Adliye koridorunda geçen 3 yıl: Geç gelen adalet adalet değildir 2019-07-05 09:05:16   Hikmet Tunç   VAN - Maruz bıraktığı sistematik işkence sonucunda Sibelcan Çobandede’yi katleden Cahit Çobandede’ye verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını “geç gelen adalet, adalet değildir” diye değerlendiren anne Zozan Yılmaz, “Umarım bir caydırıcılığı olur. Umarım hiçbir kadın katledilmez artık” dedi.    Van'ın Başkale ilçesine bağlı Tınazlı (Şahmanız) köyünde, 31 Mayıs 2016 tarihinde Sibelcan Çobandede'yi katleden Cahit Çobandede’nin yargılandığı davanın karar duruşması geçtiğimiz hafta Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Tasarlayarak, kasten insan öldürme” ve “Suçun eşe karşı işlenmiş olması” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Cahit’e, Sibelcan’ın sığındığı aile evinde anne Zozan Yılmaz’ı “öldürme tehdidi” için de 9 yıl ceza verildi.    Mahkeme, sanık Cahit’e verilen hapis cezasında ayrıca “iyi hal” indirimine gitmedi.     ‘Belki düzelir’ diye hep sustu    Sibelcan, evlendirildiği 6 ay içerisinde fiziksel ve psikolojik olmak üzere şiddetin her türlüsüyle yüz yüze kaldı. Bu süre içerisinde “Belki düzelir” diye aylarca sessizliğini koruyan Sibelcan, ailesinin sorularını da geçiştirerek yanıtladı. Cahit’ten gördüğü şiddet sonucunda vücudunda morluklar oluşması, kulak zarının patlaması ve son olarak bir aylık hamileliğinde çocuğunu düşürmesi ile çözümü ailesine sığınmakta buldu. Bu sırada Sibelcan’a psikolojik şiddet uygulamaya devam eden Cahit, tehdit telefonlarının yanı sıra aile büyüklerini, siyasi parti temsilcilerini devreye koyarak geri gelmesini istedi.    ‘Kızım öldükten sonra 200 yıl verseler neye yarar’   Aracıların Sibelcan’ı şiddet gördüğü eve geri gönderme girişimleri sonuç vermeyince Cahit, 31 Mayıs 2016 tarihinde aile evini basarak Sibelcan’ı katletti. Adliyede geçen 3 yılın sonunda sanık Cahit Çobandede’ye ağırlaştırılmış müebbet verilmesini değerlendiren anne Zozan Yılmaz, “Ona 200 yıl verseler de idam da etseler benim içim rahat olmaz. Yargı sistemi, aile büyükleri, siyasi parti temsilcileri kızımın ölümünü engelleyemedikten sonra benim için değişen bir şey yok” dedi.    ‘Kızıma gün yüzü göstermedi’   Kızının görücü usulü ile Cahit ile evlendirilmesini kabul eden Zozan, “Biz aileyi tanımıyorduk. İstediklerinde çevreden aileyi sordurduk. Kimse olumsuz tek bir şey söylemedi. Kendi ellerimle gelin ettim kızımı. Çeyizlerini en özenli bir şekilde düzenledim. Cahit kızıma gün yüzü göstermedi. Dilerim o da gün yüzü görmeden can verir” ifadelerini kullandı.   Evlendirildikten kısa bir süre sonra ziyaret için kızının evine gittiğini belirten Zozan, “Halleri çok tuhaftı. Anlamsız bir şekilde endişeli görünüyordu. ‘Neyin var?’ deyince de hep geçiştirici cevaplar kullanıyordu. Gözlerinde morluklar oluşmuştu. ‘Ne oldu sana?’ diye sorunca, ‘Mutfak dolabına tencereleri yerleştirirken kapak sıyrılıp gözlerimin üstüne düştü’ cevabını vermişti. İçimiz hiç rahat değildi. Eve döndüğümüzde kızım için çok endişeleniyorduk. Ama ‘karı-koca arasına girilmez, düzelir’ diye müdahale etmek istemedik. En son kızım bize geldiğinde o kadar çaresiz kalmış ki demek anlattı yaşadıklarını” diye konuştu.    ‘Kızımın ölümünü engelleyemedim’   Sibelcan’ın aile evine sığınmasıyla birlikte sistematik şiddetin ortaya çıktığını anlatan Zozan, şöyle devam etti: “Kızım her gün Cahit tarafından işkencelere maruz kalıyormuş. Hatta gördüğü şiddeti bize anlatırsa abisini öldüreceği şeklinde kızımı tehdit etmiş. Kızım da kimseye zarar gelmesin diye gördüğü şiddeti anlatmamış. Bebeğini düşürmüş, kulak zarı patlamış. Biz bunu Sibelcan yanımızdayken doktora götürdükten sonra öğrendik. Sibelcan en son gözlerimin önünde vuruldu. Ben kızımın ölümünü engelleyemedim. Ne diyebilirim ki.”    ‘Mahkeme de aynı acıyı yıllarca yaşattı bize’    Zozan, “Aşiretler arası kavga olduğunda kavgayı çıkaran aile bireylerinin bulunduğu mekanı terk etmesi gerekirken, kızımı öldüren aile ilçeyi terk etmeyince evimizi barkımızı bırakıp Van merkeze yerleştik. Burada Cahit’in yargılandığı duruşmayı takip ettik. Ben her duruşmada kızımın katiliyle karşı karşıya kaldım. Zaten onunla karşılaşmak büyük bir işkenceydi benim için. Ama her duruşma salonunda Cahit’in yalanları, pişkinliğine tahammül edemiyorduk. Mahkemeler de o acıyı yeniden yaşayalım diye yıllarca aynı acıyla karşı karşıya bıraktı bizi” dedi.    ‘Umarım bir caydırıcılığı olur’   Zozan, verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını ise “Umarım bütün fail erkeklere yönelik bu caydırıcı bir örnek olur. Keşke katledilmeden önce bunun tedbiri alınabilseydi. Umarım hiçbir kadın katledilmez artık. Verilen ceza bir nebze de olsa bizi rahatlattı. Ama geç gelen adalet, adalet değildir” diye değerlendirdi.