Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri: 1 Eylül’de savaşa hayır diyelim 2019-08-30 12:51:27   ANKARA - Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Tandoğan Meydanı’nda saat 16.00’da yapılacak mitinge ilişkin, “İçeride dışarıda savaşa hayır demek için halkların kardeşliğini haykırmak için 1 Eylül’de alanlarda olalım” diye çağrı yaptı.    Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda yapılacak mitinge ilişkin basın toplantısı düzenledi. Aralarında Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Ankara Tabip Odası (ATO), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Emek Partisi’nin de  (EMEP) yer aldığı Emek ve Demokrasi Güçleri,  toplantıyı TÜMBEL-SEN 2 No’lu Şube’de gerçekleştirdi. Toplantının yapıldığı salona “Kayyımlarla halk egemenliği gasp edilemez” ve “Ülkemize ve bölgemizde barış! Emperyalist yenilecek, halklar kazanacak” pankartları asıldı. Toplantıda açıklamayı Halkların Demokratik Partisi(HDP)  İl yönetiminde yer alan Betül Koca okudu.    ‘Halkların iradesini omuz omuza birlikte savunacağız’   Betül, ülkede ve bölgede barış ihtiyacının her zamankinden daha güncel olduğunu ve barışın bölge ve Türkiye halkları için çatışmaların ve savaşın sürdüğü, derinleştiği bir dönemde her gün ısrarla tekrarlanması gereken bir hedef olduğunu kaydetti. Betül, “ Erdoğan Bahçeli ittifakı, iktidarını sürdürmek, tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırmaktadır. En son savaş politikalarının devamı olan kayyımlarla halkın seçme ve seçilme hakkını, iradesine bir darbe daha vurulmuştur. Kayyımlarla birlikte bu iktidarın, sandık ve seçimler demokrasi söylemleri bir kez daha demagojiden ibaret olmuştur. Bizler barışı savunduğumuz gibi kayyımlara karşı tüm halkların iradesini de omuz omuza birlikte savunacağız” dedi.    ‘Kürt sorunu savaş politikaları ile çözülmez’   Siyasal iktidarın savaş diliyle, ekonomik krizi derinleştirdiği ve bu krizi milyonlarca emekçinin ve yoksulun sırtına bindirme çabası içerisinde olduğuna dikkat çeken Betül, “Biz biliyoruz ki; tüm savaşlarda olduğu gibi siyasal iktidar sürdürdüğü savaşta en çok etkilenen emekçilerin çocukları oluyor. Ekonomik bedelini yine biz emekçiler ve yoksul halklarımız ödeyecektir. Bütçeden savaşa ayrılan pay artmaktadır. Bu anlamda biz işçiler, emekçiler bu ülkede temel sorun olan Kürt sorunun gelinen noktada savaş politikalarıyla çözülmeyeceğinin bilinciyle, sorunun barış içerisinde ele alınmasını istiyoruz. Barış mücadelesi, barışın imkân ve koşullarının olmadığı zamanlarda önemli ve değerlidir. Savaş ve çatışmaların olduğu ülke ve toplumlarda barış mücadelesini sürdürmek, barışın sözcülüğünü yapmak, bu talebin zeminin olgunlaştırmak en önemli görevlerden birisidir” diye konuştu.     ‘Tandoğan Meydanı’nda buluşuyoruz’   “Barış, özgürlük, adalet ve demokrasi için“ ve “Barış hakkını kazanmak için yurttaşların mezhebine etnik kimliğe karşı saldırılara karşı yaşamı savunmak için savaşa değil, eğitime, sağlığa bütçe için halkların iradesinin kayyımlarla gasp edilmesine hayır” diyerek  1 Eylül’e çağrı yapan Betül  son olarak şöyle dedi: “Kadın cinayetlerine dur demek için, Kanun Hükmünde Kararname düzenlemelerine dur demek için, Doğamızın ve tarihi kültürel varlıklarımızın bir avuç sermayedarlarla peşkeş çekilmesi için, ırkçılığa, emperyalizme hayır demek için, Çocuklarımızın barış içinde yaşayabileceği bir ülke için, içeride dışarıda savaşa hayır demek için Halkların kardeşliğini haykırmak için tüm Ankara halkını 1 Eylül’de Tandoğan Meydanı’na çağırıyoruz.”