Karaburun Bilim Kongresi: Birlik olunursa çok şey başarılabilir 2019-09-07 19:15:09   İZMİR- Karaburun Bilim Kongresi'nde konuşan Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, “Seçim sonuçları açıklandıktan sonra insanların içindeki tohumlar çiçek açmaya başladı. Demek ki birlik olunabilirse birçok şeyi başarabiliriz” dedi.   14’üncü Karaburun Bilim Kongresi dördüncü gününde yürütücülüğünü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı “Yerel Yönetimler, Kriz ve Çıkışlar” başlıklı oturumla devam ediyor. Oturumda, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan birer sunum yaptı. İki tur şeklinde düzenlenen oturumda Selçuk Mızraklı’ya yoğun ilgi gösterilirken Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yerel seçimlerde halkların bir araya gelinirse yapabileceklerini gördüğünü söyleyerek projelerinden söz etti.    ’Büyükşehir yasası sonrası köylerde hizmet yok’   Sosyal belediyeciliğin sadece altyapı çalışmaları ve geçici ihtiyaçları karşılamak değil, aynı zamanda sosyokültürel faaliyetlerle insanlara dokunabilmek olduğunu dile getiren İlkay, bölgenin ihtiyaçlarını belirledikleri bir harita çıkardıklarını söyledi. Büyükşehir Yasası’nın ardından Karaburun Belediyesi’ne bağlı 13 köyün mahalleye bir beldenin de merkeze bağlandığını belirten İlkay, “Her bölgenin kendine has özellikleri ve ihtiyaçları var. Bizim yaşlı nüfusumuz genç nüfusa oranla çok fazla. Her bölgenin yaş ortalaması cinsiyet ağırlığı, çocuk nüfusuna göre de bazı projeler belirledik. Amacımız refah seviyelerini arttırmak, kalıcı çözümler üretmek. Özellikle bölgenin coğrafi yapısını göz önüne alarak üretim odaklı ve sürdürülebilir nitelikte bir program yaptık” şeklinde konuştu.    ‘Kadınlar istihdam edilecek’   Bölgenin coğrafyasının geniş, nüfusunun az ve yaşlı nüfus oranının fazla olduğunu kaydeden İlkay, çıkarılan yasalar sonrasında köylerden sağlık ocakları ve okulların kaldırıldığını ifade etti. Belediyenin imkanları ile taşımalı sistemle çocukların merkeze taşındığını, yaşlılara günde bir kez yemek taşındığını söyleyen İlkay, kadınlar için geliştirdikleri projeleri anlattı. İlkay, “Bölgemizde kadınlarımız hayata tutunmaya çalışıyorlar. İstihdam zor bir sorun. Kadınlarımızı belli iş kollarında istihdam edeceğiz. Burada öncelikle kurs vereceğiz. Pazarlamasını ve alımlarını kendimiz yapacağız. Ve alım garantisi veriyoruz belediye adına. Buralarda çocuk bakacak insan bulamazsınız. Kuracağımız yerde eğitmen katkısıyla odalar kuracağız. Onların hiç olmazsa harçlıklarını koyacağız. Değişim yapmak istiyorsanız kadından başlamalı. Siz kadını değiştirir kadına dokunursanız bütün düzeni değiştirebilirsiniz” dedi.   ‘Hak ihlalleri açısından zor bir dönemdeyiz’   Oturumun ikinci bölümünde ise ülkenin hak ihlalleri konusunda zor bir dönemden geçtiğini, adeta bıçak sırtında olduğu bir dönemi yaşadığının altını çizen İlkay, Barış Akademisyenleri’nin maruz bırakıldığı hak ihlallerine işaret etti. İlkay, “Yasanın 26.Maddesi’Ne göre, yapılanlar doğru bulunmadığı, ‘açıklanan bir düşüncenin yetkilileri sert biçimde eleştirmesi topluma devlete ve siyasal düzene yönelik bir tehlike çıkardığı ve kişileri kanuna aykırı eylemler yapmaya teşvik ettiği anlamına gelmez’ demesi belki içimizde bu ülkede demokrasi ve insan haklarına inanan milyonlarca yurttaşının yüreğine su serpti ve yargılandıkları dosyalardan birinden beraat aldılar” dedi.   ‘Halklar bir araya geldiğinde neler yapabileceklerini gördü’   İlkay, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine 19 Ağustos günü atanan kayyıma işaret ederek, gerekçelerin ikna edici olmadığını vurguladı. İlkay, seçimlere ilişkin değerlendirmelerine şu şekilde devam etti: “Tekrar seçimlerde insanlar tek yürek haline gelirse neler yapabileceği görüldü. Hepimizin içinde umutsuzluk tohumları vardı. Bu seçimlerde siyasi görüşleri ne olursa olsun halklar bir araya geldi ve kolektif olarak neler yapılabileceğini gördüler. İstanbul, Ankara ve diğer illerde seçim sonuçları açıklandıktan sonra insanların içindeki tohumlar çiçek açmaya başladı. Demek ki birlik olunabilirse birçok şeyi başarabileceğimizi fark ettik. Bundan sonra bu birlikteliğin artarak devam edeceğini ümit ediyorum. Biz bu şekilde bu bölgede seçimi alabildik. Seçim sürecinde de bölgenin ortak menfaatini düşünen AKP’li vatandaşlarımız da vardı. Onlar da bu ülkenin gidişatı iyi değil dedi. Bundan sonra da ülke çıkarları için birlik beraberlik içinde hareket edeceğimize inanıyorum” dedi.     ‘Demokrasi yeniden kurulabilir’   Ardından söz alan Tunç Soyer, yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin arkasında küresel ekolojik krizin olduğunu belirterek doğanın korunması için somut adımlar atılması gerektiğini söyledi. Kayyımların hukuki bir karara dayanmadığını belirten Tunç demokrasiyi yeniden kurabileceklerini söyledi.   ‘Kadın mücadelesi bütünlüklü bir mücadeleyi gerektirir’   Ardından söz alan Selçuk Mızraklı ise kayyım atamalarının ekonomik değil siyasi temelli olduğunu belirtti. Selçuk konuşmasında ayrıca, kadın özgürleşme mücadelesinin sadece ekonomik temelli değil bütünlüklü bir mücadele gerektirdiğinin altını çizdi.