‘Barışın inşası hepimizin görevi’ 2019-10-12 15:28:23   İSTANBUL - İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonuna  ilişkin açıklama yaparak,  “IŞİD’in, dünyanın dört bir yanından gelen ve yurttaşı oldukları hiçbir ülkenin geri almak istemediği binlerce üyesinin ‘gardiyanlığı’ gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Amasız, fakatsız savaşa karşı çıkarak, barışın inşası hepimizin görevi olduğu inancındayız” dedi   İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik müdahalesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın yapıldığı salona “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” pankartı asıldı. Açıklamayı grup adına Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Güzel yaptı. Türkiye’nin işçileri, işsizleri, kadınları, gençleri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri ve aydınları olarak tehlikenin farkında olduklarını söyledi. Erdal, seslerine, rengine, düşlerine, barış ısrarlarına, eşitlik şiarına, çocukların yarınına,  yurttaşlık haklarına, demokrasi talebine sahip çıktıklarını belirtti.    ‘İŞİD ‘gardiyanlığı’ gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız’   Erol, Türkiye’yi yönetenlerin yıllardır tüm uyarılara kulak tıkayarak ve hatta uyarıda bulunanları “hain” ilan ederek Suriye’deki savaşa müdahil olmalarının Türkiye’ye ve bölgeye bugüne kadar büyük bedeller ödettiğini dile getirdi. Erol, “10 Ekim 2015’te Ankara’da mitinginde yaşanan ve 103 insanımızı yitirdiğimiz katliam, bu ağır bedellerden sadece biridir. Ortadoğu’daki savaş politikalarının besleyip, büyüttüğü, Türkiye’de yüzlerce insanımızı aramızdan alan katliamları gerçekleştiren IŞİD’in, dünyanın dört bir yanından gelen ve yurttaşı oldukları hiçbir ülkenin geri almak istemediği binlerce üyesinin ‘gardiyanlığı’ gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız” dedi.    ‘Temel sorunlar derinleşecek’   Ülkede yaşayan yurttaşlara sorumluluklarının gereği olarak tarihe not düşmenin boyun borcu olduğu anımsatan Erol, “Böylesi bir askeri maceranın hiçbir sorunu çözmeyeceğini, aksine ülkemizin temel sorunlarını derinleştireceğini görenler için, göz göre göre susma zamanı değildir. Ülkemizin temel sorunu; rekorlar kıran işsizliktir, yağmur gibi yağan zamlardır, yoksullaşan milyonlardır. Ülkemizin temel sorunu demokrasinin ve adaletin yıkımıdır. Ülkemizin temel sorunu; bir arada, barış içerisinde, kardeşçe yaşama umudunun karşısına dikilen ayrımcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici politikalardır. Suriye’de girilmek istenen yeni maceranın, daha önce girilen maceralarda olduğu gibi, bu temel sorunları çözmek bir yana daha da derinleştireceği açıktır” ifadelerini kullandı.    ‘Barış inşası hepimizin görevi’   Savaşın esas nedeninin Türkiye’de çözülemeyen Kürt sorunu olduğuna işaret eden Erol, “Amasız, fakatsız savaşa karşı çıkarak, barışın inşası hepimizin görevi olduğu inancındayız. Dolayısıyla diyoruz ki; barışa sahip çıkmak demek, çocuk ömrünü bir panzerin çaldığı Diyarbakırlı Efe'nin, 13 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan’ın anısına sahip çıkmak demektir. Savaşa karşı çıkmak demek, bu ülkenin kadim topraklarına, Muğla'daki bir zeytin ağacına, Kaz Dağları'ndaki çınarın mağrur gölgesine, Hasankeyf'te tarihe, Aydın'ın küskün incirine, Karadeniz de fındığa sahip çıkmak demektir” diye belirtti. Savaşa karşı çıkmanın çocuk istismarına, tacize, tecavüze, karşı çıkmak olduğunu ifade eden Erol, savaşa karşı çıkmanın asgari ücretli işçinin emeğine, işsizlerin yaşam güvencesine sahip çıkmak olduğunun altını çizdi.    Mücadele çağrısı    Erol, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak tüm çabalarının emeğin, barışın ve demokrasinin egemen olduğu, eşit,  özgür bireyler olarak, ölmeden, öldürmeden birlikte yaşayacakları demokratik bir ülkede için olduğunu söyledi.  Erol, son olarak işçileri, işsizleri, kadınları, gençleri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, tüm barışseverleri, savaşa karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.