Şiddet, tehdit ve göç: Bu adamın artık ifşa olmasını istiyorum 2019-07-05 09:03:47   HABER MERKEZİ - Evlendiği günden itibaren sistematik bir şekilde şiddetin her türlüsüne maruz kaldığını aktaran Serap Kara, boşandığı avukat Hüseyin Gökot tarafından hala katledilmekle tehdit edildiğini söyledi. Serap, “Ben artık bu adamın bana uyguladığı şiddetin duyulmasını istiyorum. İfşa olmasını istiyorum” dedi.   Antep’te 2010 yılında avukat Hüseyin Gökot ile evlenen ve 2017’de boşanan Serap Kara, evliliği boyunca maruz bırakıldığı sistematik şiddeti anlattı. 2017’de boşanmasına rağmen kendisinin ve ailesinin Hüseyin Gökot tarafından hala katledilmekle tehdit edildiğini  belirten Serap, can güvenliğinin olmadığını vurgulayarak, Hüseyin Gökot’un ifşa olmasını istediğini aktardı.    ‘Çocuğumu öldürmekle tehdit etti’   Fiziksel şiddete ilk olarak hamileliğinde maruz kaldığını kaydeden Serap, “Kız kardeşim benim yanımdaydı. Doğumuma çok kısa bir süre kalmıştı. Bana tokat attı. Bu şiddete kardeşim de şahit oldu. Çocuk doğduktan sonra da şiddet uygulamaya devam etti” diye belirtti. Boşanmak istediğini ancak Hüseyin Gökot’un ailesine ve çocuğuna zarar vermekle tehdit ettiğini dile getiren Serap, şunları söyledi: “Hiç kimseye söylemeyeyim diye defalarca tehdit etti. Beni ve çocuğumu ölümle tehdit ediyordu. Bu adam bana şiddet uygularken bıçak da çekti. Ben sakinleşmesi için beklerken o uyuyan çocuğumuzu tartaklayıp onu öldürmekle tehdit etti.”    ‘Avukatlık kimliğini kullanıyordu’   2015 yılında Hüseyin Gökot’un başka biriyle evlenmek için boşanma davası açtığını, kendisinin de Hüseyin Gökot’un vazgeçme durumu olur diye karşı dava açtığını kaydeden Serap, Ancak Hüseyin Gökot tarafından davayı geri çekmesi için tehdit edildiğini söyledi. Hüseyin Gökot'un kendisini tehdit ederken sık sık avukat olduğunu belirterek “çocuğu göstermem, benim çevremi biliyorsun çocuğun velayetini alırım ve sana hiçbir şekilde göstermem” dediğini aktaran Serap, tehditler nedeniyle bu davayı geri çekmek zorunda kaldığını aktardı.    Boşanma davası sürecinde ise Hüseyin Gökot’un çocuğun velayetini aldığını belirten Serap, “Çocuğu bana göstermiyordu. Ben bunu mahkemede anlattım, gördüğüm şiddeti mahkemede anlattım. Ancak elimde o zaman bir darp raporu yoktu. Komşularımız bu adamın avukat olmasından kaynaklı kendilerine zarar verebileceklerini düşünerek, bunun korkusuyla ifade vermediler” ifadelerini kullandı.    ‘Bu adamdan kurtuluş olmadığını gördüm’   “Ben bu adamdan hiçbir şekilde kurtuluş olamayacağını gördüm” diyen Serap, hiçbir çaresinin kalmadığını anladığında da çocuğuyla Türkiye’den ayrılmak durumunda kaldığını ifade etti. Serap, "Meriç Nehri üzerinden Yunanistan'a geçtim. Atina’dayken birileri aracılığıyla bizim izimizi buldu. Bana tehdit mesajları attı. Daha sonra Atina’dan Berlin’e geldik” diye belirtti.     ‘Bu adamın bana uyguladığı şiddetin duyulmasını istiyorum’   Berlin’e geldikten sonra Hüseyin Gökot’un çocuğu alabilmek için uluslararası hukuka başvurarak yasal süreç başlattığını aktaran Serap, kamuoyuna şöyle seslendi: “Buradaki mahkeme çocuğumla ilgili Berlin’de mutlu olduğuna, iyi bir sosyal hayatı olduğuna, iyi bir eğitim aldığına, Almancayı iyi öğrendiğine dair kanaat getirdi. Çocuğum benimle mutlu. Ben artık bu adamın bana uyguladığı şiddetin duyulmasını istiyorum. İfşa olmasını istiyorum. Hüseyin Özot ile ilgili herhangi bir soruşturma, araştırma yapılırsa artık komşularım da ifade verecek. Onlar da artık bana şahitlik edecek.”