Cumartesi Annesi Zübeyde Tepe: Katledilen muhabirlerin anneleri yok muydu? 2019-09-18 09:09:23   Safiye Alağaş   İSTANBUL - Cumartesi Anneleri'nden Zübeyde Tepe, HDP önünde oturan annelerin sorununu devletin çözebileceğini belirterek, “Devlet 25 yıldır bize bir yanıt vermiyor. Biz anne değil miyiz? Asker annesi, dağa giden çocukların anneleri, Cumartesi Anneleri hep birlikte mücadele edelim. Devlet bu sorunu çözsün. Bu sorun barış ile çözülür” dedi.   Çocuklarının dağa götürüldüğünü iddia eden aileler, bir süredir Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il binası önünde oturmaya devam ediyor. Ailelerin oturma eylemi AKP medyası tarafından hemen her gün canlı yayınlarla gösterilirken, Cumhurbaşkanı eyleme destek çağrısı yaptı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlar ve bir grup şarkıcı, oyuncu il binası önünde aileleri ziyaret etti.    26 yıldır adalet arıyor   Bir yıldır Galatasaray Meydanı’na çıkışları yasak olan Cumartesi Anneleri, çözümün ancak barıştan geçtiğine dikkat çekti. 56 haftadır yasaklı olan Galatasaray Meydanı’nda annelere polis saldırı gerçekleşirken, birçok kez gözaltılar gerçekleşti, anneler yerlerde sürüklendi, coplandı, gaz sıkıldı. 1993 yılında kaçırılarak katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe de, tüm saldırılara rağmen 26 yıldır adalet arıyor.    ‘Gidilecek yer orası değil’    Diyarbakır’daki ailelere ilişkin konuşan Zübeyde, “Şimdiye kadar neredeydiler?” diye sordu. Cumartesi Anneleri olarak 25 yıldır çocuklarını aradıklarını hatırlatan Zübeyde, “Binlerce faili meçhul cinayet yaşandı. Biz Cumartesi Anneleri olarak Galatasaray’da oturduk. 25 yıldır çocuklarımızın katilleri sorgulansın diye mücadele ediyoruz. Maalesef hiçbir sonuç almadık. Bize hiç cevap verilmedi, yanımıza hiç gelmediler. Şimdi HDP’nin önünde anneler toplanmış, ‘Çocuklarımızı dağa götürmüşsünüz, çocuklarımızı getirin’ diyor. Bunun çözümü orada değil. Bu sorun Meclis’te çözülür” dedi.    Evladını kaybetmiş bir anne olarak HDP önündeki annelerin acısını anladığını ifade eden Zübeyde, “Çünkü evlat acısını görmüşüm. Bir gün barış olur ve çocukları döner inşallah. Bu sorun mecliste biter. Asker annesi, Kürt anneleri, dağdakilerin anneleri, kayıp anneleri olarak hep birlikte meclise gidelim” önerisini sundu.   ‘Cumhurbaşkanı bize verdiği sözü tutmadı’   Sorunun çözülmesi için devletin harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Zübeyde, “Bir anne orada diyor ki ‘Benim bir oğlum asker, bir oğlum dağda.’ Belki senin çocukların orada birbirlerini öldürdü. Bunun çaresi yok. Buna bir çare bulmaları lazım. Bugün benim oğlum ile senin oğlun niye birbirini öldürsün. Birbirlerini tanımıyorlar. Niye bunlar çatışıyorlar. Niye birbirlerini öldürüyorlar? Bunların cevabını versin devlet. Askerlerin ayakkabıları dağda kaldı, çantaları kaldı. O dağdaki çocukların da aynı şekilde. Benim oğlumun elbiseleri Hazar Gölü’nün önünde kaldı. Bu ne vahşettir, bu nasıl adalettir? Ben o annelere sesleniyorum. Cumartesi Anneleri olarak 25 yıldır bu mücadeleyi veriyoruz. 