‘Katliam ve şiddete karşı daha güçlü bir kadın ağına ihtiyaç var’ 2019-07-24 09:03:42   Medine Mamedoğlu   MARDİN - Son aylarda kadın ve çocuklara yönelik artan şiddet ve cinsel suçlara karşı gösterilen reflekslerin yetersizliğine tepki gösteren Mardinli kadınlar, katliam ve istismarlara karşı hayata geçirilen cezasızlık politikalarına güçlü bir örgütlenme ile müdahale edilebileceğinin altını çizdi.   Türkiye ve bölgede kadın ve çocuklara yönelik katliam ve cinsel suçlara her gün bir yenisi ekleniyor. Kadına yönelik şiddetle sık sık gündeme gelen merkezlerden biri olan Mardin’de, basına en son bir kadının sokak ortasında bıçaklanarak katledilmek istendiği yansımıştı. Toplumun yaşananlara daha büyük tepki göstermesi ve kamuoyu oluşturulması gerektiğini belirten Mardinli kadınlar, ancak bu şekilde müdahale edilebileceğini söyledi.    Hava Balcı, ilk aşama olarak kadınlara dönük projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, eğitim, iş ve sağlık konularında önceliğin verilmesi gerektiğini dile getirdi. Hava, “Kadın katliamları ve istismara karşı toplumu bilinçlendirme çalışmaları yürütülmelidir. Kadın yaşamdır. Önce yaşama destek vermek gerek. Ama her yerde kadınların yaşam alanı sınırlandırılıyor. ‘Sokağa adım atmayın’ diyorlar artık. Ne kadar çok kadına ulaşılabilinirse olaylara o kadar erken müdahale edilmiş olunur. O yüzden daha güçlü bir örgütlenme ile sürekli kadınların birbirinden haberdar olması gerekir. Sadece kentte değil ülke genelinde de bunun için daha sağlam bir ağın geliştirilmesi gerekiyor” dedi.   ‘Jineoloji atölyeleri daha da artırılmalı’   Renas Aburşu da, öncelikle var olan erkek egemen zihniyetin yok olması gerektiğini kaydederek, “Çocuk yaşta evlenmelere karşı, kadınları bu yaşamdan alıkoyan her şeye karşı kadınlara eğitimler verilmeli. Kadın atölyeleri, jineoloji atölyeleri daha da artırılabilir. Dezavantajlı bir yerdeyiz ‘kadın yaşamdır’ diyoruz ama kadınlara eğitim ve ekonomi alanında çok fazla şans tanınmıyor. Öncelikle kadınlara bu alanda daha fazla şans verilmeli. Kadını yaşama katmalıyız” diye belirtti.   ‘Sadece kadınların sorunu değil’   Ülkede var olmayan adaletin kendini en çok kadınlar üzerinde gösterdiğini belirten Renas, “Zaten ülkede adalet yok. Eğer adalet olsaydı Mazıdağı’nda yaşanan olayda şahıs serbest bırakılmazdı. Adaletten yoksun bir ülkede yaşıyoruz. Gerek avukatlar gerek ise kurumlar bu konuda yeterli tepkiyi gösteremiyor. Bu sorunlar sadece kadınların sorunları değil. Genel olarak toplumun sorunudur” ifadelerini kullandı.   ‘Toplum ciddi bir travma yaşıyor’   Sultan Akyüz Ağırman ise, var olan olayların sıradanlaşmaması için daha güçlü tepki verilmesi gerektiğini söyledi. Sultan, şöyle devam etti: “Son süreçte artan taciz olayları ile birlikte bütün kadınlar gibi ben de tedirgin olmaya başladım. Öncesinde de vardı ama son süreçte gündemin de etkisiyle bunlar daha çok dile geldi. Ben de bir anne olarak artık çevremdeki herkesten şüphelenir duruma geldim. Bu bizim açımızdan çok ciddi bir sosyal travmadır. Bu travma çocuklara, kadınlara ve toplumun bütün kesimlerine etki ediyor. O yüzden bir an önce bunların geçilmesi gerek. Sosyal medyada her gün istismar ya da kadın cinayeti haberlerine denk geliyoruz. Bunlar da artık o kadar çok sık görülüyor ki insanlar tarafından ne yazık ki sıradanlaştırılıyor. Ama kadınların bunlara artık yapılandan ziyade daha güçlü ve etkili bir şekilde tepki gösterip ses çıkarması gerekiyor. Bu tür olayların sıradanlaştırılmaması için her gün alanda ayakta olmamız gerekiyor.”