‘18 yıl başörtüsüne güvence getirmeyen bir hükümeti destekledim’ 2019-08-28 09:46:46 Hikmet Tunç VAN - Kayyım protestoları sırasında gözaltına alınan ve kameralar karşısında çıplak arama dayatılan İnsan ve Özgürlükler Partisi Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez, “İslami bir hükümet olarak 18 yıl süresince başörtüsüne anayasal bir güvence getirmeyen bir zihniyeti destekledim. Fakat anladım ki kendi kişisel ve grup menfaatleri söz konusu olduğunda aslında toplum hiçbir şekilde onları bağlamıyor” dedi.    İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atandığı 19 Ağustos günü yapılan protesto eylemlerinde gözaltına alınan İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez’in başörtüsünün alınmasının yanı sıra kameralar karşısında çıplak aramaya da zorlandığı ortaya çıktı. Menice, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirterek, hükümeti eleştirdi.    ‘Sürekli gaz bombalarıyla insanlara saldırdılar’   31 Mart seçimlerinde HDP ile ittifak yaparak Van Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olarak görev yaptığını belirten Menice, kayyım protestosunda yaşananları şöyle anlattı: “19 Ağustos tarihinde Meclis toplantımız vardı. Kayyım atandığını duyunca, belediye eşbaşkanlarımız ve meclis üyelerimizle birlikte belediye binasına gittik. Orada polis engeliyle karşılaştık. Barikatlar kurulmuştu. Polis tarafından engellendik. Belediye binasına girmemize kesinlikle izin verilmedi. Ardından vekillerimiz ve belediye başkanlarımızla Cumhuriyet Caddesi’nde kayyımı protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenleyecektik. Caddeye vardığımızda çok sayıda çevik kuvvet polisi bekliyordu. Hiçbir şekilde halkın yan yana gelmesine izin vermedi. Birkaç arkadaşımla birlikte belediye eşbaşkanları ve milletvekillerinin bulunduğu alana ulaştık. Etrafımız polisler tarafından hemen ablukaya alındı. Sürekli gaz bombalarıyla insanlara saldırdılar. Müdahale etmeye başladılar. Ardından vekillerimiz oturma eylemi başlatınca bizler de yanlarında oturduk. Etrafımız iyice sarılıp müdahale edildi. Sis ve gaz bombalarından sonra gözaltına alındık.”   ‘Arkadaşımın pardösüsünü başörtü yaptım’   Gözaltına alınırken birçok kişinin yaralandığını ifade eden Menice, “Gözaltı sırasında çok büyük şiddet vardı” dedi. Alındıktan sonra önce Asayiş Şube’ye ardından Terörle Mücadele Şubesi’ne (TEM) götürüldüklerini anlatan Menice, 5 gün süresince hiçbir şekilde ifadelerinin alınmadığını aktardı. Menice, “Büyük bir psikolojik şiddete maruz kaldık. Çıplak arama dayatıldı. Başörtülerimiz başımızdan alındı. Beş arkadaş başörtülüydük. Ben itiraz ettim. İtiraz etme durumunda şiddet kullanacaklarını söylediler. Arkadaşlarımızın polise tepki göstereceklerini ve bu nedenle şiddet uygulanacağını düşünerek ‘nezarethaneye kadar başımda dursun orada çıkarırım’ dedim ve nezarethanenin kapısında onlara verdim. Gözaltındayken iki gün boyunca arkadaşımın pardösüsünü başörtü yaptım” şeklinde konuşarak maruz kaldığı polis baskını anlattı.    ‘Kendimize zarar vermememiz içinmiş!’    