Mor Dayanışma 4 yılın ardından dernekleşti: Farklılığımızı zenginliğe dönüştürdük 2019-08-09 09:03:12   İSTANBUL - Mor Dayanışma Kadın Örgütü yürüttüğü 4 yıllık örgütlenme ve mücadelenin ardından Mor Dayanışma Kadın Derneği’nin açılışını gerçekleştirdi. 4 yıllık çalışmalarını ve hedeflerini anlatan Gamze Özkök, “Farklılıklarımızı bir zenginliğe dönüştürme iddiamız vardı. Gerçekleştirdik” dedi.    Mor Dayanışma Kadın Örgütü, 4 yıldır mahallelerde ilçelerde örgütlenme çalışmaları yürütürken, çalışmalarının sorunda Beşiktaş’ta Mor Dayanışma Kadın Derneği’nin açılışını gerçekleştirdi. Mor Dayanışma’nın ilk adımlarını 2015’te Mersin’de bir yaz kampı ile attıklarını belirten Gamze Özkök, Türkiye’deki tüm kadınlarla birlikte mücadele etmenin şiarıyla yola çıktıklarını belirtti.   ‘İktidarın politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı’    Mor Dayanışma’nın özellikle mahallelerdeki kadınlarla yan yana gelen bir kadın örgütü olduğunun altını çizen Gamze,  “Evlerde, iş yerlerinde,  atölyelerde kadınlarla buluştuk. Mahallelerde buluşmalar gerçekleştirdik. Kahvaltılar gerçekleştirdik. Evlerden sokağa çıkamayan kadınlarla, kısır günlerinde buluştuk. Kadınlık durumumuzu konuştuk. Aslında 17 yıllık AKP sürecinden, siyasal atmosferin kadınlara yüklediği rollerden doğru yola çıktık. Bunlar gittikçe artan şiddet mekanizması, kadın cinayetleri, iktidarın muhafazakarlaştırma politikasından kaynaklı ortaya çıktı. Böyle bir süreçte Mor Dayanışma’nın çıkışı hayati bir önem taşıyordu” dedi.    ‘Şiddet hala artıyor’   Kadın mücadelesi yürüten farklı farklı kadınlarla yan yana gelmenin büyük bir zenginlik olduğunu ifade eden Gamze, bu zenginliği bir örgütsel güce dönüştürme ihtiyacından doğru Mor Dayanışma’nın ortaya çıktığını hatırlattı. Kadınların 8 Martlarda, 25 Kasımlarda veya herhangi bir saldırı karşısında refleks gösterip sokağa çıktığını dile getiren Gamze, “Ama baktığımızda şiddet hala artıyor. Hala devletin politikası belirleyen bir yerde duruyor. Biz devlet politikasına sürekli bir tokat atarak geri çeviriyoruz ama nereye kadar. ‘Örgütlü bir kadın mücadelesine ihtiyaç var’ diyerek bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz” dedi.    ‘Hala kadınları ehlileştirmeye çalışıyorlar’   Kadınların da sokaklardan hiçbir şekilde evlerine gitmediğine dikkat çeken Gamze, bu sürecin kürtaj hakkı için yapılan eylemlerle başladığını hatırlattı. En önemlisinin ise Özgecan Aslan katliamı olduğunun altını çizen Gamze şunları dile getirdi: “Özgecan Aslan gerçekten çok büyük bir kırılmaydı. Ondan sonra aslında kadınların sokaklardan ayrılmadığını gördük. Ondan sonra gelen bütün yasa tasarılarıyla kadınlara yönelik saldırılar varken bir taraftan da kadınların bu saldırılara karşı yürütmüş olduğu mücadeleler ve büyük bir kazanım söz konusu. İktidarın bu kadar kadınlara saldırması çok büyük bir sürpriz değil. Çünkü yapmak istediği ya da kurmak istediği bir Türkiye var. Faşizme doğru giden, faşizmin giderek kurumsallaşmasını ön gören bir iktidar var. Bu faşizmin karşısında en aktif rolü alan kadınlar. Hala toplumsal olarak kadın hareketinin güçlü olduğu bir süreçte kadınları ehlileştirmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Bir diğer boyutu da o şiddet mekanizması toplumsal olarak büyük bir çürümeye sebep oluyor. Bu çürüme aslında toplumsal olarak kadın düşmanlığının en küçüğünden en büyüğüne kadar yankı bulduğu bir süreç var. Buraya dair kadınların birlikte topyekün mücadele yöntemlerini çok çok önemli buluyoruz. Kadınlar yıllardır bunu arıyor. ‘Birlikte Güçlüyüz’ diye büyük bir adım atıldı. O önemli bir buluşmaydı. Mor Dayanışma hem onun içerisinde yer alıyor hem de kendi bağımsız örgütlenme mekanizmalarını mahallelerde kurmaya çalışıyor.”   ‘Deneyimlerimizi daha sistemli bir şekilde hayata geçireceğiz’   Mor Dayanışma’nın kadınların kendi karar mekanizmalarını kurmayı hedeflediğini vurgulayan Gamze,  bu hedefi nasıl hayata geçireceklerini şu sözlerle anlattı: “Kadın meclisleriyle, komitelerle bu karar mekanizmalarını oluşturmaya çalışıyoruz. O meclisler ve komitelerde ‘neler yapacağız’ tartışmalarını yürütüyoruz. Bunu önemsiyoruz. 