Psikolog Sevgi Türkmen, polisin el koyduğu çalışmalarını istiyor 2019-06-17 09:03:13   İZMİR - Belgeselci Oktay İnce’nin evine yapılan polis baskınında 20 yıllık arşivinin yanı sıra psikolog olan eşi Sevgi Türkmen’in çalışmalarının bulunduğu materyallere de el konuldu. Sevgi, “Suç dosyasında adım olmadığı halde materyallerime el konulması hukuksuzluktur. Hakkımı arayacağım” dedi.    Seyri Sokak muhabiri Oktay İnce’nin sosyal medyada paylaştığı haberler gerekçe gösterilerek 16 Ekim 2018 tarihinde evine baskın düzenlenmiş ve evde yapılan arama sonucunda 20 yıllık arşivinin yanı sıra eşi Sevgi Türkmen ve 4 yaşındaki çocuğuna ait bütün görüntülerin yer aldığı materyallere el konulmuştu. “Seyri Sokak yayınları aracılığıyla örgüt propagandası yapmak” suçuyla gözaltına alınan Oktay, ifadesinin ardından serbest bırakılmış ancak arşivini geri alamamıştı. 1980 darbesini protesto ettiği için o yıllarda 6 yıl tutsak kalan Oktay, son 20 yılda protesto ve yayınları dolayısıyla 40 kez gözaltına alındı. Polisteki 20 hard diski, 41 DVD’yi ve 10 taşınabilir belleği isteyen Oktay İnce’nin kayıtları 1999’a uzanıyor.   Aynı zamanda psikolog olan eşi Sevgi Türkmen, kendisine ait belgesel çalışmaları, analizler, vaka incelemeleri ve çocuğunun doğumdan itibaren bütün görüntülerinin İzmir Siber Suçlar bürosunda bulunduğunu belirtti.   Sevgi, “Suç dosyasında iddia edilen durumla maruz kaldığımız muamele arasında ciddi bir fark var. Disketlerin benim olduğunu söylememe rağmen alındı. Disketlerin kopyası alınabilir ama aslının bırakılması gerekir. Bu muamele baştan sona bir had aşımı” dedi.   ‘Evdeki bütün araçlar üzerinde erkeğin söz sahibi olduğu algısı var’   Oktay’ın kendi mücadelesini verdiğini ancak kendisinin ve çocuğunun meselenin görünmeyen kısmında yer aldığını kaydeden Sevgi, bir ay önce yapılan basın açıklaması ile bunun görünür olabildiğini söyledi. Aynı evde yaşıyor olmanın o üretim alanında ve üretim araçları üzerinde erkeğin söz sahibi olduğu ön kabulünden rahatsız olduğunu ifade eden Sevgi, “Kadın ve çocuğun da yaşadığı maalesef kimsenin aklına gelmiyor. Bunun üzerine gideceğim ve benim gibi bir sürü kadının ve çocuğun suçla ilgili isminin geçmemesine rağmen ev içi görüntüleri ve hatta aklımıza gelmeyen birçok görüntünün, başka elde olması ve bunun yaygın olmasının rahatsız edici yanı var. Bunun dile gelmiyor olması meşrulaştırıyor. Ben bunun hukuksuz olduğunun altını çiziyorum” diye belirtti.    El konulan materyaller Ankara’ya gönderilecek   El konulan disketlerdeki görüntülerin taşınırken bozulma riskinin olduğunu ve telafisinin mümkün olmadığını dile getiren Sevgi, insan hakları konusunda farkındalığın arttırılması gerektiğini söyledi. Soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldığını ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyaya “takipsizlik” kararı verildiğini belirten Sevgi, “İzmir Siber Suçlar Bürosu yedeklenmesi için 30 bin TL’lik bütçe çıkarmış. Ankara’dan bütçe verilirse kopyalayıp vereceklerini söylediler. Ankara Savcılığı ise bu kadar bütçe çıkaramayacaklarını belirterek, kendilerine gönderilmesini istedi. Görüntüler Ankara’ya bu günlerde gidecek. Yazışmalar bekleniyor” ifadelerini kullandı.    ‘Çalışmalarımın dosyada bulunması beni rahatsız ediyor’   Kendisine ait materyallerin taramaya tabi tutulmadan iade edilmesini isteyen Sevgi, bürokratik işlemleri beklediklerini, iç hukukun yeterli olmadığı durumlarda uluslararası mahkemelere başvuracağını vurguladı. Aramayı çıkaran savcı, arama yapan polisler ve bu süreçte yaşanan her hukuksuzluğun üzerine gideceklerinin altını çizen Sevgi, şöyle dedi: “Farkındalığımızın düşük olduğu bir mesele. Kendi görüntülerimizi, anılarımızı talep etmemiz gerekiyor. Bir insanın tarihine, üretim alanına el konulması, kimliksizleştirilmesi, yok sayılması ciddi derecede tahrip eder. Kendi vaka tartışmalarım, alan çalışmalarım, başka insanların sorumluluğunu taşıdığım durumlar var. Bana ait şeylerin suç dosyasında adım olmadığı halde bulunması beni rahatsız ediyor.”