Cumartesi Anneleri'nden Fatma Kırbayır: Çözüm devlette 2019-09-17 09:07:07   Safiye Alağaş   İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’nden Fatma Kırbayır, çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia ederek oturma eylemi yapan aileler için çözümü devletin getirebileceğini söyledi. Fatma, “Eğer benim elimden bir şey gelirse çözüm için ben de gelirim, devlet ile beraber çözüm üretirim. Barış olmasını herkes ister” dedi.   Çocukları zorla kaçırılarak dağa götürüldüğünü iddia eden bir grup aile bir süredir HDP Diyarbakır İl Örgütü binası önünde oturma eylemi yapıyor. Hükümete yakın medya organları ise HDP önünde kamp kurmuş durumda. Hemen hemen her gün canlı yayın yapılıyor. Hükümete yakın medya ve sanatçılar HDP önünde oturan ailelerin sesini duyurmak için büyük bir çaba sarf ederken, 25 yıldır Galatasaray Meydanı’nda çocuklarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri görmezden geliniyor. Cumartesi Anneleri, son bir yıldır Galatasaray Meydanı da onlara yasaklandığı için 56 haftadır İHD İstanbul Şubesi önünde polis ablukasında eylemlerini gerçekleştiriyor. HDP Diyarbakır İl Binası önünde süren oturma eylemini, Fatma Kırbayır değerlendirdi. Fatma, oğlu Cemil Kırbayır’ın cenazesi arayan ve 21 Şubat 2013 tarihinde yaşamını yitiren Berfo Kırbayır’ın mücadelesini devralarak Cumartesi Anneleri’ne dahil olmuştu.   ‘Çözümünü devlet bulur’   Diyarbakır’da HDP önünde oturma eylemi yapan anneleri Fatma’ya soruyoruz. Derin bir nefes aldıktan sonra cevap veren Fatma, “Diyarbakır’daki annelere bir şey diyemem. Annelerin evlat acısı hep birdir. Onların seslerini duydukça ben annemin yaşadığı acıyı görüyorum. Aynı acıyı yaşıyorum. Çözümüne gelince; buna devlet çözüm bulur. 39 senedir biz de Cemil Kırbayır’ı arıyoruz. Cemil Kırbayır’ı biz devlete teslim ettik. Nerede? Ben gideyim Cumhurbaşkanının kapısının önünde mi yatayım? Kendimi mi ateşe vereyim. Buna bir çözüm bulsunlar. Bu anneler ağlamasın. Her ana ağladığında benim yüreğime inme iniyor. Çünkü o acıyı ancak ben biliyorum” dedi.   ‘Kemiklerimize kavuşacağız dedik’   Abisi Cemil ile 12 Eylül 1982 yılında saat 16.00’ya kadar beraber olduğunu dile getiren Fatma, Cemil’in, “Benim dürüst bir devrimci olduğumu unutma. Üç beş gün kalmaz gelirim. Adalet yerini bulacak” dediğini ifade etti. Cemil’in son bakışlarını hiç unutmadığının altını çizen Fatma, şöyle konuştu: “Benim ağabeyim paramparça mı oldu, bilmiyoruz. Bunu da devlet yapmış. Kenan Evren yapmış. Annem Cumartesi Annesi olarak Cumhurbaşkanı ile görüştü. Anneme söz verdi. Mutlu olduk. Çünkü Kenan Evren bizi kandırmıştı. Yıllarca gözümüz kapılarda kalmıştı. Ama devlettir dedik. Elbet bir gün, dürüst bir insan çıkar diyorduk. Görüşmeden sonra Zafer Üskül devlet arşivlerine indi.  O arşivlerde abimin öldürüldüğü ortaya çıktı. Biz artık kemiklerimize kavuşacağız dedik. İnsan ölüsüne sevinir mi? Ben bunu duyduğumda abim bulunmuş, abim gelir diye düşüp bayılmışım. Ayıldığımda kendi kendime ‘Ben ne yapıyorum abim ölmüş ama ona da sevinmişim. Kemiklerini bulacağız. Bir mezarı olacak. O gün bu gündür Kars savcısının masasında o dosya aynı kaldı. Üç kez gittim. ‘Bunu çözün, bu acı beni öldürecek. Nefes alamıyorum, uyuyamıyorum’ dedim. Hep gözümün önüne geliyor. Ama bir sonuç yok.”   ‘Barış mı yaparsın, katilleri mi yakalarsın bilemem’   Devletin görevini yapmadığına, faillerin serbestçe gezdiğine dikkat çeken Fatma, failin kim olduğunun bilindiğini vurguladı. Kayıp yakınları olarak acılarının büyük olduğunu dile getiren Fatma, şöyle konuştu: “Taksimi bize yasakladılar. Belki sesimizi duyan vardır. Bu acılara rağmen biz yine de direniyoruz. Çünkü Cemil Kırbayır’ın bana söylediği son söz ‘Adalet yerini bulacak’ sözüdür. Ben de adaleti arıyorum. Soylu’nun bir emriyle polis üstümüze dökülüyor. Anaları gözümün önünde aldılar. Benim abimin parçası yok. Bütün annelerin acısı birdir. Analar ağlamasın. Bir daha kimseler yanmasın. Şehit anası da anadır. Acısı benim yüreğimdedir. Çünkü ben annemin acısını gördüm. Bunlara çözümü getirecek olan da maalesef devlettir. Barış mı yaparsın, katilleri mi yakalarsın bilmem. Bizim katillerimiz elini kolunu sallayarak geziyor.”   ‘Sesimizi kısıyorlar’   Devletin Cumartesi Anneleri’ne teşekkür etmesi gerektiğini belirten Fatma, “Bize ödül vermeleri lazım. Bu kadar yıldır direniyoruz vazgeçmiyoruz. Soylu sen bir bakansın. Eskiden ‘bir bakan geliyor’ denildiğinde herkes ayağa kalkar, ‘derdimize derman olacak’ denilirdi. Maalesef bu derdimize derman olmuyor. Bizi içeri koyacak. Sesimizi çıkardığımız gibi siz de susun diyor. Buna bir çözüm bulunsun. Cumhurbaşkanı başbakanken söz verdi anneme. Şimdi de Cumhurbaşkanıdır. Cumartesi Anneleri’ne verdiği sözü yerine getirsin. Benden sonra çocuklarımın da bu yollara düşmesini istemiyorum” diye konuştu.   ‘Devlete güveniyorduk’   Polisin abisini götürdüğü günü iç çekerek hatırlatan Fatma, “Keşke o gün engel olsaydım. Babam, ‘Bir şey olmaz gelir’ dedi. Çok devletine güvenmişti. Devletimize güvendik. Aynı Cemil’in dediği gibi biz de dedik, üç beş gün kalır gelir. Bir şey olmaz devrimcileri öldürmezler. Öldürdünüz, kemiklerini verin. Cezası neyse adalet var, hukuk var, devlet var, Anayasa var. Nereye gideceğiz? Hesabını devletten sorduğumuz için, adaleti devletten istediğimiz için bize her yeri yasaklıyorlar. Gitmediğimiz yer kalmadı. 105 yaşındaki anam. O merdivenleri ayakla çıkıyordu. Hastalandığında hastaneye götürdüğümüzde bize beni Cemil’e mi götürüyorsunuz diye sorardı. Bu annenin sesini hiç mi duymadınız” dedi.   Devletin, HDP önünde oturan ailelere ve tüm annelere çözüm olmasını istediğini söyleyen Fatma, “Devlet çözüm bulacak. Analara bir çözüm bulsunlar. Bizim katillerimizin dosyalarını da raflarından indirsinler. Neden yakalanmıyorlar? Ben orada oturan annelere bir şey demiyorum. Ne o analar için ne şehit anneleri için bir şey demiyorum. Katiller yakalansaydı biz de sesimizi bu kadar yükseltmezdik. Bir daha analar ağlamasın. Adalet yerini bulsun. Bu da bizim görevimiz. O analara da çözüm bulsunlar. Hangi taraf bulursa bulsun ama bulsunlar. Ama çözümü devlet getirecek. Eğer benim elimden bir şey gelirse çözüm için ben de gelirim devlet ile beraber çözüm üretirim. Neden derdimize derman bulmuyor. Bu dünyaya da eğer kimse benim derdime derman bulmazsa hakkımı helal etmiyorum. İki elim yakalarındadır” ifadelerini kullandı.   Berfo Ana’nın mirasını devraldı   12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alınan Cemil Kırbayır’ın işkence sonucu katledildiği TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu raporuyla kanıtlanmıştı. Komisyonun raporuna göre, Cemil Kırbayır işkencede katledildi ve cenazesi kaybedildi. Devlet tarafından kaybedilenlerin akıbetini sormak amacıyla 25 yıldır Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri’nden Berfo Kırbayır (Berfo Ana), her hafta oğlu Cemil’in akıbetini sordu. Berfo Ana, henüz oğlunun cenazesini bulamadan, 21 Şubat 2013 tarihinde yaşamını yitirdi. Berfo Ana yaşamını yitirdikten sonra, mücadelesini kızı Fatma Kırbayır sürdürdü.