Zabıtlara geçmeyen polis gözetimi altında Kibriye'nin gazeteciliğine tanığız 2019-07-19 09:06:11   Beritan Elyakut   DİYARBAKIR - Gazeteci Kibriye Evren’in dün görülen duruşması yine ileri bir tarihe ertelenirken, duruşmanın son ana kadar polis nezaretinde yapıldığı ve duruşma tutanaklarının ilk olarak polislere verildiği noktası zabıtlarda yerini almadı. Kibriye şahsında gazetecilik mesleğinin yargılandığı duruşmada, Kibriye tahliyesini değil beraatını talep etti. Gazeteciliğin suç olmadığını bir kez daha büyük harflerle haykıran Kibriye’ye biz meslektaşları da polis gözetimi altında tanıklık ettik.   Diyarbakır ve farklı kentlerde 9 Ekim 2018’de yapılan operasyon kapsamında 140 kişiyle birlikte gözaltına alınan Gazeteci Kibriye Evren, gazetecilik faaliyetleri kapsamında 9 aydır tutuklu bulunuyor. Kibriye ile birlikte gözaltına alınan çok sayıda kişi serbest bırakılırken, Kibriye “Örgüt üyesi olmak”, “Örgüt propagandası yapmak” suçları ve gizli tanık beyanları gerekçesiyle 6 duruşmadır serbest bırakılmıyor.   Geçtiğimiz 5’inci duruşma, Kibriye’nin açlık grevinde olması ve mahkemeye katılmaması nedeniyle 18 Temmuz’a ertelenmişti. Dün sabah saatlerinde gazeteci arkadaşları olarak bizler de Diyarbakır Adliyesi’nin yolunu tuttuk. Duruşmanın erteleneceği noktasında herkes hem fikir olsa da bir yanımız bırakılma ihtimali üzerine evrene pozitif enerji göndermeye çalıştı. Adliyeye girmek için X-Ray cihazından geçtikten sonra 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapısına vardık. Sadece JİN NEWS çalışma arkadaşları adliyeye gelmemiş, çok sayıda gazeteci de bu duruşmayı takip için adliyedeki yerini almıştı. Sabah 09.00 gibi başlayacak olan duruşma 11.40’ta başladı.   Tahliyesini değil beraatını talep etti   Duruşmanın başlamasını beklediğimiz saatler içinde  oturduğumuz koridorda polislerin de Kibriye’nin duruşmasını listelerde araması dikkatimizden kaçmadı. Polisler, duruşmayı takip için gelen gazetecilerin fotoğraflarını da çekti.Bu duruma çokça maruz kaldığı anlaşılan gazetecilerin duruşlarından taviz vermemesi ise, yaşanan baskının yoğunluğunu gözler önüne serdi. Duruşma salonuna Kibriye’nin getirilmesinin ardından gazeteciler olarak salona geçtik. Tabi hemen arkamızdan içeri giren polisler de duruşma sonuna kadar salondan çıkmadı. Kibriye her gireni gülümseyişiyle karşılarken “nasılsın” sorularını “Hoş geldiniz. Ben çok iyiyim” diyerek yanıtladı. Her bir meslektaşına ayrı ayrı selam veren Kibriye, verilen desteği gururla, gözleri dolu dolu izledi. İddia makamına karşı savunmasını yapan Kibriye gazeteci olduğunu ve gazeteciliğin yargılandığına vurgu yaparak, beraat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.   Kibriye, kadının olduğu her yerin gazetecilik alanı olduğuna dikkat çekerek, “Yaptığım her şey gazetecilik faaliyetidir. Bilinen ve tanınan bir gazeteciyim. Sivil toplum kuruluşları, kadın kurumları, siyasi partiler benim haber kaynağımdır. 10 aydır tutukluyum. Farklı kesimlerin de içinde olduğu bir operasyonla bir gazeteci olarak alındım. Diğer gazeteciler çıktı. Ben ise 10 aydır gizli tanık ifadesi ile tutukluyum. Siyasi partiye girip çıkmam gazetecilik faaliyeti ve özgürlüğümdür. Bu özgürlüğümü kullanmaya devam edeceğim. Gazeteci arkadaşlarım serbest bırakıldı. Toplumu bilgilendirmeye devam ediyorlar. İşimi yapamıyorum, bunun içinde ayrıca mağdurum. Tahliyemi değil beratımı istiyorum" dedi.    ‘Mesleğimin tutuklama sebebi olmasına üzülüyorum’   Hiçbir tutuklusu olmayan, 2010 yılına ait bir dosyanın da şimdiki dosyayla birleştirilmesine dikkat çeken Kibriye, “Ölü olan bir dosya canlandırılmak istenmiş. Cezalandırılmak için birleştirilen bir dosyadır. Kabul etmiyorum. Yıllardır bu mesleği severek ve isteyerek yapıyorum. Mesleğimin tutuklanma nedeni olmasına üzülüyorum” diye konuştu.   Kibriye tüm bunları söylerken, biz gazeteciler de gerçekleri yazdığımız için o duruşmada mesleğimizin yargılandığının farkına bir kez daha varmış olduk. Kibriye’nin ifadesinin ardından avukatları savunma yaptı. Avukatlar da Kibriye’nin savunmasını onayladıklarını ve gizli tanıklar üzerinden oluşturulan iddianamenin gerçeklerden çok uzak olduğuna vurgu yaptı.   Mahkeme ara vereceğini kaydettiği anda Kibriye iki asker eşliğinde arkasını dönüp elini kaldırarak “Seni seviyoruz” diyen meslektaşlarına “Bende sizi çok seviyorum. Kendinize dikkat edin” dedi. Meslektaşlarına teşekkürünü gözleri dolu dolu yapan Kibriye’nin, zorlu hale getirilen mesleğine olan özlemi de gözler önündeydi.   Duruşma tutanaklarına gazeteciliğin baskı altında oluşu yazılmasa da…   Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme “Suçun vasfı ve mahiyeti" "Mevcut delil durumu" "Kuvvetli suç şüphesi” gerekçeleriyle adli kontrolün yetersiz kalacağına hükmederek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşma tutanağının avukatlardan önce polislere verilmesi de dikkatlerden kaçmadı. Hiçbir duruşmayı bu kadar yakından takip etmeyen polislerin, Kibriye’nin duruşmasına katılması, son ana kadar beklemesi gazetecilik mesleğinin hangi zorluklar ve baskılar altına yapılmaya çalışıldığının kanıtı olarak duruşma tutanaklarına geçmese de bizlerin hafızasına bir kez daha kazındı…