25 yıldır bize ne polis destek verdi ne Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı yaşlı anneyi çağırdı. Dedi gelin ben sizin işinizi halledeceğim. Maalesef o söz orada kaldı” ifadelerini kullandı.   ‘Bize 25 yıldır bir cevap vermediler size mi verecekler’    Zübeyde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Diyarbakır’daki aileleri ziyaretine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sen diyorsun ki; ‘Kürtler benim vatandaşımdır. Biz etle tırnak gibiyiz’. Gel bizim yanımıza da. Bir gün derdimizi sor. Bir gün bu insanlara sor ‘Sizin çocuklarınız niye dağa çıktı. Siz niye buradasınız?’ Ama yok bir gün sormadılar. Bugün Yavuz Bingöl, Hülya Koçyiğit gibi sanatçılar gitmiş o annelerin yanına. Gazeteci, aydın insanlar, köşe yazarları her gün ‘HDP böyle oldu şöyle oldu’ diye yazıyor. Bir kişi ‘Bunun çözümü yok mu’ diye sormuyor. ‘Buna bir çözüm bulun’ demiyor. Yavuz Bingöl, Hülya Koçyiğit oraya gideceğinize, gidin Cumhurbaşkanına. Yeter artık. Biz de aydın insanlarız. Neler yaşandığını görüyoruz, biliyoruz. Bu işe bir son verin. Artık bu anneler ağlamasın. Kayıp anneleri olarak 20 kişi değiliz. Bin 10 bin kişiyiz. Bize bunca yıldır bir cevap verilmedi. Onlara mı cevap verilecek. Kim getirecek onların çocuklarını dağdan.”   ‘Biz de anneyiz neden gelmediler yanımıza’    “Bizi Galatasaray önünde copluyorlar, dövüyorlar. Orada 20 kişi toplamışlar. Etraflarını sarmışlar. Çaylarını, yemeklerini veriyorlar. ‘Efendim burada dağa gidenlerin annelerinin direnişini kutluyoruz. Onları destekliyoruz’ diyorlar. Ayıptır. Bir gün asker annelerine de bunu yapacaklar. Bir gün belki beni de başka bir yere sürükleyecekler. Benim yerimi gittikçe daraltıyorsun. Sen niye birine destek veriyorsun, diğerini ötekileştiriyorsun. Biz de anneyiz. Bizim de acımızı paylaşın. Ben bir anne olarak asker annesinin acısını da paylaşıyorum. Anlıyorum. Ama bu böyle olmaz. Ben Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Lütfen bu iş artık bitsin. Bu savaş bitsin. Barış gelsin. Çocuklarımız birbirlerini öldürmesin.”   ‘40 yıl daha mı sürsün’   Çözüm sürecini de anımsatan Zübeyde, şöyle konuştu: “O süreçte ne cenaze geldi, ne bombalar patladı. Ben o zaman diyordum ki Cumhurbaşkanı Kürtlerin de Türklerin de cumhurbaşkanıdır. Çözerse o çözer. Niye böyle oldu. Şimdiye kadar bence çözülmüştü, bitmişti ama bitirmediler. Tekrar başa döndü. Tekrarı yaşamakla bitmez. Çünkü çözülmüyor. Bu ne kadar devam edecek? 40 yıldır bu mücadele devam ediyor. Bir 40 yıl daha mı devam etsin.    ’Katledilen Özgür Gündem muhabirlerinin anneleri yok mu’   25 Özgür Gündem muhabirini katlettiler. Bunların anneleri yok mu? Hepimiz aynıyız. Bundan sonrası çözüm üretmektir. Hep birlikte el ele verelim bu sorunu çözelim. Çünkü onlar diyorlar ki; ‘Anneler bu sorunu halledecekler.’ Tamam, biz anneyiz, gelsinler söz veriyorum biz onlarla birlikte bu sorunu halledeceğiz. Ama devletin de çözüme ‘evet’ demesi lazım.”