Hasta tutsağın durumu ağırlaştı: Yürüyemiyor, konuşmakta zorluk yaşıyor 2019-08-20 09:01:25   DİYARBAKIR- 25 yıldır cezaevinde olan hasta tutsak Sıddık Güler’in, ağırlaşan sağlık sorunlarından dolayı yürüyemediği öğrenildi. Ailesi, tekerlekli sandalye ile görüşe çıkan ve konuşmakta zorluk çeken Sıddık’ın bir an önce serbest bırakılmasını isteyerek, olası olumsuz bir durumdan devletin sorumlu olacağını belirtti.      Türkiye ve bölge cezaevlerinde siyasi tutsaklara dönük baskılara her geçen gün yenileri ekleniyor. Tutulduğu İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde baskılara maruz kalan tutsaklardan biri de 80 yaşındaki Sıddık Güler. 1994 yılından bu yana cezaevindeki hasta tutsaklardan biri olan Sıddık, bugüne kadar birçok cezaevine sürgün edildi ve yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı artık yürüyemez hale geldi. Diyarbakır’da yaşayan ailesinin sevk dilekçelerine olumlu yanıt verilmezken, Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan oğlu Habib Güler’in refakat için yaptığı başvuruya da ret cevabı verildi. Çok sayıda sağlık sorunu yaşayan Sıddık’ın daha önce tutulduğu Gaziantep L Tipi Kapalı Cezaevi’nin sağlıksız koşullarından dolayı kaptığı enfeksiyondan dolayı sağlık sorunları ağırlaştı.    Hastaneye sevki yapılmıyor    Diz ağrıları ve morluklar gibi rahatsızlıklara rağmen revirde doktorların gerekli ilgiyi göstermediği, tansiyon ölçümü gibi basit bir işlemi bile gerekçe göstermeksizin gerçekleştirmeden geri gönderildiğini belirten ailesi, hastaneye sevkinin de yapılmadığı bilgisini verdi. Kalp hastası, hipertansiyon ve iltihaplı eklem romatizması hastalıkları olan Sıddık’ın artık yürüyemediği ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı aktarıldı.     Tekerlekli sandalye ile görüşe çıktı    Bayram görüşü nedeniyle Diyarbakır’dan İskenderun’a giden ailesi, Sıddık’ın tekerlekli sandalye ile açık görüşe çıktığını ve konuşmakta zorluk yaşadığını söyledi. Ayrıca cezaevi girişinde gardiyanların keyfi uygulamalarıyla karşılaştıklarını kaydeden aile, arama noktasında üzerinde yazı bulunan tişörtlerinin çıkartılarak ters giydirildiğini kaydetti. Cezaevinde siyasi tutsaklara ait bir koğuşun bulunmadığını ve tutsakların adlilerle birlikte kaldığını paylaşan aile, Sıddık’ın görüşe arkadaşlarının yardımıyla tekerlekli sandalye ile geldiğini vurguladı.  Aile, konuya ilişkin İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuruda bulunacaklarını dile getirdi.    ‘Adalet yok bu ülkede’   Ajansımıza bilgi veren Hasina Güler, eşinin 25 yıldır cezaevinde olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Cezaevi yönetimi tarafından Sıddık’a şalvarının ve namaz kılarken taktığı takkenin verilmediğini belirten Hasina, Sıddık’ın Kasım 2018’den bu yana sürgün edildiği İskenderun Cezaevi’nde hastaneye götürülmediğini ve sağlık sorunlarının bu yüzden ağırlaştığını söyledi. Hasina, "Yaşlı adamın cezaevinde ne işi var, bu yaştan sonra dışarı çıksa ne olacak? Zaten hiçbir suçu yoktu, hiçbir delil yokken müebbet verdiler. Yürüyemiyor, kendine bakamıyor. Adalet yok bu ülkede. Adalet olsa bırakılırdı" ifadelerini kullandı.     'Bir şey olursa sorumlusu devlettir'   Sıddık’ın cezaevinde bulunan oğlunun yanına getirilmesini istediklerini dile getiren Hasina, şöyle devam etti: "Biz Diyarbakır'a getirilmesi için başvuruyoruz ama her başvurumuzdan sonra başka bir ile sürgün ediliyor. Bütün Türkiye'yi dolaştı. Sürgün edilmediği cezaevi kalmadı. Antep cezaevinde kalırken tuvalet kokusu geliyordu her yerden. Görüşe gittiğimizde görüş odasında bile duramıyorduk. Sular akmıyordu. Mikroptan hastalandı, ilk orada bütün direnci düştü. Şimdi İskenderun'da kalıyor ama burada da siyasiler ve adliler karışık kalıyor. Cezaevi yönetimi kötü muamele yapıyor. Hastaneye gitmesi gerektiğinde götürülmüyor. Tutsak oğlumun yanına sevk edilmesini istiyoruz ama götürmüyorlar. Bir ara aynı cezaevine getirdiler. Oğlum babasının bütün ihtiyaçlarını karşılıyordu ve bakımına yardım ediyordu. 5-6 ay sonra ayırdılar yine onları. Yine bir araya getirsinler ya da eşimi bıraksınlar. Kendine bakamıyor. Orada ona bir şey olursa sorumlusu devlettir. Adalet istiyoruz ama olmayan adaleti istiyoruz. Sesimizi duysunlar."