile hastanelere götürülüyor ve hastanede kelepçeli muayeneye maruz kalıyorlar. İnsan onuruna aykırı muameleden kaynaklı hastaneye gitmeyi de istemiyorlar” dedi.   ‘Hasta mahpuslara yavaş yavaş ölüm dayatılıyor’   Hasta tutsaklara ilişkin sürekli Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Adalet ve Sağlık bakanlıklarıyla görüşme yaptıklarına dikkat çeken Nuray, “Hasta mahpuslar sadece Adalet Bakanlığını değil Sağlık Bakanlığını da ilgilendiriyor. Sevkler de İçişler Bakanlığını ilgilendiriyor. Hastaneye gittiğinde kelepçelerin çıkarılmaması üzerine yapılan konuşmalar ile karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığına düşen görev kelepçeli muayene konusunda gerekenin yapılması ve sağlığa erişimin etkili ve kalıcı tedavilerin yapılması ile ilgili bütün sorunları çözmesi. Adalet Bakanlığının bunun takibini yapıp, sevk durumlarını takip etmesi ve cezaevinde kalamayan hasta tutsakları bir an önce ya tahliye etmesi ya da ceza ertelemesine gitmesi gerekiyor. Hasta mahpuslara yavaş yavaş ölüm dayatılıyor. Birçok hasta mahpus cezaevinde yaşamını yitirdi. Bu kadar ölümün olduğu bir sorun ortadayken, binlerce insan cezaevinde hastalıkla boğuşurken,  bu sorunun çözülmemesi vicdanları rahatsız eden bir durum. Bizler gerekli olan başvuruları yapıyoruz, bilgimiz olduğu süreçlerde takip ediyoruz. Ama bunların yanı sıra bizlere gelmeyen binlerce hasta mahpusun olduğunu biliyoruz” diye konuştu.   Nuray, Sincan ve Kayseri cezaevlerinde bulunan hasta tutuklu kadınların isimlerini ve hastalıklarını  şöyle aktardı:   Sincan Cezaevi   Pınar Tikit: Beyninde anokroit kist var. Ameliyat edilebileceği düzeye az kalmış kist şu an 8 santim. 10 santime geldiği zaman mutlaka ameliyat edilmesi gerekiyor. Bu da cezaevinde sıkıntılarından kaynaklı neden olan bir hastalık. Kist 10 santim olduğunda beyin hücrelerine zarar verebileceği için mutlaka ameliyat edilmesi gerekiyor. Tedavisi çok yavaş ilerliyor.   Reyhan Kavak Özbek: Yüzde 81 engelli bir çocuğu var.  5 çocuk annesi. Astım hastalığı var,  kas sinirlerinde erimeler oluşmuş, bel fıtığı var. İlerlemiş düzeyde olan fıtıktan kaynaklı bacakları da artık çalışmayacak durumda. Sürekli fiziksel olarak yorgun, yüzünde sürekli hastalıklı bir ifade var ve bundan kaynaklı çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bizlere başvuru yapmıştı kendisi. Hastaneye gidince ayrımcı bir duruma maruz kaldığını belirtmişti. Dış sevki yapılırken, bir kadın görevli diğer kadın hastalarla farklı bir araçla gönderilirken, kendisinin tekli ring aracına zorlandığını belirtmişti.   Dilber Tanrıkulu: Ayağı ve omzunda açık yaralar var. Diyarbakır’da üç kez operasyon geçirmiş. Bir ayağına protez ve metal parçalar takılarak taburcu edilmiş. Cezaevinde hayatını idame ettiremiyor. Mutlaka cezaevinden çıkarılıp kalıcı olarak tedavisinin yapılması gerekiyor. Cezaevinde bakımını yaparken de zorlanıyor orada bulunan arkadaşları tarafından hijyen ve temizlik ihtiyaçları gideriliyor. Alafranga tuvalet problemi vardı. Kendi ve arkadaşlarının imkânları ile birlikte bir sandalye yardımıyla bulunduğu yerde alafranga tuvaleti yapmaya çalıştı.   Ayşe Torukçu: Ciğerlerinde ve sırtında şarapnel parçaları var. Hipertansiyon ve kalp yetmezliği hastası bir mahpus. Tiroit rahatsızlığı var.   Elif Çetinbaş: Gül hastalığı, guatr ve roza siya diye bir hastalığı var.    Nedime Yaklak: Böbrek, guatr ve tansiyon hastası. Alerji rahatsızlığı da bulunmakta.   Sabite Ekinci: Hepatit B taşıyıcısı. Buna bağlı olarak karaciğerde yağlanma ve eklem romatizma hastalığı bulunuyor.   Seva Çildirci:  İleri derece de alerjik astım hastası. Kemik erimesi ve kalp rahatsızlığı var.   Zeynep Yılmaz: Ağırlaştırılmış müebbet almış ve tek tutuluyor. Panik atak hastası ve tek tutulması bu hastalık nedeniyle de risk oluşturuyor. Panik atak rahatsızlığı ile ilgili psikiyatriye gitmiş ilaç verilmiş ve ilaçlarını kullanmakta. Panik atak rahatsızlığından kaynaklı bir de haşimatoral rahatsızlığı da başladı.   Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi   Nazlı Soglin: 23 yılık bir cezası var. 10 yıldır cezaevinde. Midede ülser, beyninde iki damar tıkanıklığı, kalp kapakçığında kalınlaşma ve eklem ağırları var. Yumurtalıklarında da kist bulunmakta ve nefes darlığı çekiyor. Beynindeki, midesindeki sorunlar yumurtalıklarındaki kistlerden kaynaklı kendisini zorluyor. Sağlık hakkına erişimde de zorluklar yaşamakta.   Seyran Demir: Tarsus Cezaevi’ndeydi. Onlar da büyük sorunlar yaşadı. Diş sorunundan kaynaklı yemek yiyemediği için 36 kiloya düştü. Şu an Kayseri Cezaevi’nde. Lösemi hastasıydı onu yendi ama bunun yanında astım, kalp, anemi, boyun fıtığı gibi rahatsızlıklar var. Ellerinde morarmalar var ve bundan kaynaklı bayılmalar meydana geldi. Cezasının ertelenmesi için başvurmuş ama ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildiği için işleme alınmadı.