Roboski Katliamı’nın 90’ıncı ayı: Adalet sağlanıncaya kadar uyutmayacağız 2019-06-28 15:39:34   ANKARA -  Roboski Katliamı’nın 90’ıncı ayında da bir araya gelerek adalet talebini yineleyen İHD Ankara Şubesi, “Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız” dedi.   Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde 28 Aralık 2011 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) F-16 savaş uçaklarıyla açtığı havadan bombardıman sonrası 19’u çocuk 34 sivilin yaşamlarını yitirmesinin 90’ıncı ayında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Kamu Emekçiler Sendikası (KESK)Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy ve HDP yöneticileri katıldı.  Açıklamayı İHD üyesi Sibel Perçinel okudu.   ‘Katliamın yaşadığı ilk andan itibaren adaletin önündeki engeller oluştu’   Katliamın ardından geçen 2740 günde halan adaletin sağlanmadığını, yaşamını yitirenler arasında yaşamını devam ettirebilmek için sınır ticareti yapan ve başka olanakları olamayan çocukların da olduğunu hatırlatan Sibel, “Roboski’de insanların bombalanmasının ardından kurtarma çalışmaları yapılmadı, ailelerin yaralılara ve cenazelerine ulaşmalarına izin verilmedi, hiçbir arama ve kurtarma ekibi alana sevk edilmedi, sağlık çalışanları olay yerine gidemedi. Aileler kendi imkanları ile cenazeleri aldılar katırlara, römorklara yükleyerek getirdiler. 34 insanın ölümüne rağmen hiçbir yayın kuruluşu resmi bir açıklama yapılana kadar görmediler ve duymadılar. Daha katliamın yaşandığı ilk andan itibaren yaşatılanlar adaletin önündeki engellerin başlangıcının olduğunun göstergesiydi” dedi.   ‘Mahkemelerin maddi gerçekliğe ulaşma gibi yükümlülükleri vardır’   Yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatlarının adalet arayışlarındaki aşamaların sürekli olarak engellerle kesintiye uğratıldığını söyleyen Sibel, “İç hukuk yolları tamamı tüketildi ve faillerin hiçbiri ceza almadı. AYM sürecinin sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuran ailelerin adalet beklentisi ne yazık ki karşılık bulmadı. Oysa mahkemelerin her ne olursa olsun maddi gerçekliğe ulaşma gibi bir yükümlülükleri vardır. Bu insanlığa karşı bir görevdir. Toplumsal anlamda adalet duygusunu yitiren bir halkın yanında tarihsel gerçekliğin inatçılığı her zaman eşlik eder” diye konuştu.    ‘Roboski’li aileler tehditlerle vazgeçirilmeye çalışıldı’   Faillerin bulunması, adaletin sağlanması ve toplumsal hafızada katliamın canlı kalmasını sağlamak için kamuoyu oluşturmak isteyen Roboskili ailelerin üzerindeki baskıların bitmediğini, artarak devam ettiğini kaydeden Sibel, şunları kaydetti: “Defalarca gözaltına alındılar, şiddete maruz kaldılar, tehdit edildiler, vazgeçirilmeye çalışıldılar. Ailelerin kurmuş olduğu Roboski-Der OHAL döneminde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldı. Veli Encü Roboski-Der'in de sözcüsüydü. Ailelerden Ferhat Encü Encü, 4 Kasım 2016’da HDP’li vekillere yönelik operasyonda tutuklanmış, 15 Şubat 2017’de serbest bırakıldıktan iki gün sonra tekrar tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. İnfazını tamamlayan Ferhat Encü 14 Haziran 2019’da tahliye edildi. 22 Mayıs’ta gözaltına Veli Encü şuanda tutuklu olarak cezaevinde bulunmaktadır.”   ‘Devlet Roboski’de 3 yükümlülüğü ihlal etti’   Anayasanın 2’inci maddesinin devlete 3 yükümlülük yüklemesine rağmen devletin bu yükümlülükleri ihlal ettiğini söyleyen Sibel,  ihlal edilen hakları şöyle sıraladı:“Birincisi, devletin bireyi ‘öldürmeme yükümlülüğü’; ikincisi ‘yaşamı koruma yükümlülüğü’; üçüncüsü, ‘ölümü soruşturma yükümlülüğüdür. Roboski’de bu üç yükümlülük de ihlal edilmiştir. Toplumun tüm bireyleri ile bir arada yaşamasının yolu adaletin sağlanmasından geçer. Yüzleşilmeyen, adaletin sağlanmadığı, faillerinin cezasız bırakıldığı her katliam ve cinayet, hukukun yok sayıldığı vakalar hem bireysel güvenliği hem de toplumsal güvenliği ortadan kaldıran etkenlerdir.”   ‘Barışçıl mücadelemizi sürdüreceğiz’   Roboski’ye ve daha birçok katliama adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyeceğini ifade eden Sibel, “Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Her zaman ve daima adalet için barışçıl mücadelemizi sürdüreceğiz. Adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız” şeklinde konuştu.   ‘Roboski’nin hesabını katillerden sormaya devam edeceğiz’   Ardından kısa bir konuşma yapan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Roboski’nin insanlık ve ülke tarihinde en acı sayfalarından bir tanesi olduğunu belirterek, “Biz buna bir katliam siyaseti diyoruz. Roboski devlet uçaklarıyla gerçekleştirildi ama sonrasında katledilenler cezalara maruz kaldı. Biz bu topraklarda eşitliği adaleti ve onurlu barışın mücadelesini verenler olarak en başka bu katliamlara karşı vereceğiz. Onların düştüğü yerden kalkmanın tek yolu bizim adalet mücadelemizle gerçekleşebilir. Adalet kalıcı hale gelene kadar mücadelemiz devam edecek. Söz veriyoruz onların hesabını katillerden sormaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.