Zeynep Üren: Saldırılara karşı mücadeleye sokaktan başlayacağız 2019-06-23 09:01:03   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Kadın katliamları, çocuk istismarları, taciz, tecavüz , fuhuş ve uyuşturucunun nedeninin devlet olduğunu ve bu devlet politikalarına karşı örgütlenmenin önemine işaret eden TJA Üyesi Zeynep Üren, “Önemli olan sokaktaki örgütlü mücadeleyi sağlamaktır ve biz bu örgütlülüğü sağlayacağız. Ne kadar saldırı varsa, o kadar da öz savunma olacaktır” dedi.    Türkiye ve bölge kentlerinde kadın katliamları artarak sürüyor. Yargının caydırıcı cezalar yerine erkeği öven ve katliamı meşrulaştıran kararları ise tepkilerin odağında. Geçtiğimiz ay Diyarbakır’da 3 hafta içerisinde 3 kadın katledildi. Kadın katliamlarının ideolojik ve politik olduğunu belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) Üyesi Zeynep Üren, bölgede artan uyuşturucu kullanımı, kadın katliamları ve çocuk istismarını değerlendirerek, örgütlenmenin önemine dikkat çekti.    ‘Kürt kadınları dünyada rol model oldu’   Kürt halkı ve Kürt kadınları olarak yıllarca kültürleri ile kendilerini koruduklarını ve savunduklarını kaydeden Zeynep, “Hem ahlak hem kültür hem de fikir alışverişinde bir koruma içgüdüsü vardı. Bugün partiye baktığımızda partinin ilerlemesine baktığımızda hakikat gerçekliğinin ahlakına baktığımızda toplum içerisinde de bir ilerleme görebiliyoruz. Toplum ve kadınlar bu politikayla yürüdüler. Kendini tanıma ve kendini geliştirmede ilerlemiş bulunuyor. 40 yıllık üretimde hem kadının büyük bir fedakarlığı vardı hem de kendini yeniden yaratmada, inşa etmede büyük bir fedakarlık gösterildi. Hem faşizme karşı hem de işgal politikalarına karşı verilen mücadelede Kürt kadınları dünyada bir rol model oldu. Kürt kadınları bir ışık gibi Ortadoğu’da kendini yarattı. Bu da işgalcilerin üzerinde bir korku yarattı” dedi.    ‘Kürt gençlerine yönelik kirli politikalar yürütülüyor’   Kürt gençlerinin uyuşturucu bataklığına sürüklendiğini ve özellikle Kurdewarî, direngen ve mücadeleci ruha sahip olan gençlere bu tür politikalarla yaklaşıldığını dile getiren Zeynep, Kürt gençleri üzerinde kirli politikalar oynandığını vurguladı. Gençlik mücadelesinin geriletilmeye çalışıldığını kaydeden Zeynep, gençlerin yaşamdan soyutlanması ve işlevsiz bırakılması için devletin uyuşturucu çeteleri ile iş birliği yaptığını söyledi.    Zeynep, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Örneğin burada bir erkek tutuklandı, gençlere ve çocuklara eroin satan bir erkekti. Bu erkek tutuklandı ve devlet bunu serbest bıraktı. Bu erkek ilkokul çağındaki çocuklara yüzlerce madde satmış biriydi ve buna dair onlarca kanıt vardı ellerinde. Buna rağmen serbest bırakılmasının tek bir nedeni var, o da yaptığı şeyin devlet tarafından desteklendiğidir. Fuhuş ve uyuşturucunun önünü açmak için devlet her türlü desteği sunuyor. İlçelerimizde ve mahallelerimizde bunu görüyoruz.”   ‘Katliamların, taciz ve tecavüzlerin sebebi devlettir’    Kürt kadınlarının bugün kültürünü, tarihini, doğasını, dilini korumak ve savunmak için mücadele ettiğini ve bunun öncülüğünü yaptığını ifaden eden Zeynep, bu mücadeleyi dağıtmak için kadınların hedef alındığını belirtti. Zeynep, sistemin köle kadın yaratmak istediğini vurgulayarak, “Buna karşı kadınlar ise özgür kadın mücadelesini büyütmeye çalışıyorlar. Devlet tüm kazanımları hedef alarak bu mücadeleyi geriletmek istiyor. Bu yüzden de kadın katliamları çok doğal ve normal karşılanıyor. Devlet zihniyeti feodal bir zihniyettir. Erkekler, kadınları katlederek iktidarlıklarını ve erkekliklerini güvende tutmaya çalışıyorlar. Bugün kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının, taciz ve tecavüzün yaşanmasının sebebi devlettir. Çünkü devlet kadını korumak yerine erkeği aklıyor” ifadelerini kullandı.    ‘Bebeklere dahi tecavüz eden bir zihniyetle karşı karşıyayız’   Diyarbakır’da 3 haftada 3 kadının katledildiğini hatırlatan Zeynep, “Biri polis, biri avukat, biri de ev kadınıydı. Biz üçü için de açıklamalar yaptık ve aileleri ziyaret ettik ama yalnızca açıklamalar ile yetinmeyeceğiz, yetinmemeliyiz. Kadın kendini koruyabilmeli, öz savunmasını yapabilmeli. Bu anlamda aslında ‘ben yurtseverim, örgütlüyüm, demokratım’ diyen her erkeğin de katliamlara karşı duruş sergilemesi gerekir. Erkeklerin kadınlara özeleştiri borcu var ve bunu ancak kendi cinslerine karşı mücadele ederek, durdurmaya çalışarak yapabilir. Kadını geriletmek isteyen, katleden, köleleştiren zihniyete karşı tüm Kürtlerin ayaklanması ve buna ‘dur’ demesi gerekir. Şu unutulmamalıdır ki kadınlara saldırarak, katlederek aslında bir toplumun yapısını bozmaya çalışıyorlar. Henüz anne karnından yeni çıkmış bebeklere bile tecavüz eden bir zihniyet var. Buna karşı örgütlü bir tepki gösterilmelidir” dedi.     ‘Deneyimlerden faydalanarak örgütlenmeliyiz’   Kadınların örgütlenmesi gerektiğinin altını çizen Zeynep, örgütlenen kadının kendini savunabileceğini, koruyabileceğini, itiraz edebileceğini ve karşı çıkabileceğini belirtti. Zeynep, “Bu nedenle en öncelikli olarak kadınlar bin yılların mücadele deneyimlerinden faydalanarak örgütlenmelidir. Erkek-devlet şiddetine karşı örgütlenerek karşı durmalıyız. Kadınlar üzerinden yürütülmek istenen bu kirli politikaları boşa çıkarmak istiyoruz ve bunu ancak kadın örgütlülüğü ile başarabiliriz. Kültürü, tarihi yıkmak, yok etmek, kazanımlara saldırmak, kadınları katletmek ve gençleri asimile etmek bu devletin gerçekliğidir. Bu anlamda yoğunlaşmalarımız da var. Birçok çalışmamız olacak ama en önemlisi sokaktaki örgütlü mücadeleyi sağlamaktır. Nasıl ki Diyarbakır Kürdistan’ın kalbidir, başkentidir diyorsak, öyleyse kalbinden başlayarak kadın örgütlülüğünü sağlayacağız. Ne kadar saldırı varsa, o kadar da öz savunma olacaktır” diye belirtti.