Figen Yüksekdağ’dan mahkeme heyetine: Tahliye talep etmiyorum 2019-09-27 16:42:23   ANKARA - HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında tutukluluğunun devamı kararı verilirken, Figen ise, “Avukatlarım sağ olsun ama ben tahliye talep etmiyorum” dedi.    Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın hakkında hazırlanan 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın 15'inci duruşması Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Figen Yüksekdağ’ın savunması ardından avukatlar söz aldı. Avukat Hatice Ezgi Güngör, “Bu duruşmada savunmalar tamamlandıktan sonra tahliye fikri ile geldik. Ama yeni gelişmeler yaşandığı için hakim bey dosyayı direk mütalaaya gönderdi. Daha önceki duruşmalarda mahkeme heyeti savunma hakkının üzerinde durdu. Savunma hakkının üzerinde durmanıza rağmen yeni verilen tutukluluk öncesi dosyayı hemen mütalaaya gönderdiniz. Bunlardan çıkardığımız şey de müvekkilimizin savunma hakkının kısıtlanması oldu. Savcı bey; bir hafta da 50 klasörlük dosyadan nasıl mütalaa hazırladınız?” diye sordu. Müvekkillerinin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Ezgi, tahliye talebinde bulundu.   ‘Siyasi atmosferden kaynaklı tahliye beklemiyoruz’   Avukat Ruken Gülağacı, siyasi atmosferden kaynaklı tahliye kararının verilmeyeceğini bildiklerini ve bu düşünceyle duruşmaya gelmediklerini kaydetti. Ruken, “Yaptığınız bütün duruşmalarda tarafsız ve bağımsız göründüğünüzden kaynaklı ilk defa tahliye yanlısı olduğunuzu düşündük. Bir buçuk yıldır sizinle konuşuyoruz. 20 Eylül’de bir anda ikinci defa aynı mükerrer dosyadan müvekkilimiz tutuklandı” dedi.     ‘AİHM somut deliller istiyor’   AİHM’e katıldıklarını aktaran Ruken, “AİHM bize ‘Dolmabahçe Mutabakatı vardı. Devlet daha önce bu partiyle müzakere masasına oturdu. Ne oldu da aynı masada oturduğu kişiler şu an o dosyalardan örgüt üyeliğinden ve örgüt propagandasından yargılanıyor’ diye sordu. AİHM kararı öncesinde hem müvekkilimizin hem de Sayın Demirtaş’ın tutuklanması hukuken açıklanması mümkün değil. Yine Demirtaş duruşmasından hemen önce Barış Akademisyenlerine yönelik AİHM’de çıkan kararda akademisyenlerin Bese Hozat’tan talimat aldığı iddia ediliyordu. AİHM bu söylemlerin hepsine somut delil istedi. Sizler bunları kabul ediyor olabilirsiniz ama AİHM somut deliller istiyor. Söylediğimiz birçok şey dikkatsizce, özensizce dosyalara konulan soruşturmalardır” ifadelerini kullandı.   ‘Figen Yüksekdağ siyasette erkek aklına bir tokat attı’   Mahkeme heyetinden sadece empati ile Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ kararına yaklaşmasını talep eden avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir de, “Demirtaş davası AİHM’de görüldükten sonra her iki Eş Genel Başkanı’nın yeniden tutuklamaya sevk edilmesi ve Yüksekdağ’ın dosyasının mütalaaya gönderilmiş olmasını nasıl değerlendirirdiniz” diye sordu. Figen’in tutuklu bulunduğu dosyaların ciddiyetsiz, şablonlardan oluşturulan dosyalar olduğunu kaydeden Reyhan, “Yüksekdağ, siyasette erkek aklına bir tokat attı. Yüksekdağ’ın duruşuna yapılan yargılama aslında Kürt kadınlarına yapılan yargılamadır” dedi.   ‘Kararı tepedekiler aldı’   Söz alan avukat Mesut Beştaş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 21 Eylül’de yaptığı “bırakamayız” açıklamasına atıfta bulunarak, “Üst tepedekiler tutuklanmalarına bir kere karar vermiştir. Sizin burada alacağınız karar anlamsızdır. 3 ayda kesinleşecek olan bir karar bir anda karara bağlandı. Baktılar Demirtaş AİHM’de beraat edecek, bırakılacak o beraat etmeden her iki Eş Genel Başkanları tutuklayalım dediler. Böylelikle sizi de pasifize ettiler” diye konuştu.   ‘Tahliye talep etmiyorum’   Son olarak söz alan Figen Yüksekdağ şunları söyledi: “Avukatlarım sağ olsun ama ben tahliye talep etmiyorum. Başından beri yargılandığım dava tamamen siyasi ve iktidarın ele aldığı bir davadır. Bugün tahliye olup, olmamam benim nezdimde hükümsüz kılınmıştır. Tek bir şey istiyorum. Hakkımızdaki bu davaların ne olduğunu biliyoruz. Biz hakikat ve gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Bu dosyada gerçeklerin, doğruların ortaya çıkması gerekir. Biz hüküm de yatarız, iki kez tutuklanma saldırısı ile karşı karşıya da geliriz. Biz bunlarla baş ederiz.   ‘Siyasi iktidar elini bizim mahkemelerimizden çeksin’   Benim buradan siyasi iktidara çağrım var. Siyasi iktidar benim ve arkadaşlarımın yargılandığı mahkemelerden derhal elini çekmelidir. Mahkeme heyetleri üzerinden elini çekmelidir. Mahkeme heyeti olarak bizi bu utançtan kurtarmak için çok bir şey yapamayabilirsiniz ancak bazı önemli işlerde yapabilirsiniz. Biliyorum bu tür krizleri siyasi ortam çözer. Yargı paketinde çıka çıka avukatlara pasaport çıktı. Avukat arkadaşlarımız yanlış anlamasın gözümüz yok. O paketten adalet çıkmadı, adalet çıkmalıydı.”    İddia makamı   Mütalaa hazırlamadığını söyleyerek söz alan iddia makamı, Figen’in yeniden tutuklandığı soruşturmaya dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak, bilgi alınmasını ve Figen’in kuvvetli suç şüphesi taşıması istenen cezanın alt-üst miktarlarının göz önüne alınması ve istenen ceza maddelerinin katalog suçlardan olmasından kaynaklı tutukluluğun devamını istedi.   Duruşma 24 Aralık’ta   Kararını açıklayan mahkeme heyeti Figen’in savunmasını bitirdiğini ancak tutuklanmasına atılı suçun vasfı, mahiyeti ve istenen cezanın üst sınırı ele alındığını ayrıca 2271 sayılı kanunun CMK 100’üncü maddesinin 3. fıkrasında yer alan “katalog” suçlar kapsamında yer aldığı ve tutuklanma tedbirinin uzun tutukluluk süresinin isnat edilen suça oranlı olmasından kaynaklı tutukluluk halinin devamına karar verdi.    Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 24 Aralık tarihine erteledi.