İstasyon Meydanı’ndan seslendiler: Kazanana dek mücadeleye devam 2019-09-01 19:19:42   DİYARBAKIR - HDP öncülüğünde İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde yapılan konuşmalarda kayyımın asla kabul edilmeyeceği ve iradelerini geri kazanana dek mücadelelerinden geri adım atmayacakları mesajı verildi.   Diyarbakır’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla “Onurlu barış için demokratik çözüm” sloganıyla İstasyon Meydanı’nda ki miting başladı.    Miting öncesinde Tevgerên Jınên Azad (TJA) öncülüğünde Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), HDP Kadın Meclisi ve Genç Kadın Meclisi, HDP’li belediye eşbaşkanlar, Barış Anneleri Meclisi ve beyaz tülbentli anneler, “Onurlu barış için sende ayağa kalk” pankartıyla Ofis’ten başlayarak, “Jin jiyan azadî” ve “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” sloganlarıyla miting alanına yürüyüş düzenledi. Yöresel kıyafetler giyen ve beyaz flamalar takan kadınlar zılgıtlarla eşliğinde miting alanına giriş yaptı. Kadınlar, miting alanında alkışlarla karşılandı.   Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Milletvekilleri, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Hülya Alökmen Uyanık, Zeyat Ceylan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi  (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran,  Emek ve Demokrasi Platformu, Kurdistani Partiler, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, DBP ve HDP il ve ilçe yöneticileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır il başkanlığı, Sivil toplum örgütleri ve binlerce yurttaş katıldı. Miting demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı.   Alanda bulunan kitle sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Şehit namırın”, “Onurlu barış için sende ayağa kalk”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz, “Birlikte kazandık, birlikte savunacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları attı. Ayrıca alana”, “Bizden başka başaran olmayacak”, “Yeter artık doğa kent ve çevre ile barış”, “Jin jiyane jiyanê nekuje” ve “Faşizme ve savaşa karşı demokrasi ve barış diyoruz” pankartları asıldı.   ‘Kayyımı göndermek gibi önemli bir görevimiz var’   Mitingde konuşan Beycan Taşkıran, halkı selamlayarak konuşmaya başladı. Kayyıma karşı, sömürgeciliğe karşı onuru yaşadıklarını kaydeden Beycan, “Direnişinizi ve direnişimizi selamlıyorum” dedi. Beycan,“Onurlu barış için şehit düşen yoldaşlarımızı saygı ile anıyoruz ve onları asla ama asla  unutmayacağız. Mahpusta özgürlüğümüz için olan yoldaşlarımızı, Figen Yüksekdağ’ı, Selahattin Demirtaş’ı ve Sebahat Tuncel’i unutmayacağız. 1 Eylül eşitlik arz eden barış ilanımızın günüdür. Kutlu olsun mutlu olsun 1 Eylül diyorum. Zorlu bir dönemden geçiyoruz. 7 Haziran’dan bu yana Kürt ve sol partiler olarak diz çökmedik çökmeyeceğiz. Diz çökmeyen Amed’in Van’ın ve Mardin’in evlatları olarak Batıda ve Kürdistan’da birleşik yaşamımızın mücadelemizin önemli girdaplarından birindeyiz.    Kayyım saldırısı ile Kürt iradesi gasp edildi. Kayyım saldırı il kadınların, gençlerin iradesi gasp edildi. Şimdiye kadar direnerek, mücadele ederek irademizi ortaya koyduk. Bizim mücadelemiz kayyımla değil Türk ve Ortadoğu halklarıyladır. Şimdi önümüzde önemli görevler var kayyımı göndermek gibi. Geleceğimize sahip çıkacağız. Özgürlük dışında bir barışı kabul etmiyoruz. Her birlikte haykırıyoruz biji azadi biji sosyalizm” diyerek konuşmasını sonlandırdı.   ‘Devlet barış çağrılarımızı görmezden geliyor’   Konuşma yapan Barış Annesi Naife Yiğit, “Yeter artık” diyerek söze başladı.  Nafiye, kanın durması gerektiğine dikkat çekerek AKP ve devletin sürekli kan dökülmesinden yana ağzını açtığını söyledi. Nafiye, “Bizler artık yeter diyoruz. Yıllardır tek taraflı elimizi barışa uzatıyoruz. Devlet gözünü kulağını kapatmış. Bedeli ne olursa olsun özgürlük ve barış çağrısı yapacağız. Herkes biliyor barış anneleri hep el uzattı devlete, devlet ise barış elini bize uzatmıyor nedeni ise daha kana doymamasıdır. Annenin gözyaşının rengi ve ırkı yoktur anne annedir. Ne asker, ne de gerilla ölsün istemiyoruz. Bizler yeter dedikçe daha farklı yöntemlere başvuruyorlar, irademize kayyım atadılar. Görsünler bu halkın kayyımı nasıl kabul etmediğini görsünler. Anneler olarak kayyımlar içinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Kabul etmeyeceğiz. Yeter, yeter, yeter diyoruz. Kayyımlar gitsin irademiz geri gelsin” diyerek kayyım atamalarına tepki gösterdi.   