HDK: Savaşa karşı barışta birleşelim 2019-08-31 10:43:10   HABER MERKEZİ - 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaparak halkların Dünya Barış Günü’nü kutlayan HDK, çağrıda bulundu: “Halklara, doğaya, düşünceye, emeğe ve kadına karşı açılmış tüm savaş politikalarına karşı barışta, özgürlükte ve adalette birleşelim.”   Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamasında 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne, demokratik hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı, savaşın ve savaş politikalarının her geçen gün tüm toplumu daha derinden etkilediği bir ortamda girildiği kaydedildi.   ‘Barışa daha fazla ihtiyaç var’   “Faşist tek adam iktidarı ve ortakları tarafından hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm alanlarda halklara, inançlara, kadınlara, emeğe, doğaya ve düşünce özgürlüğüne karşı savaş politikaları esas kabul ediliyor” denilen açıklamada, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında barış içinde yaşayabileceğini göstermiş halkların ve inançların arasına savaş politikalarıyla milliyetçiliğin, ırkçılığın, nefretin ve düşmanlığın ekilmeye çalışıldığı bu dönemde, barışa ve kucaklaşmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz” denildi.   ‘Erkek egemen yaşam dayatılıyor’   İktidar ve ortaklarının, sürdürdükleri savaş politikaları ile halkın iradesinin yok sayılarak kayyım atandığı ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Kadın düşmanı erkek egemen cinsiyetçi ve milliyetçi politikalarla kadınların direnerek ve mücadele ederek kazandığı kazanımları ellerinden alınmak isteniyor. Bu kazanımların yerine ise, kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin alabildiğine sıradanlaştırıldığı, kadınların katledildiği erkek egemen bir yaşam dayatılmaya çalışılmaktadır.    ‘Savaşın faturası emekçilere yükleniyor’   Kaz Dağları ve Hasankeyf başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafında rant ve talan uğruna, geleceğimiz hiç düşünülmeden, doğa katliamları yapılıyor. İçeride ve dışarıda sürdürülen savaş politikalarının faturası her zaman olduğu gibi emekçilerin omuzlarına yükleniyor. İşçilerin ve emekçilerin en temel hakkı olan grev hakları ellerinden alınarak güvencesiz çalışmaya ve yoksulluğa mahkûm edilmeye çalışılıyor. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne karşı da amansız bir savaş yürütülüyor. Her türlü demokratik eylem engellenmeye, marjinalleştirilmeye çalışılıyor ve korku toplumu yaratılmak isteniyor.   ‘İşgal planları sorunları derinleştirir’   İktidar ve ortakları ülke dışında ise cihatçı çetelerle beraber savaş naraları atarak sınır ötesi operasyon ile Rojava’yı işgal etme planları yapıyor. Böylesi bir işgal yaşadığımız tüm toplumsal sorunları daha çok derinleştirecek ve içinden çıkılmaz bir hale getirecektir. Sınır ötesi operasyon baskı, zulüm, yoksulluk ve barışa vurulan bir darbe demektir. Böylesi bir ortamda hem ülkemiz hem de yaşadığımız coğrafya için barış talebi ve arayışının önemi önceki yıllara göre çok daha fazladır.   Halklara, doğaya, düşünceye, emeğe ve kadına karşı açılmış tüm savaş politikalarına karşı barışta, özgürlükte ve adalette birleşelim. Farklı halk ve inançların beraber, barış içinde eşit ve adil bir biçimde yaşadığı ve kendi kendini yönetebildiği özgür, demokratik bir toplumun ve dünyanın hayal olmadığını bilerek haklarımızın 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz.   Halklarımızı, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde faşizme ve savaş politikalarına, kayyımlara karşı sokaklarda, meydanlarda ve miting alanlarında barışın sesini yükseltmeye ve kardeşliği ve eşitliği savunmaya çağırıyoruz.”