‘Çocuklarımızın mezarlarını sahipsiz bırakmayacağız’ 2019-08-17 09:02:01   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Lice’nin Sisê Mezarlığı’nda bulunan mezarların askerler tarafından yıkılmış olmasına tepki gösteren aileler, yapılanların insanlığa sığacak hiçbir yanının olmadığını belirtti. Aileler, “Biz gerekirse cımbızla tek tek toplayacağız kırılan parçaları ama çocuklarımızın mezarlarını terk etmeyeceğiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.    Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Sîsê (Yolçatı) köyünde bulunan Sîsê Mezarlığı’nda yaşamını yitiren HPG’lilerin mezarları bulunuyor. Mezarlığa 2015 yılından bu yana defalarca saldırı gerçekleşti. Mezar taşlarını kırarak, mezarları tahrip eden askerlerin, aileleri de tehdit ederek, “Bu mezarlar buradan gidecek” söylemlerine maruz bıraktığı kaydedildi. Buna rağmen aileler yıkılan mezarları onarmaktan vazgeçmezken, askerler de her onarımın ardından yıkım politikasını hayata geçirmeye devam ediyor.   ‘Gölgemize bile tahammül edemiyorlar’   Çocuklarının mezarını rahat bir şekilde ziyaret edemediklerini dile getiren Sebriya Yaldız, Kürt halkına yönelik saldırıların bitmediğine dikkat çekti. Sebriya, “Köylerimiz yakıldı, çocuklarımız tutuklandı, katledildi. Kürtlerden nefret ediyorlar, Kürtlerin gölgesine bile tahammül edemiyorlar. Çocuklarımızın dirisini rahat bırakmadılar, ölüsünü de rahat bırakmıyorlar. Şu mezar taşlarının ne zararı var onlara? Mezarları dövüyorlar, bu kadar nefret ediyorlar, bu kadar insanlıktan çıkmışlar. Her şey beklenir onlardan. Burada bir sürü kimliği belirsiz gencin mezarı var. Kim olduklarını bilmiyoruz ama her geldiğimizde onların da mezarına bakıyoruz, suluyoruz, temizliyoruz. Hepsi benim evladım, hepsi benim canım. Bu insanlık mıdır? Şurada bir asker mezarı olsa ona bile aynı hassasiyeti gösterirdim” diye ifade etti.    ‘Kendi toprağımızda huzur vermiyorlar’   Mezarlığa saldıranların insanlıktan nasibini almadığını vurgulayan Sebriya, “Aileleri olarak içimiz yanıyor. Gelip her şu mezarların halini gördüğümüzde yüreğimiz yanıyor. Temizliyoruz ama temizlemekle olmuyor. Böyle giderse bazı mezarların kime ait olduğunu bilemeyeceğiz, çünkü isimlerinin yazılı olduğu mezar taşlarının her biri bir yana dağılmış. Kimse de gelip bakmıyor, sormuyor. Kimse demiyor ‘ya bu mezarlar niye bu halde’. Bazı aileler geldi mezarları yaptırdı, birkaç gün sonra geldik, baktık yine mezarlar yıkılmış. Aradık haber verdik, aile perişan oldu. Ne istiyorlar bizden, niye rahat vermiyorlar. Kendi toprağımızda bize huzur vermiyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘Hangi inançta var mezar yıkmak’   Hanım Aydın da, “Çocuklarımız onların zulmü yüzünden başını alıp dağa gidiyor, orada da rahat vermiyorlar. Şehit düşüyorlar, defnediyoruz, mezarlarını gelip yıkıyorlar. Bu insanlık mıdır?” diye sordu. Birçok ailenin çocuğunun bir kemiğini alıp defnetmek için yıllarca mücadele ettiğini söyleyen Hanım, “Kürt annelerine bu dünyada huzur yok. Bu ülkede huzur yok. Huzur vermiyorlar. Şu mezarlığa gelene kadar bile bin defa durduruluyor araçlarımız. Bu nasıl bir devlettir, nasıl bir yönetimdir? Bu mudur Müslümanlıkları? Yüreğimiz yanıyor, yüreğimiz. Yazık günah değil mi Kürt analarına? Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Bu hangi dinde, hangi inançta var? Nerde görülmüş mezarların yıkıldığı” diyerek tepki gösterdi.    ‘Gerekirse nöbet tutarız’   Hanım, ne olursa olsun çocuğunun mezarını ziyaret etmeye devam edeceğini dile getirerek, “Biz gerekirse cımbızla tek tek toplayacağız kırılan parçaları ama çocuklarımızın mezarlarını terk etmeyeceğiz, sahipsiz bırakmayacağız. Kimse çocuklarımızın mezar taşına dahi dokunamaz. Gerekirse çocuklarımızın mezarı başında nöbet tutarız ama asla çocuklarımızdan vazgeçmeyiz. Ne ölülerinden ne dirilerinden. Onları biz doğurduk, biz büyüttük, biz yaşıyoruz acılarını. Benim çocuğum onurlu bir mücadelede yaşamını yitirdi. Onun mücadelesine de sonuna kadar sahip çıkacağım” diye konuştu.