Gözaltında maruz kaldığı işkenceyi avukatı ile paylaştığını söyleyen Menice, anlatımlarına şöyle devam etti: “Komiser avukatla görüşme sırasına gelip gözlüğüm ve başörtüme müdahale edince avukat da olaya tanıklık etti. Avukatım durumla ilgili tutanak tutacağını ve dışarıya taşıyacağını söyledi. Bunun üzerine bize karşı polislerin tavrı iyileşti. Ancak yine başörtümü vermediler. Basına yansıdıktan sonra gözaltının 5’inci gününde polis bize, ‘siz olayı çok büyütmüşsünüz, çok abartmışsınız, bu genelge var elimizde, siz kendinize başörtüsüyle zarar vermeyesiniz diye çıkardık’ dedi. Oysa bize verdikleri bone kendimize zarar vermemiz için daha müsait bir bez, yanımızda kıyafetlerimiz vardı. Biz onlarla da kendimize zarar vermek isteseydik, bunu rahatlıkla yapabilirdik. Kaldı ki toplumun refahı için mücadele eden kişiler olarak neden kendimize zarar verilim ki?”   Menice, kendisiyle birlikte başörtüsü verilmeyen arkadaşlarının polise “Siz erkeklerin yanında başörtümüzü çıkardınız. Onlar başörtülerimizi gördü. Biz de bu tavrınıza karşı başörtülerimizi takmıyoruz” sözleriyle tepki gösterdiklerini belirtti.   ‘İnsanlık dışı bir muameleyle karşılaştık’   Yıllarca Diyanet’te çalıştığını, Kur’an dersi verdiğini ve henüz 14 yaşındayken inancından kaynaklı örtündüğünü söyleyen Menice, polisin saldırısını “insanlık dışı” olarak niteledi. Menice, “Ben 14 yaşından bu yana hiçbir şekilde başörtümü açmadım. Orada bütün erkeklerin yanında, kameraların karşısında başımızı açtılar. Büyük bir mağduriyetle karşı karşıya bırakıldık. Bunu kabul etmiyoruz. Herhangi bir insana ya da şahsıma yönelik bu müdahaleyi kabul etmiyorum. Bize yapılan büyük bir psikolojik baskıydı” diye ekledi.    ‘Kameralar karşısında çıplak aramaya zorlandık’   Kameralar karşısında kendilerine çıplak arama dayatıldığının altını çizen Menice, “Kadın polis arasa dahi bu ciddi bir durumdur. Bütün itirazlarımdan sonra bana bir genelge getirdiler. Genelgede kesici, delici aletlerin bulundurulmaması önlemi vardı. Fakat genelgede dahi başörtüsüyle ilgili, saça takılan tokalarla ilgili bir madde yoktu. Biz buna itiraz ettik ve karşılığında ‘Bu bizi bağlamıyor. Bize gelen emirler bağlıyor’ dediler” şeklinde konuştu.   ‘Hükümet menfaati söz konusu olduğunda toplum onu bağlamıyor’   Menice, emniyette verdiği ifadeyi de şöyle aktardı: “Yıllarca başörtüsüne destek verdiğini düşündüğümüz, İslami bir hükümet olarak 18 yıl süresince başörtüsüne anayasal bir güvence getirmeyen bir zihniyeti destekledim. Fakat anladım ki kendi kişisel ve grup menfaatleri söz konusu olduğunda aslında toplum hiçbir şekilde onları bağlamıyor. Kişinin inancını Müslim, gayri Müslim ne olursa olsun hiçbir şekilde önemsemediklerini, kendi çıkarlarına baktıklarını gördüm. Yanlarında duruyor musunuz, durmuyor musunuz onlara bakıyor. Gördüğüm psikolojik şiddet hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bu insanlık suçunun takipçisi olacağım. Kesinlikle kimsenin yaşamaması ve aynı travmalara maruz kalmaması için mücadelemi sürdüreceğim.”   Son olarak hangi partiye olursa olsun kayyım gibi haksız bir atama yapıldığında karşında duracaklarını belirten Menice, “Bu bizim tüzüğümüze aykırı. Yapılan insanlık dışı muamele karşısında her zaman mücadelemizi sürdüreceğiz” diye ekledi.