Mor Dayanışma: Bütün kadınlar özgürleşene kadar mücadelemiz sürecek 2019-08-27 19:27:18   İSTANBUL - Mor Dayanışma, yaz kampının sonuç bildirgesinde, “Bizi ezmek, taciz ve tecavüz etmek hatta öldürerek yok etmek isteyenlere inat, bütün kadınlar özgürleşene ve yaşam alanlarımız bizim olana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.    Mor Dayanışma, kadın dayanışmasını yükseltmek amacıyla 23-24-25 Ağustos tarihlerinde Balıkesir’in Gönen ilçesinde "Kadınlar Vardır! Her Yerde! Kadınlar Yaz Kampında” sloganıyla 4’cü Mor Dayanışma yaz kampını gerçekleştirdi. Kampa İstanbul, Antakya, Mersin, Adana, İzmir, Antalya, Aydın, Denizli, Burdur, Muğla, Afyon, Ankara, Eskişehir, Çanakkale, Bursa, Edirne, Sakarya, Yalova, Van, Diyarbakır, Şırnak, Batman, Adıyaman, Dersim’den tüm farklılıklarıyla bir araya gelen 400’ü aşkın kadın, Balıkesir Gönen Kemal Türkler Tesisleri'nde bir araya geldi. Üç gün süren kampa ilişkin sonuç bildirgesi Mor Dayanışma tarafından yayınlandı.   Kampın sonuç bildirgesinde, 31 Mart- 23 Haziran seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açısından ağır yenilgiyle sonuçlandığına dikkat çekilerek, İşçilerin, yoksulların, kadınların, Kürtlerin, Alevilerin, demokratların bir araya gelerek faşizmin gidişine dur dediğinin altı çizildi.    Bildirgenin devamı şu şekilde:    “Sermayenin neoliberal politikalarının sözcüsü, erkek egemen zihniyetin sürdürücüsü, AKP/Erdoğan iktidarı, iktidara geldiği andan itibaren toplumsal yaşam içinde gerici-muhafazakar bir dönüşüm gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu dönüşümü gerçekleştirmeye çalışırken, kurmak istenilen faşizan rejime karşı en önde duran kadınların yaşamlarını hedef alıyor.   Devraldığı toplumsal yapıyı, 17 yılda yayılarak gerçekleştirilen dönüşümle, giydiğimiz kıyafetten attığımız kahkahaya, kaç çocuk doğuracağımıza ve gün boyunca nerede ne zaman olabileceğimize dek müdahale edilerek, bütün yaşamımız üstünde zaten var olan erkek tahakkümü daha da artırıldı. ‘Taciz, şiddet ve cinayet artarak sürüyor’   Kadın düşmanı söylemler ve ardı ardına çıkarılan yasalarla, erkek egemen politikalar sürekli daha geniş alanlarına yayılıyor ve derinleştiriliyor. Daha da ötesinde, biz kadınların üzerindeki her türlü aşağılama, baskı ve şiddet toplum nezdinde meşrulaştırılıyor. Bütün erkekler kadınları aşağılama ve şiddet kullanmayı kendi hakları olarak görüyor; taciz, şiddet ve cinayetler artarak sürüyor.   Erkek şiddetinin önünü açan ve onu teşvik eden düzenlemeler yapan iktidar; kadınların yıllardır mücadele ederek kazanılmış haklarını elinden almaya çalışıyor. Kadınların nafaka hakkı elinden alınarak erkeklere bağımlı bir hale getirilmeye çalışılıyor, İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ e göz dikip kadınları şiddet cenderesinin içine atıyor.    Artan çocuk istismarı ve cinayetlerinin arka planını irdelemek yerine "sonuca yönelik cezalarla" yaşanan toplumsal çürüme örtbas edilmeye çalışılıyor.   ‘Kadınların isyanı her yerde’   Kürtaj eylemlilikleri, Gezi direnişi, Özgecan isyanı, cinsel istismar, nafaka yasasına karşı ortaya çıkan kadın tepkisi ve son olarak her türlü yasaklamaya rağmen 8 Mart eylemlilikleriyle sokakları dolduran kadınlar, yeni bir süreci başlattı.    Kadınların isyanının şehirlerin merkezlerinde yarattığı cesaret ve umut, yerellerde de yankı yarattı.   Bizler yerellerden yola çıkarak yayılıp çoğalan ve zenginleşen direnişlerin ve biriken öfkenin ve direnme eğilimlerinin içinde olmaya, yerel çabaları ortak bir direniş ağında toplamaya çalıştık. Artan öfkemiz ve biriktirdiğimiz deneyimlerle 23,24,25 Ağustos’ta Mor Dayanışma 4. Kadın Kampı’nı ülkenin pek çok yerinden, farklı hikayelerini heybesine toplayarak gelen kadınlarla gerçekleştirdik.   ‘Güçlendik, büyüdük’   Kampa gelirken arkamıza bir yıl boyunca pek çok il, ilçe ve mahallede yaptığımız örgütlenme çalışmalarını aldık. Güçlendik, büyüdük ve erkek egemenlerin bizlere çizdiği sınırları aştık!   Ev ev sokak sokak dolaşarak mahallelerde toplanarak dayanışmaya çağırdığımız kadınlarla ortaklaşarak yaptığımız paneller, söyleşi ve forumlar, atölyeler, bilinç yükseltme grupları, akademiler ve toplantıların bir ortaklaşma alanı olan bu kamp, aynı zamanda kadın mücadelesinde başka bir eşiğe işaret ediyor.   Baskı ve şiddetin arttığı bu günlerde sokaklardan asla geri adım atmayan kadınlar olarak iddiamız büyük ve gerçekçi.   Bizi ezmek, taciz ve tecavüz etmek hatta öldürerek yok etmek isteyenlere inat, bütün kadınlar özgürleşene ve yaşam alanlarımız bizim olana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.”