Yapılan konuşma ve selamlamaların ardından MKM sanatçılarından Şerzat sahneye çıkarak şarkılarını söyledi. Binler şarkılar, sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde halay çekti.   ‘Talimat aldık ama bu halktan talimatı aldık’   “Ben size kurban olurum Amed” diyerek konuşmasına başlayan Selçuk Mızraklı, yüreklerin yangın yeri olduğunu fakat mutlaka kazanacaklarını söyledi. Selçuk, büyüklerinden ve yoldaşlarından çok şey öğrendiklerini kaydederek HDP’nin halkın partisi olduğunu ve bu halktan gücünü olduğunu belirtti. Selçuk, “Savaşa dair çok şey yaşadık. Savaşın her türlüsünü gördük. En çirkin biçimini gördük. İnsanların katledilişini, köylerin yakılışını gördük. Hala görüyoruz. İnadına barış inadına barış diyoruz. 19 Ağustos’ta 31 Mart’ın sonuçlarını hazmedemeyenlerin ne yaptıklarını biliyoruz. 1 Nisan sabahı hiçbir şey yapmamışlar yazılarını yazmışlar. Sormazlar mı neyin üzerine bu yazıyı düzenlediniz? Hukuk mu yada bu halk size bir darbe vurdu diye mi yaptınız? Medyada para gönderdiğimizi söylüyorlar. Eğer onlar yalan söylüyorlarsa Allah onların bin belasını versin biz yalan söylüyorsak bizim bin belamızı versin. Bu halkın bir kuruşunu boş yere harcamadık. Onların ipini bir dakikalık video ile pazara çıkardık. Talimat aldığımızı söylüyorlar evet talimat alıyoruz ama bu halktan talimat aldık” ifadelerine yer verdi.   Kayyımları göndereceklerine ve yeni sabahlara uyanacaklarının sözünü veren Selçuk, barış analarının beyaz tülbendi gibi barışı Diyarbakır’a armağan edeceklerini belirtti. Selçuk son olarak, Diyarbakır’a onurlu bir barış armağan edeceklerinin sözünü verdi.   ‘Tarih Abdullah Öcalan’ı da yazacak’   Son olarak konuşan Sezai Temelli, “Polis bariyerleri ve betonların arkasına saklanarak kenti yöneteceklerini sanıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Asla geri adım atmayacağız. Bu onurlu barış mücadelesini dünden bugüne taşıyanlara selam olsun. Asla vazgeçmeden bugüne geldik, bu günden sonrada Ortadoğu’ya barış gelene dek bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Tarih barış mücadelesini veren onurlu Kürt halkını ve evlatlarını yazacak. Tarih barış isteyenleri de yazacak. Gandi’yi yazdığı gibi bugünde Öcalan’ı yazacak. Tarih, barış isteyen, barış mücadelesi veren Kürt halkını ve onurlu evlatlarını yazacak. Biz bu mücadelede hiç kimseyi unutmayacağız, unutursak kalbimiz kurusun. Bu mücadeleyi dünden yarına taşıyacağız. Savaşa inat barış, demokrasi ve toplumsal barış diyeceğiz.     Bunlar çaresiz, acze düşmüş, siyaset yapamaz hale gelmişler. Bunların elinde iki şey kalmış savaş ve kayyum. Bundan başka birşey bilemezler. Ortadoğu halklarına, Kürt halkına savaşı dayatıyorlar. Birgün Katar’da, bir gün Rusya’da silah alıp, silah satıyorlar. Halkın aşını satıyorlar, savaşı dayatıyorlar. Emperyalist güçler arasında oyuncak olmuşlar. Onunla bununla pazarlık yapıyorlar. Bunların akıllarına bir tek Kürtlerler barış gelmiyor. Bu coğrafyanın kadim halkı Kürtler, bu coğrafyaya barışı getirecektir. Kürtlerle barışmadan, ne Ortadoğu’ya nede dünyaya barış gelir” dedi.   ‘Bunlar bir kenti yönetebilir mi?’   Sezai  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın görüşme notlarında ifade ettiklerini hatırlatarak,“Sayın Öcalan net birşey söyledi; ‘Kürtler Türksüz, Türkler Kürtsüz olmaz’ dedi. Bu sosyolojiyi ifade etti, barışın yolunu açmak için çok önemli bir çaba ortaya koydu. Ben ‘Bir haftada bu işi bitiririm’ dedi, ‘savaşı sonlandırırım’ dedi. Savaştan beslenenler, savaştan başka çözüm aklına gelmeyenler, halklara savaşı, zulmü, kayyumu dayattılar. Kayyum zülümdür, savaştır yolsuzluktur, işsizliktir. 2016 yılında OHAL darbesiyle kayyumları atadılar. Kayyum döneminde yaşananlar tüm çıplaklıklarıyla ortada. Bunlar halı hırsızlıları, leblebici. Bunlar bir kenti yönetebilir mi? Dün olduğu gibi süpürüp atacağız. Her türlü suç bunlarda var. Ben bakana hediye verdim diyor, bakan ben almadım diyor. Soruyoruz bakanlara, Cumhurbaşkanına, nerede bu hediyeler diye. Hepiniz oradaydınız, hepiniz bu suça ortak oldunuz. Bunun hesabını vermemek için. hergün düşmanlık, savaş politikalarını devreye koyuyorlar. Bundan kaçamazlar. Eninde sonunda iki elimiz yakalarındadır” diyerek kayyımı asla kabul edemeyeceklerini ve kayyımı göndereceklerine vurgu yaptı.   Yapılan konuşmalardan sonra Kürt sanatçı Mem Ararat’ın söylediği şarkılar ve binlerin çektiği halaylar eşliğinde miting sona erdi. Mitingin ardından kitle yürüyüşe geçti.