Sokağın sesi: Ortak direniş örülmeli 2019-09-07 09:04:02   Beritan Canözer   DİYARBAKIR- Kayyımlara karşı sokağa çıkan kadınlar, ortak bir direniş örülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Belediyelerimizi geri alıncaya kadar direnmeliyiz. Bu sadece Kürt halkının sorunu değil. Tüm halkların sorunudur. Bu ülkede sadece Kürtler oy kullanmıyor, hangi partiye oy verdi önemli olmaksızın seçme seçilme hakkının ihlali söz konusu” dedi.   Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına karşı 19 Ağustos’ta başlatılan eylem ve etkinlikler sürüyor. 7’den 70’e herkes irade gaspına karşı sokağa çıkarken, akşam saat 20.00’da ise ses çıkarma eylemleri ile tepkiler gösteriliyor. Kayyımlara karşı en çok tepkili olan kadınların, irade gaspına karşı direnecekleri vurgusu ön plana çıkıyor.   ‘Alanlarda olmak zorundayız’   Xezal Sarıdağ, gençler olarak iradelerine sahip çıkacaklarının altını çizerek, iktidara karşı her yerde en meşru mücadelelerini yürüteceklerini belirtti. Xezal, “Kadınlar için, ormanlarımız için, çocuklar için direnmek zorundayız. Bizim direnmekten ve mücadele etmekten başka yolumuz yok. Evde oturma zamanı değil. Susma zamanı değil. Şu an tam da haklarımız için sokağa çıkma zamanıdır. Tek istediğimiz haklarımızın yok sayılmaması ve irademizin tanınması. Bunun için alanlardayız. Alanlarda olmak zorundayız. Türkiye halklarıyla ortak bir direniş örülmelidir” dedi.   ‘Halk belediyede görmek istediğine oy verdi’   Genç bir kadın olarak belediyelere kayyım atanmasını hukuksuzluk olarak gördüğünü dile getiren Ronda Bat da, bir halkın iradesine darbe yapılamayacağını söyledi. Bunun hiçbir hukuki yanının olmadığını ifade eden Ronda, 20 gündür devam eden direnişin başarıya ulaşacağına inandığını aktardı. Ronda, “Biz oy vererek seçtiğimiz insanları belediyelerde görmek istiyoruz. Bir seçim yapıldı ve bu kentin halkı belediyede görmek istediği kişiye oy verdi. Hiçbir delil, belge olmadan kayyım atayamazlar, buna izin veremeyiz. Belediyelerimizi geri alıncaya kadar direnmeliyiz. Bu sadece Kürt halkının sorunu değil. Tüm halkların sorunudur. Bu ülkede sadece Kürtler oy kullanmıyor, hangi partiye oy verdi önemli olmaksızın seme seçilme hakkının ihlali söz konusu. Buna karşı ortak bir tepki gösterilmelidir” diye konuştu.    ‘Kürt halkı geri adım atmayacak’   Ayşan Karun Zengin ise, meşru bir direnişte olduklarını ifade ederek, “İkinci keredir bu halkın iradesi gasp ediliyor, halkın kazanımlarına saldırılıyor. Amaçları Kürt halkının statü sahibi olmasını engellemek, birlik ve beraberliği bozmak. Kayyımları meşrulaştırmak için çocukları dağa giden aileleri HDP’nin kapısına gönderiyorlar. Bunların kirli bir oyunun parçası olduğunu biliyoruz. Bu halkın yüzlerce kayıp cenazesi var, yüzlerce katledilmiş kimliği dahi belirlenememiş cenazesi var, bu halkın kaçırılan öldürülen gençleri var. O ailelerin çocukları da bu halkın çocuklarıdır. Devlet bizi bize kırdıramayacak. Bu politikaları işe yaramayacak. Anneler olarak biz buna izin vermeyeceğiz. Çocuklarımıza da sahip çıkacağız, haklarımıza sahip çıkacağız, irademize de. Çok iyi bilsinler ki Kürt halkı geri adım atmayacak” dedi.