Osmaniye Cezaevi’ne ‘acil heyet gönderin’ çağrısı! 2019-07-17 09:06:07   MARDİN- Baskıların her geçen gün arttığı Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren tutsakların hala tedavi edilmediğini ve durumu kötü olan tutsakların olduğunu belirten Şükriye Engin, “Sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların bir an önce cezaevine gitmesi gerekiyor” diye seslendi.    Kamuoyuna sık sık baskı ve hak ihlalleri ile gündeme gelen Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinden sonra tutsakların tedavi edilmediği öğrenildi. Sürekli disiplin ve hücre cezalarının verildiği öğrenilen cezaevinde, tutsakların radyolarına el konulduğu ve mektupların 3 aydır verildiği de gelen bilgiler arasında.   Nusaybin Davası tutuklularından Faruk Engin'in annesi Şükriye Engin, oğlunun 4 yıldır tutulduğu Osmaniye Cezaevi’nde görmediği işkencenin kalmadığını belirterek, "Oğlum ve diğer tutsakları açlık grevinden çıktıktan sonra hastaneye götürmüşler ama kelepçeyle tedavi etmek istemişler. Tutsaklarda bunu kabul etmeyince cezaevine geri getirilmişler. Şimdi oğlum ne yese hemen kusuyor, zaten çok zayıflamışlardı. Şimdi ise daha kötüler. Son görüşte bize tedavi edilmesi gereken durumu kötü olan tutsaklar olduğunu söyledi. Onların bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor. Ama kimse onlar için bir şey yapmıyor. Benim oğlum oraya gittiğinden beri sürekli darp ediliyor, tek hücreye konuluyor" dedi.    'Baskı her geçen gün artıyor'    Radyolarına el konulan tutsaklara gazetenin de verilmediğini dile getiren Şükran, şunları aktardı: "Radyoları grev zamanında alındı. Şimdi radyo dışında elbise ve eşyalarını da kendilerinden almaya başlamışlar. Gönderdiğimiz mektupları vermiyorlar. Onların yazıp gönderdiği mektupları da 3 aydır cezaevinde tutuyorlarmış. Ses çıkaran herkese direk hücre cezası, disiplin cezası veriliyor. Geçmiş süreçlerde tutsaklar sürekli darp ediliyordu. Şimdi ise hücrelere atıyorlar, iletişim cezası veriyorlar. Yaşanan hak ihlallerine karşı sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların bir an önce cezaevine gitmesi gerekiyor. Tüm bunların karşısında Türkiye kamuoyunun da yaşananlara karşı ses olması gerekiyor. Oradaki bütün tutsaklara ses verelim."