Ayşe Efendi: Rojava Devrimi halkların kenetlenmesini sağladı 2019-07-19 11:23:45   Dicle Demhat   KOBANÊ - PYD Diplomasi Sözcüsü Ayşe Efendi, Rojava Devrimi’nin 7 yılını değerlendirerek, “Abdullah Öcalan’ın önümüze koyduğu projenin gerçekleşmesi sayesinde diğer halklarla aramızda bir birliktelik oluştu. Eğer bu proje bütün dünyayı kapsamasaydı belki de birbirimizin sesini duymayacak ve kenetlenmeyecektik” dedi.    Tarihi Rojava Devrimi bugün 8’inci yılına girdi. 19 Temmuz 2012’de kıvılcımlanan Rojava Devrimi’nden sonra bölgede PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da perspektifi olan demokratik ulus çerçevesinde yeniden inşa süreci başlatıldı. Kadın, siyaset, toplum, ekoloji, sağlık, kültür sanat gibi pek çok alanda yeniden inşaya gidilerek toplumun bin yıllardır alışılagelmiş zihniyet yapılanmasına karşı mücadele adımları atıldı. O günden bugüne Rojava ve Kuzey Suriye’de pek çok yenilik hayata geçirildi. Rojava Devrimi’nin geride kalan 7 yılını Demokratik Birlik Partisi (PYD) Diplomasi Sözcüsü Ayşe Efendi ile konuştuk.       ‘YPJ Kürt kadınının temsili oldu’   Öz savunma temelli kurulan Yekineyên Parastina Jin’ın (YPJ) Kürt kadınının dünyadaki temsili olduğunu söyleyen Ayşe,  “Şimdi görüldüğü gibi binlerce kadın, kadın çalışmalarına ve mücadele alanlarına katılım sağlamaktadır. Bu katılım Avrupa ve birçok yabancı ülkelerden gelen kadınları da içinde barındırıyor. Mücadele alanlarına katılan kadınlar, Kürt kadınını okuyup, araştırıp, Kürt kadınıyla yaşayıp, tanıyıp katılımını ona göre yapıyor” dedi.    ‘Kürt kadını, dünya kadınları için savaştı’   DAİŞ’in en büyük savaşını Kürt kadınlarına karşı yürüttüğünün altını çizen Ayşe, Rojava Devrimi’nin kadın devrimi olmasına ilişkin şunları belirtti: “DAİŞ çeteleri kadına karşı savaşırken, Kürt kadını da bütün dünya kadınları için DAİŞ’e karşı savaştı. Kadınlar savaş alanlarında büyük mücadeleler verdi ve kazanımlar elde etti. Bunun için kadın devrimi adını aldı. Kobanê’de birçok erkek, genç vardı ve  Kobanê’yi bırakıp gittiler. Fakat birçok kadın Kobanê’de kaldı. Bazı kadınlar 'Silah kaldırmayız ama Kobanê’yi de terk etmeyiz' dedi. Ve o kadınlar Kobanê’de kaldı. Kadın ve erkeğin beraber yaşama zihniyeti yüzyıllardır üzerinde çalışılıp bize kabul ettirilmiş bir zihniyettir. Sadece ‘Erkek zihniyeti devlet zihniyetidir’ demek doğru değil. 'Kadın zihniyeti böyledir' demek de doğru değil. Eğer bir tanımlama getireceksek kadın ve erkek zihniyeti bir şirket gibidir. Evin içinde ortak oldukları kadar dışarıda da ortaklar, dışarıda ortak oldukları kadar da evin içinde ortaklardır. Zihniyet değişimi projelerinden söz eden kadınlar, öncelikli olarak bu proje değişimi üzerinde çalışıp kadın devrimini gerçekleştirdi.”   ‘Örgütlemeye iç savaştan önce başladık’   Rojava Devrimi’nin temellerinin Abdullah Öcalan'ın Rojava'da bulunduğu dönemde atıldığını söyleyen Ayşe, devrimin ana kaynağının Abdullah Öcalan’ın savunmaları ve perspektifleri olduğunu vurguladı. Ayşe, devrim için örgütlemelerine Suriye iç savaşından önce başladıklarını dile getirerek, “2011’den beri yapılan mücadele ve zaferler önceden ayarlanmış olan projelerdir. Bugüne kadar verilen mücadeleler, zaferler, atılan adımlar ve buna karşı devam eden savaşlar, çatışmalar önceden hazırlanmış projelerdi. Önderlik bu konular üzerine savunmalarında, görüşme notlarında bunu hep dile getirdi. Özellikle Rojava halkı için Abdullah Öcalan devamlı projeler öne sürmüştür. Bu projeler halka bir biçimde aktarılmıştı. Atılan adımlar ve oluşan mücadeleleri bu konular üzerinde değerlendirebiliriz” dedi.    ‘Rojava’daki sistem kuzeyde de oluşturulabilir’   Rojava Devrimi’nin halklar arasında bir köprü olduğunu ve dayanışmayı büyüttüğünü kaydeden Ayşe, Urfa’nın Suruç ilçesinde başlatılan ve aylarca süren nöbet eylemlerine işaret etti. Ayşe, o süreçte Kobanê ve Suruç arasında sınırların kaldırıldığını ortak çalışmaların yürütüldüğünü söyleyerek, “Belki Kürt halkının iradesi dışında Kürdistan dört parçaya bölündü ama Kürt iradesiyle de bu bir parça olacak. Çünkü Rojava halkı kuzey alanına geçtiğinde bir yabancılık hissetmedi. Yabancılık çekmeden bir yaşamı paylaştılar. Onun için Rojava’da olan ve oluşacak olan projeler kuzey içinde oluşturulacak olan projelerdir. Tabi bu projelerin kuzey alanında gerçekleştirilmesinin zahmetli ve zorlu yönleri olabilir. Kuzeydeki mücadele daha zorlu, atılan adımlarda bir ilerleme sağlanmamış olabilir. Çünkü binlerce siyasetçisi, milletvekili ve öncülük eden halk cezaevlerine kapatılmış” diye ekledi.      ‘Abdullah Öcalan’ın projesi birlikteliği sağladı’   Kürt halkı arasındaki birlik ve beraberliğe de dikkat çeken Ayşe, şöyle konuştu: “Abdullah Öcalan’ın projesi, özerk demokratik sistemin çalışmalarını ve Kürdistan’ın dört parçasındaki halkı bütünleştirmeyi kapsamaktadır. Örnek olarak Kobanê devrimi sürecinde birçok Rojhilatlı şehit anneleriyle bir araya gelip kucaklaşmıştık. Dertlerimizi, acılarımızı beraber paylaşmıştık. İşte bu da Abdullah Öcalan’ın önümüze koyduğu projenin gerçekleşmesi sayesinde oluşan sıcaklıktır. Bu proje bütün dünyayı kapsadığı için, diğer halklarla bir birliktelik oluştu. Eğer bu proje bütün dünyayı kapsamasaydı belki birbirimizin sesini duyamayacak ve birbirimize kenetlenemeyecektik. Bu proje sayesinde bir birliktelik oluştu. Fakat şimdi bütün dünya ve biz kendi gözlerimizle görüyoruz, yaşıyoruz. Abdullah Öcalan’ın projeleri sayesinde bütün dünya Rojava'yı, Bakur'u, Rojhilat'ı, Başur'u görüp tanımak istiyor. Bütün dünya Abdullah Öcalan’ın projeleri sayesinde sesimizi duyuyor, acılarımızı, duygularımızı, hislerimizi görüyorlar.”