Kadına yönelik şiddeti konuşan erkekler: Yaşananlar bizim de sorunumuz 2019-06-15 09:01:45 Beritan Canözer DİYARBAKIR - Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı ilk adımı Diyarbakır’da sokağa çıkarak atacak olan erkekler, “Hala kadın katliamları devam ediyorsa bu bizim de sorunumuzdur. Toplumsal bir meseledir ve toplumsal tepki gerektiriyor” dedi.    Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliamda her geçen gün yaşanan artışın en büyük sebebi cezasızlık politikası. Şimdiye kadar kadınlar alanlarda itirazlarını yükseltirken, 16 Haziran Pazar günü erkekler kendi hemcinslerine karşı sokağa çıkarak eylem gerçekleştirecek. Kadınlara öz eleştiri vermeleri gerektiğini ifade eden erkekler, kadına yönelik cinayetin toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekti.    'Erkeklerin bu anlayışı mahkum etmesi gerekiyor'   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Diyarbakır'da son 1 ayda 3 kadının katledildiğini anımsatarak, "Toplumsal duyarlılık yaratabilmek ve erkekler olarak bu zihniyeti mahkum etmek için bir eylemimiz olacak. Kendimize ve topluma vermek istediğimiz bir mesaj var; kadın katliamları yalnızca kadınların protesto edeceği bir şey değildir. Toplumsal bir meseledir ve toplumsal tepki gerektiriyor. Eril erkek zihniyetinin ve devletin problemidir. Her şeyden önce erkeklerin bunun öz eleştirisini vermesi ve bu anlayışı mahkum etmesi gerekiyor. Erkeklerin kadın katliamlarına karşı mücadele etmesi gerekiyor. Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları kabul edilebilir bir şey değildir. Kadın yaşamın kendisidir, yaşamı yaratandır. Haliyle kadına uzanan el topluma uzanmış bir eldir, topluma gösterilmiş bir şiddettir" dedi.     ‘Toplumsal bir bilinç yaratarak bunu başarabiliriz’   Bundan sonra kadın hareketinden ve kadınlardan daha çok erkeklerin alanlarda taciz, tecavüz ve şiddetin her türlüsüne karşı mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Zeyyat, "Toplumsal bir bilinç yaratarak bunu başarabiliriz. Toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde bir anlayış aşılamalıyız. Kadınlara ve topluma artık bir öz eleştiri vermemiz gerekiyor ve bu öz eleştiriyi pratiğe dökmemiz gerekiyor. Hala kadın katliamları devam ediyorsa bu bizim de sorunumuzdur. Demek ki biz de bir bütünen gerekli tepkiyi göstermemişiz. Vereceğimiz öz eleştiri kendi yaşamımızdaki kadınlara da vereceğimiz bir öz eleştiri olacak" ifadelerini kullandı.    ‘Kadınla yönelik şiddet ve katliam ideolojik alt yapıya sahip’   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Garip Kandemir de, kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamlarının daha fazla süreklilik kazanmaması için bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladı. Erkekler olarak da kendi hemcinslerine karşı mücadele etmeleri gerektiğinin altını çizen Garip, kadınla yönelik şiddet ve katliamların ideolojik alt yapıya sahip olduğunu dile getirdi. Garip, "Özgürlük mücadelesi bir var oluş mücadelesidir. Bu yönüyle baktığımız zaman bugünden yarına bitecek bir süreç olmadığını görebiliyoruz. Söz konusu kadın kıyımı 5 bin yıllık bir geçmişe sahip. Tiamat'tan günümüze kadar erkeğin iktidar uğruna kadına yönelik şiddeti ve katliamı aralıksız sürüyor. Buna bir son verebilmek için, zamana yaymadan bu mücadeleyi büyütmeli ve diri tutmalıyız. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz ideolojiktir. Bu nedenle buna karşı yürütülecek mücadele de hem ideolojik hem de politik bir mücadele olmalıdır" diye konuştu.    'Şiddete ve katliama karşı toplumsal refleks göstermeliyiz'   Tüm erkeklerin kendini sorgulaması gerektiğini belirten Garip, şöyle devam etti: "Hiç bir erkek 'ben yapmam' demesin. Erkekliğin kendisi kadına yönelik şiddete yönlendiren bir durumdur. İçindeki erkekliği bastırıyor olabilir ama bu eninde sonunda kendini açığa çıkaracaktır. Bu nedenle o erkekliği bastırmak yerine aslında bu duyguya ihtiyacı olmadığını ve onu tamamen ruhundan, beyninden atması gerektiğini anlaması gerekiyor. Bu da kendini örgütlemekten ve ideolojiyi güçlendirmekten geçiyor. Her şeyden önce erkeğin kadından üstün olmadığını, kadın ve erkeğin eşit olduğunu, eşit haklara sahip olmaları gerektiğini, eşit yaşam şartlarıyla yaşamaları gerektiğini öğrenmesi gerek. Kadına yönelik gerçekleşen emek sömürüsüne izleyici kalmak yerine karşı çıkan olması gerektiğini ve kadınla birlikte bu haksızlığa direnmesi gerektiğini öğrenmelidir. Biz bu yüzden bunun ilk adımını atmak için Pazar günü Koşuyolu Parkı'nda tüm erkeklerle toplanıyoruz. Buradan Amed'deki tüm erkeklere de çağrımızdır; gelin bu şiddete, katliama toplumsal bir refleks gösterelim."