İzmir Kadın Platformu: Kayyımlara karşı sessiz kalmayacağız 2019-08-22 19:38:16   İZMİR - Kadınların toplumsal yaşama katılımı, şiddet ve tacizden korunması için atılan her adımın tüm kadınların kazanımı olduğunu söyleyen İzmir Kadın Platformu üyesi Nuray Öztürk, kadın kazanımlarına yönelen kayyımlara karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi.   İzmir Kadın Platformu (İKP) Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi binasında basın toplantısı düzenledi. Kadın örgütlerinin, siyasi parti temsilcilerinin ve İzmir Barış Anneleri Meclisi’nin katıldığı toplantıda basın metnini platform adına Nuray Öztürk okudu.   ‘Kayyım eşit kadın temsili olan eşbaşkanlık sistemine de yöneldi’   Kayyım atamalarını, seçmen iradesine gasp ve demokrasiye darbe olduğunu söyleyen Nuray, “Yargının bağımsızlığı tartışmaları ve yapılan suçlamaların hiçbir geçek belge ya da mahkeme kararına dayanmaması bir yana görevden almaya dayanak oluşturdukları eşbaşkanlık sistemi, siyasi partiler için AKP iktidarı döneminde yasallaştırılmış, esasında da kadınların siyasete eşit koşullarda katılımını amaçlayan, kadınların uzun mücadelelerle elde ettiği ve ilk olarak HDP tarafından uygulanan bir sistemdir” dedi.   ‘Kayyımlar ilk olarak kadın kazanımlarına saldırmıştı’   ‘Seçilseniz de yine kayyum atarız’ şeklindeki açıklamalar ve kayyım atamasıyla Kürt halkının eşit yurttaşlık ve barış taleplerine yönelik savaş politikalarının devam ettiğine dikkat çeken Nuray, bu politikaların, “Krizin faturasını ödemeyeceğiz” diyen işçi ve emekçilere, çevre talanına karşı duran toplumsal güçlere ve muhalefete yönelik de bir tehdit olduğunu söyledi. Kayyımın aynı zamanda kadınların şiddetsiz, sömürüsüz eşit ve insanca yaşama talepleri ve kazanımlarına da bir saldırı olduğunun altını çizen Nuray, “Çünkü biz biliyoruz ki 2016 yılında OHAL koşullarında seçilmiş 96 HDP’li belediye başkanının yerine atanan kayyumların ilk elden saldırdıkları bölge illerinde yaşayan kadınların kazanımları olmuştur. Bu dönemde kayyum atanan illerde bulunan 52 kadın kurumunun faaliyetleri durduruldu, Kadın Politikaları Daire Başkanlığı, kadın müdürlükleri ve kadın sığınma evleri kapatıldı” dedi.   Nuray devamında, OHAL döneminde atanan kayyımların kadın kurumlarına yönelik saldırılarının bilançosunu şu şekilde sıraladı:   “*Kapatılan kurumların tüm olanakları Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın Başkan Yardımcılığını yürüttüğü Kadın ve Demokrasi Derneğine (KADEM) ve iktidara yakınlığıyla bilinen çeşitli kadın derneklerine devredildi.   *Bu merkezlerde kadın çalışmaları yürüten kadınların yüzde 80’i işsiz bırakıldı, işten atılmayanlar ilgisiz ve uzak birimlere sürüldü.   *Belediyelerin farklı birimlerindeki kadın çalışanlara şiddet arttı ve buna karşı çıkan kadın çalışanlar işten çıkarılma ile tehdit edildi.   *Kadınları ekonomik olarak güçlendirmek için mesleki kursların yanı sıra pek çok ilde kadın emeği pazarları açılmıştı.    *Kadın ve çocuklara özel sağlık merkezleri, çamaşırhaneler, kreşler, kadınlar için spor salonları, hobi kursları açılmıştı.    *Belediyelerin imzaladığı toplu sözleşmelerde kadınlar lehine maddeler yer alıyordu; 8 Mart’ın kadın çalışanlara idari tatil olmuş, belediye personelinden eşine şiddet uygulayan ve kız çocuklarını okutmayanlara müeyyideler getirilmişti.   *Kayyum atanan Akdeniz Belediyesindeki sığınmaevi piknik alanına çevrildi, İŞTAR Kadın Danışma Merkezi kapatıldı, Kadın Emeğini Değerlendirme Pazarına el konuldu.   *Van Büyükşehir Belediyesine bağlı “Alo Şiddet Hattı” yok edildi. Muradiye Belediyesi’nin kreş, klinik ve kadın aşevi çalışmaları durduruldu.   *Diyarbakır Silvan Belediyesi Meya Kadın Merkezi “aile destek merkezine” dönüştürüldü. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Kız Öğrenci Yurdu polis misafirhanesine çevrildi.   *Batman’da kadın spor kompleksi kapatıldı.   *5 aylık bir sürede seçilmişler ve kadınlar, bu tahribatı gidermek için hızla adım atarken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumun ilk icraatı, yine kadınlara karşı oldu. Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Selda Aydın Baran da görevden uzaklaştırılanlar arasında yer aldı.”   ‘Kayyım ataması kadına yönelik saldırılardan bağımsız değil’   Şiddetsiz ve sömürüsüz bir hayat için, kadınların toplumsal yaşama ve üretime katılımı, şiddet ve tacizden korunması için atılan her adımın tüm kadınların kazanımı olduğunu söyleyen Nuray kayyım atamalarının ne sadece Diyarbakır, Mardin, Van halkının, ne de sadece HDP’nin sorunu olduğunu belirtti. Nuray, “Bu sorun, Türkiye’nin her alanda demokratikleşmesinin, tek parti tek adam yönetimine ve erkek egemen anlayışa karşı mücadelenin sorunudur. ‘Tek parti tek adam yönetimi’ne karşı bütün kesimlerin ortak mücadelesini gerektirecek kadar önemli bir demokratikleşme sorunudur.  Dolayısıyla kayyum uygulamalarını, AKP iktidarının iktidara geldiği günden bu yana yaptığı müftülük yasası,  nafaka yasası, 6284 sayılı yasanın kaldırılmak istenmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, kadınları daha çok ucuz iş gücü haline getiren esnek çalışma modelleri gibi kadınlara yönelik saldırılarına karşı mücadeleden bağımsız görmüyoruz” dedi.   ‘Sessiz kalmayacağız’   Kadınların kazanımların yok edilmesine, demokrasinin tamamen ortadan kaldırılmasına ve seçmen iradesinin yok sayılmasına sessiz kalmayacaklarını söyleyen Nuray kayyum kararının derhal kaldırılması talebinde bulundu.    Açıklama “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları ile sona erdi.