10 Ekim Der: Anıta tahammül edemeyenler kadar kollayanlar da suçludur 2019-06-27 14:32:36   ANKARA - Gar katliamında yaşamını yitiren 103 kişi adına yapılan sembolik anıtın beşinci kez saldırıya uğramasını protesto eden 10 Ekim Der, “Saldıran zihniyet İŞİD’den farksızdır. Görüntü kaydının dosyaya girmemesi hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Anıta tahammül edemeyenler kadar kollayanlar da suçludur” dedi.    DAİŞ’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirdiği bombalı saldırı sırasında yaşamını yitiren 103 kişi için Gar önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Katliamda yaşamını yitirenler adına yapılan sembolik anıtın beşinci kez saldırıya uğramasının da protesto edildiği açıklamaya 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10 Ekim Der) üyelerinin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, emek ve demokrasi güçleri ve 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın arkasında bir araya gelen kitle, yaşamını yitirenlerinin fotoğraflarını da eylem sırasında pankartın önüne bıraktı.    ‘Burası alelade bir kamusal alan değil’   Yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından konuşan 10 Ekim Der Eş Başkan Mehtap Sakinci Coşgun, katliamın üzerinde geçen her ayın onunda olduğu gibi anma yapmak için toplanmadıklarını belirtti.  Sembolik anıta yapılan saldırıyı teşhir etmek ve sürecin sorumlularından hesap sormak işin gar önünde toplandıklarını vurgulayan Mehtap, “Bu Emek, demokrasi ve barış anıtına yapılan beşinci saldırıdır. Her yıl ciddi saldırılara uğrayan anıt aynı zamanda suç mahali, aynı zamanda hayatını kaybedenlerin ailesi için önemli bir yer, burası alelade bir kamusal yer değil. Hayatını kaybedenlerin kanı ile yıkanmış burası. En güzel değerleri dile getirmek için gelen ve en son bedenen var oldukları bir yer burası. TC tarihine geçmiş en büyük katliamının bir nebze olsun devlet ve insanlık tarafından acıya saygı mahiyetinde korunmasını bir kenara bırakalım bizim gayretlerimizle geliştirilmiş anıta insani bir katkı ve saygıyı saldırılarla ve saldırganla karşılaşıyoruz” diye konuştu.    ‘Bu sürece katkı sunduğunuz için sizde hesap vereceksiniz’   Bugüne kadar üç saldırı yönünden suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Mehtap, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim acımızı örseleyecek, hayatını kaybedenleri terörize edecek herhangi bir eylem sonuçsuz kalmayacak. Katliamın üzerinden 44 ay geçti. Buranın her yeri kameralarla çevrilmiş alanda bir saldırı gerçekleşiyor, saldırganlar imzalarını bırakıyor ama ne hikmetse silindiği iddia edilen kayıtlarla ilgili cevap elli gün sonra dosyaya giriyor. Buraya saldıran zihniyet IŞID’den farksızdır. Ölüm kovalayan bir zihniyettir Fiilen süreci takip ediyoruz. Bu süreçte görüntü kaydının dosyaya girmemesi hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Burada sembolik anıta tahammül edemeyenler kadar kollayanlar da suçludur. Aradan 44 ay geçmesine ve Büyükşehir belediye meclisi kararına rağmen bir anıtın olmaması ve sembolik anıtın saldırılmasının hiç bir açıklaması olamaz. Biz biliyoruz ki insanlar buraya gelip rahatlıkla kendini patlatabiliyorlar, rahatlıkla gelip bizim yüz üç gülen yüzün fotoğraflarına saldırıyor. Yetkililerin bir an önce dur demesi gerekiyor. Gerekirse bundan sonra biz kendi anıtımızı da kendimiz koruruz. Bu zamana kadar diyaloglarımız sonuçsuz kaldı bu unutulacak, sümen altı edilecek bir süreç değil. Valiliğin bizzat kendi eliyle sembolik anıtı ve anma alanını koruması işin harekete geçmesi gerekiyor. Nasıl 44 aydır alanları ve adliyeleri dolduruyorsak bu süreç içerisinde de elimizden geleni yapacağız.”   ‘Saldırıyı yapanlar aynı zihniyetin temsilcisidir’   Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de insanlığa karşı işlenen suçun dördüncü yılını dolduracağını anımsatarak demokrasi güçleri olarak katliamın acısını dayanışmayla unutmaya çalıştıklarını kaydetti. Sorumlu olanların açığa çıkarılması ile ilgili her ay gar alanında ve adliye koridorlarında barış güçleri ile birlikte sürecin takipçisi olduklarını ifade eden Mehmet, şunları söyledi: “Bu katliamlar nasıl devlet içerisinde çeteleşmiş güçler tarafından korunmuşsa sorumluluğu olanlar yargı önüne çıkarılmamışsa bu saldırıyı yapanlarda aynı anlayışı devam ettiriyor. Bu saldırıyı yapanları koruyanlar da aynı zihniyetin temsilcisidir. Gerçekten bir hukuk devletinden giderek uzaklaşma bir mafya-çete devletine yol almanın bir sürecini yaşıyoruz. Bu ülkede barış isteyenler olarak saldırıyı yapanların biran önce yargıya çıkarılmasını talep ediyoruz. Sayın Mansur Yavaş’a söylediğimiz ifadeyi tekrarlamak istiyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı bir karar var; buranın demokrasi ve barış meydanı olarak yeniden düzenlenmesi ve anıtın da acilen yapılması gerekiyor.”   Açıklamanın ardından eylem, “Katil devlet hesap verecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Katil IŞID işbirlikçi AKP” sloganları ile son buldu.