4 yıllık süreçte geldiğimiz noktada bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Mor Dayanışma Kadın Derneği’nin açılmasıyla birlikte bir adım öteye gitme hamlesini gerçekleştirdik. Heybemize deneyim biriktirdik. Bu deneyimleri bundan sonra daha sistemli bir şekilde hayata geçireceğiz. Bunlar nelerdi? Bunlar komisyonlardı. Kadınlara hukuk ve psikolojik danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bunları ücretsiz yapıyoruz. Bu komisyonların içerisinde psikologlar ve avukatlar var. Hem yasal sürece dair hem de kadınların psikolojik sürecine dair yol ve yöntem bulmaya çalışıyoruz, hem de o yol ve yöntemleri mahallelerde uygulamaya çalışıyoruz. Şuan İstanbul’da 46 mahallede örgütlenme çalışması yürütüyoruz.”   ‘Sosyalleşmeyi bir kadın mücadelesi perspektifi ile ortaya koyduk’   Mahalledeki kadınların kendilerinden çok daha deneyimli olduğunun altını çizen Gamze, “Çoğu kadın hayatında erkek şiddetini yaşamıştı. Duygusal şiddeti hepimiz yaşıyoruz. Zorla evlendirilme, çocuk yaşta evlendirilmeler söz konusu. Hepsini yaşamış olan kadınlarla yan yana geldik. Ama bunu biraz daha ortaya çıkarma noktasında öncülük ettik. Ortaya çıkarttıktan sonra biz kendimiz, kendimiz için neler yapabiliriz diye tartıştık. Çoğu kadın sosyalleşmek istiyor. Sosyalleşmeyi bir kadın mücadelesi perspektifi ile ortaya koyduk. Bunlar her Perşembe günü izlenen kadın filmleri üzerine yapılan sohbetler. Her hafta bir öncü kadın tartışması yürütmek. Önce kadın tartışmasını mahalleden bir kadının, okuduğu, anlatıcısı olduğu buluşmalar gerçekleştirdik. Kadınların kendi özgüvenini yeniden arttırmak ve o bağımsızlık korkusunu aşabilmesi noktasında öncülük etmeye çalıştık. Atölyedeki kadınlarla görünmeyen emek tartışması yürüttük. Gebze’de her fabrikaya girdik. Her fabrikada kadınlarla komiteler kurmaya çalıştık. O kadınlarla aslında emek sömürüsüne dair tartıştık. İşçi direnişlerinde yer almaya çalıştık. Dava takiplerinin içerisinde yer aldık. Hala bir dizi dava takiplerimiz var. Şimdi bir hukuk komisyonumuz var ücretsiz destek sağlıyor. Farklılıklarımızı gerçekten bir zenginliğe dönüştürme iddiamız vardı. 4 yılın sonuna geldiğimizde bu iddiayı gerçekleştirmiş bir şekilde kadın merkezimizi açılışını gerçekleştirdik” dedi.    11 komisyonu var   Dernekteki hedeflerini de aktaran Gamze, şöyle konuştu: “Derneğin 11 komisyonu var. Hukuk, psikolojik danışmanlık komisyonları var. Medya komisyonu kısa filmler çekecek, medyada kadın olma halini nasıl gerçekleştirebiliriz buna dair düşünceler üretecek. Çeviri komisyonu uluslararası kadın örgütlerini araştıracak. Uluslararası kadın mecralarında neler oluyor neler bitiyor. Biz Türkiyeli kadınlar olarak buradan oraya nasıl söz söyleyebiliriz, onu takip edecek. Çocuk istismarı komisyonu, hem çocuk istismarı vakalarıyla doğrudan ilgilenecek hem de çocuk istismarına karşı bilgilendirme seminerleri gerçekleştirecek. Kültür sanat komisyonu çeşitli atölyeler gerçekleştirecek. Dernek Mor Dayanışma’nın kadın merkezi olacak. Yerellerdeki çalışmaları merkezde buluşturmak, merkezdeki çalışmalarda da yerelleri buluşturmak üzerinden bir hedefimiz var. Kadınların kendi sorunlarını merkeze getirdiği ve burada çözüldüğü bir merkez haline getirmeyi hedefliyoruz.”   ‘İktidar kadınlardan korkuyor’    Kadın mücadelesinin ortak olduğuna dikkat çeken Gamze, “Kadınlar Türkiye’de kadın özgürlük mücadelesi için her yere bir kiremit atıyor. Biz onları dayanışma merkezlerine dönüştürmeye çalışıyoruz. İktidar tüm kadınlara saldırıyor. Savaş politikasıyla, kadın cinayetiyle bunlar gittikçe artıyor. Tüm kadınların topyekun bir mücadele biçimine geçmesi gerekiyor. Çok büyük saldırı var. Bunun karşısında da çok güçlü bir kadın mücadelesi var. Dünyada bu böyle. Buradaki kadınlar da kendi yaşamı için, kendi özgürlüğü için faşizmin gidişatını durdurmak için mücadele ediyor. O yüzden iktidar kadınlardan bu kadar korkuyor, korkmaya da devam edecek. Çünkü biz her yerdeyiz. Hepimiz birlikte güçlüyüz” dedi.