Dersimliler Derneği: İhmal ve cezasızlık kültürü ile mücadele edilmeli 2019-07-20 14:49:38   MERSİN - Mersin Dersimliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından,  Dersim’de yaşanan patlama sonucu yaşamını yitiren Nupelda ve Ayaz için düzenlenen açıklamada, “Nupelda ve Ayaz’ın yaşam haklarının tazmini mümkün değildir. Bunun önlenememiş olmasındaki ihmal ve cezasızlık kültürü ile mücadele edilmelidir” denildi.   Mersin Dersimliler Kültür Dayanışma Derneği tarafından, Dersim’in Ovacık ilçesinde geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlama sonucu yaşamını yitiren Ayaz ve Nupelda kardeşler için basın açıklaması düzenlendi. Dernek binalarında gerçekleşen açıklamaya, Demokratik Alevi Derneği (DAD) olmak üzere birçok alevi kurum temsilcileri, siyasi parti, dernek ve STK’lar katıldı. “Mayınlar Temizlensin, Çocuklar Ölmesin!” pankartının asıldığı açıklamayı, katılımcılar adına dernek başkanı Hasan Tanrıkut okudu.   ‘Savaş artığı patlayıcı maddelerin sayısı bilinmiyor’   Dersim ve bölgede yaşanan can kayıplarının, yerleşim yerlerinin boşaltılması, çevrenin tahrip edilmesinin asıl nedeninin 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı süreçten kaynaklandığı belirtilen açıklamada, bir savaşta en fazla çocuk ve kadınların etkilendiğine dikkat çekildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:“Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 839 bin anti-personel kara mayını, 164 bin 797 anti-tank mayını olmak üzere bir milyon 101 bin 389 adet mayın bulunuyor. Savaş artığı patlayıcı maddelerin sayısı bilinmiyor. Mayınların büyük bir çoğunluğu başta güney sınırları olmak üzere sınır bölgelerinde yer almaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu Ottawa Sözleşmesi’ne göre, 2014 yılına kadar mevcut mayınların temizlenmesi gerekmekteyken, Türkiye’nin talebiyle bu süre 2022’ye kadar uzatılmıştır. İlimiz Dersim sınırları içinde resmi rakamlara göre, 10 binin üzerinde mayın olduğu bilinmektedir. Çeşitli tarihlerde birçok insanımız bu patlayıcılar yüzünden yaşamını yitirmiştir. Bu nedenle mayınların bir an önce temizlenmesi gerektiği açıkça ortadadır.”   Açıklamanın devamında ise şu isteklerde bulunuldu:   “*Mayın ve çatışma atıklarının temizleme maliyeti ve zorluğu, tek bir çocuğun yaşamına gerekçe gösterilemez.   *Mayın ve çatışma atıkları bulunan bölgelerde, başta çocukların ve yetişkinlerin bilgilendirilmesi, bilgilendirilmesi, önleme çalışmalarına ihtiyaç vardır.   *Nupelda ve Ayaz’ın yaşam haklarının tazmini mümkün değildir. Bunun önlenememiş olmasındaki ihmal ve cezasızlık kültürü ile mücadele edilmelidir.   *Failler ve faillerin etkin soruşturulması, sorumluluk zincirindeki ihmallerin açıkça çıkarılması ve cezasız kalmaması,   *Olaydan doğrudan ve dolaylı olarak etkilenenlerin hukuki ve psiko-sosyal açıdan desteklenmesi ve dayanışma içinde olunması,   *Benzer bir olayın bir daha tekrarlanmaması için politik, yasal ve diğer tüm önlemlerin alınması gerekmektedir.   *Çocuk haklarına dair sözleşmeye taraf bir devlet olarak, Türkiye her çocuğun yaşam hakkını korumaktan sorumludur.   *Her ihlal, geri dönülmez sonuçlara neden olduğu gibi mevcut çocuk politikasındaki eksikliği görünür hale getirerek bütüncül ve hak temelli bir çocuk politikasına olan ihtiyaca işaret eder.   *Çocuk hakları ihlallerinde sorumluluk zincirini belirlerken, Adorna’nun dediği gibi ‘yanlış hayat doğru yaşanmaz.’ Çocukların hayatta kalması için doğru soruyu sormak, doğru yaşam koşullarını yaratmak herkesin sorumluluğudur. Bu da kalıcı barış koşullarının yaratılmasından geçer.   *Bizler Dersimliler Derneği olarak bu konuda insan hakları ve yaşamını öne alan bir mücadele vererek ve olayların takipçisi olacağız.   *Olay sıradan olmayıp bütün toplumu ilgilendiren bir olaydır. Çocuklarımızın ölümüne neden olan patlayıcının meşei ile ilgili balistik araştırmanın acilen yapılmasını ve kamuoyu ile paylaşılmasını, balistik inceleme  sırasında DEDEF,İHD,TTB ve Baro olmak üzere kurumlarımızdan uzmanlar davet edilerek şeffaf yapılmalıdır.”   Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.