Kampanya başlatıldı: Yeniden yargılamalarda eşitlik istiyoruz 2019-08-23 14:55:01   HABER MERKEZİ - DGM’lerin hukuksuz kararlarına karşın oluşturulan Yeniden Yargılamalarda Eşitlik Kampanyası, mahkemelerin çifte standartlı ve keyfi davrandığını belirterek, adil bir yargılanma yapılmasını talep etti.    Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (THİV) oluşan Yeniden Yargılamalarda Eşitlik Kampanyası bir bildiri yayınladı. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) de destekçisi olduğu “Yeniden yargılamalarda eşitlik istiyoruz” başlıklı bildiride kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) tarafından yargılanıp haklarında ceza verilen tutsakların adil yargılama haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile yaptıkları başvurularda mahkemelerin çifte standartlı ve keyfi bir yaklaşım sergilediklerinin altı çizildi. Mahkemelerin 500 Hizbullah tutuklusunun tahliyesine karar vererek taraflı davrandığına işaret edilen bildiride, adil bir yargılanma yapılması talep edildi ve buna karşı da 2 aylık kampanyanın başlatıldığı duyurusu yapıldı.     Bildiride şu ifadelere yer verildi:    “Basına yansıyan haberler,  mahpuslar, avukatları ve mahpus yakınları tarafından kurumlarımıza yapılan başvurulardan; Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) ve bu mahkemelerin kapatılmasından sonra oluşturulan Özel Yetkili Mahkemeler ile devamındaki özel statüdeki mahkemelerce yargılanıp haklarında ceza verilen ve halen hapishanelerde bulunan mahpusların, yargılamaları sırasında adil yargılanma hakları ihlal edildiği gerekçesiyle, yargılandıkları mahkemelere başvuru yaparak 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 311. maddesi gereğince yeniden yargılama ve infaz durdurma talep ettikleri, ancak mahkemelerin bu talepleri değerlendirirken çifte standartlı, keyfi bir yaklaşım içinde oldukları anlaşılmaktadır. Hukuku ve eşitlik ilkesini göz ardı eden bu yaklaşım, adil yargılanma hakları ihlal edilmiş ve haksız cezalarla onlarca yıldır hapishanede tutulan mahpusları ve ailelerini mağdur eden bir boyuta varmış bulunmaktadır.   Bilindiği üzere, uzun yıllar boyunca Devlet Güvenlik Mahkemelerinde askeri savcı ve hakimlerin görev yapmasının mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığını ortadan kaldırdığı tartışılmıştır. Kaldı ki adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi sadece DGM’lerde yaşanmamış, aynı sorun DGM’ler sonrası kurulan özel yetkili mahkemeler ve devamında kurulan özel statüdeki mahkemelerde de devam etmiştir. Bu sürede, hazırlık soruşturmasından kovuşturmaya ve infaz rejimine her aşamada eşitliğe aykırı, ayrımcı bir mevzuat ile buna bağlı olarak yürütülen bir yargı pratiğinin yaşandığı bilinmektedir.   Bu uzun yıllar boyunca, adil yargılanma hakkı ihlali iddiasıyla İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne (İHAM) çok sayıda başvuru yapılmış, yeniden yargılama talep edilmiş ve İHAM tarafından bu talepler kabul edilerek adil yargılanma hakkını düzenleyen AİHS 6. maddesi çerçevesinde ihlal kararları verilmiş, ancak bu kararlar esas davalar üzerinde etkili bir sonuç doğurmaya yetmemiştir.   ‘Başvurucu Abdullah Altun yerine Hizbullah hükümlüleri serbest bırakıldı’   Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Abdullah Altun’un yeniden yargılanmasına dair 17.07.2018 tarihli kararı bu konuda bir milat oluşturmuştur. Bu karar sonrasında; bu davanın başvurucusu konumundaki Abdullah Altun yeniden yargılandığı mahkemece serbest bırakılmamasına rağmen, Altun kararına dayanarak yaptıkları başvurular sonrası kamuoyuna yansıyan bilgilere göre daha ilk etapta 100'ün üzerinde Hizbullah hükümlüsü hızla serbest bırakılmıştır.   Hakkında yeniden yargılama ve infaz durdurma kararı olmasına rağmen Altun ancak tepkilerin basıncıyla ve bir yıl sonra serbest bırakılmış, bu sürede ve halen, yeniden yargılama ve infaz durdurma taleplerine yönelik ayrımcı, eşitsiz uygulama giderek tamamen keyfi bir hal almıştır. Yerel mahkemelerin toplamda 500 dolayında Hizbullah hükümlüsünü tahliye ederek taraflı kararlar verdiklerine dair iddialar karşısında tersini söyleyen bir resmi açıklamanın dahi yapılmaması dikkat çekicidir.    ‘Çifte standarda son verilmeli’   Adil yargılanma hakkı ihlal edilerek haksız cezalara çarptırılmış binlerce hükümlünün derhal özgürlüğüne kavuşması mümkünken,  yargı organlarınca Anayasa’nın 10. maddesi ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) 14. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine aykırı kararlar verilerek, taraflı davranılarak yaratılan çifte standarda ve mahpusların mağduriyetine son verilmeli, yeniden yargılamalarda eşitlik sağlanmalıdır.    ‘Kampanya başlatıyoruz’   Bizler insan hakları, hapishaneler ve infaz sistemi üzerine çalışmaları olan kurumlar ve bu alanda çalışan avukatlar olarak; bu çifte standarda son verilmesi, adil yargılanma hakkı ihlal edilerek ağır cezalara mahkum edilen mahpusların özgürlüklerine kavuşmaları için yürüttüğümüz çalışmalara ek olarak ‘Yeniden Yargılamalarda Eşitlik’ başlığıyla bir kampanya başlattığımızı duyuruyoruz. İlk etapta 2 ay olarak planladığımız bu kampanya çerçevesinde yapacağımız basın açıklamaları, imza kampanyası, panel, Hükümet yetkilileri, Adalet Bakanlığı, Milletvekilleri ile yapılacak görüşmeler, yasa tasarıları ve benzeri etkinliklerle konuyu kamuoyu gündeminde tutmak ve yeniden yargılamalarda eşitliği sağlayacak, adil yargılanma hakkı ihlal edilerek haksız cezalara çarptırılan ve ağır infaz uygulamalarına maruz bırakılanların mağduriyetini hafifletmeye dönük sonuç alıcı adımlar atılmasını sağlamak amaçlanmaktadır. Kampanya yürütme kurulu, örgütlerin katılımına açık olmakla birlikte eylem bazlı olarak da kurumları desteğe çağırıyoruz.   Adil Yargılanma Hakları İhlal edilerek haksız cezalara çarptırılan herkes için Yeniden Yargılamalarda Eşitlik İstiyoruz.”