Tecavüz sanığı Hasan Bilgili’nin tekrar tutuklanması istenecek 2019-07-24 09:05:20   Dilan Babat    ANKARA - Ankara’da kendisine ait hayvan hastanesinde çalışan veteriner bir kadına yönelik cinsel saldırı suçundan tutuklandıktan sonra tahliye edilen Hasan Bilgili’nin yeniden tutuklanmasını isteyeceklerini belirten Avukat Aslı Arıhan, “Dosyanın yeteri kadar irdelenmediği ve delilerin yeterince toplanmadığını düşünüyorduk.  Ağır ithamların olduğu bir dosyada savcı tahliye kararı vererek, dışarı çıkmasına sebep oldu” dedi.     Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bilgili, kendisine ait Çayyolu Mahallesi’ndeki hastanesinde çalışan veteriner bir kadını darp edip cinsel saldırıda bulunmuştu. Kadının şikayeti üzerine tutuklanan Hasan Bilgili, kısa bir süre sonra ise tepki çeken bir kararla resen tahliye edilmişti. Dosya, daha sonra tahliye kararı veren savcıdan alınarak, soruşturmaya başka bir savcı görevlendirildi.   Tahliye edilmesinin ardından Hasan Bilgili’nin 18 Haziran’da kendi isteği ile emekliye sevk edilmesine dair dilekçe, rektör yardımcısı tarafından hızlıca onaylandı. Daha sonra Hasan Bilgili, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından kamu görevinden çıkarıldı. Tamamlanan iddianamede, Hasan Bilgili hakkında "nitelikli cinsel saldırı", "cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma", "tehdit" ve "hakaret" suçlarından 5 yıldan 27 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.   Avukat Aslı Arıhan, dosyaya ilişkin bilgi verdi.    ‘Tehdit, hakaret ve zorla alıkoyma’   Tecavüze maruz kalan kadının olaydan sonra şikayette bulunmak için Yeni Yaşam Kenti’nde bulunan karakola giderek, yaşananları anlattığını belirten Aslı, “Dosya çok vahim bir dosya. Olayların gelişimi yaşanılanlar, tamamen Hasan Bilgili’nin hem doktor hem de öğretim görevliliğini kullanarak yan yana gelerek, kadının içtiğine ilaç katığını da düşünüyoruz. Kadının bayılması ve tecavüz edip serbest bırakılması gerçekten vahim bir olay. Serkan Durmaz ve Hasan Bilgili yapılmaması gereken, yasal olmayacak şekilde bir insana müdahale gerçekleştirdiler.  Mağdura damar yolu açılarak yeniden madde vermeye başlanılıyor. Sonrasında baygınlaştığı, ertesinde de jinekoloğa götürülerek vajinal bir temizlik yaptırılıyor.  Bu süre zarfında ciddi bir tehdit, hakaret zorla alıkoyma, mağdurun ağzından aileye mesaj atma durumların hepsi var.  Bu iddialar doğrultusunda savcılık makamı iddianameyi hazırladı” dedi.    ‘Dosya savcısı değişti’   Dosya savcısının değiştiğini de hatırlatan Aslı, “Birçok eksiklik olmasına rağmen dosya doğal olarak, savcılık aşamasına geldi.  Savcılık incelemesini yaptı, burada savcılık aşamasında da üzücü durumlar ile karşılaşarak savcı değişimine gidildi. Savcı değişikliğinden sonra dosyaya bakan yeni savcı davanın görülmesi yönünden iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcı değişikliğin birkaç sebebi oldu.  Daha sonra İspanyol bir öğrenciye yapılan tecavüz sonucu olayın o savcıya gitmesinden kaynaklı bir şikayet vardı. Bizde dosyanın yeteri kadar irdelenmediğini, bu olaya ilişkin delilerin yeterince toplanmadığını düşünüyorduk.   Kaldı ki tutuklu bulunan bir dosyada ve ağır ithamların olduğu bir dosyada savcı, Hasan Bilgili için tahliye kararı vererek, dışarı çıkmasına sebep oldu” diye belirtti.   ‘Savcılık kullanılmayan bir yetki kullandı’   Hasan Bilgili’nin tutuksuz yargılanmasının anlaşılmaz bir durum olduğunu kaydeden Aslı, delillerin az olmasına rağmen birçok sanığın tutukluluk hallerine devam ettiğini söyledi. Hasan Bilgili’nin serbest bırakılması için iki kez yapılan başvuruların ret edildiğini dile getiren Aslı, “Ama sonrasında savcılık kendiliğinden tahliye kararı veriyor. Hukuken çok anlaşılması olmayan, savcılık tarafından kullanılmayan bir yetki kullanılıyor.  Duruşma tarihi belli değil, savcılık onayladığı zaman duruşma günü belirlenecek ve biz yeniden tutuklu yargılanmasını isteyeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘Müvekkil tüm kadınların sesi olmak istiyor’   Tecavüze maruz kalan kadının çok güçlü olduğunu belirten Aslı, şöyle devam etti: “Bu dosyada yaşanılanları dile getirmek güçken mağdur bunları güçlü bir şekilde durarak dile getiriyor. Kadınların sesi olmak istiyor ve buna maruz kalan kadınların sessi olarak kadınların susmamasını istiyor.”