Diyarbakır’da İSİG Meclisi kuruldu: Daha kapsamlı bir mücadele ağı oluşturacağız 2019-06-11 14:32:56   DİYARBAKIR - Amed Emek ve Demokrasi Platformu İSİG Meclisi’nin kuruluşunu ilan ederek, "Daha kapsamlı bir mücadele ağı oluşturmak için çalışmalar yürüteceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz" dedi.   Amed Emek ve Demokrasi Platformu düzenlediği basın açıklamasıyla İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin kuruluşunu deklare etti. Düzenlenen basın açıklamasına Diyarbakır Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Diyarbakır Tabip Odası (DTO) ve Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri katıldı. Açıklamayı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Yönetim Kurulu Üyesi Mahfuz Karaaslan okudu.   ‘İşçi sağlığı ve güvenliğinin yeniden ele alınması elzemdir'   Açıklamada, sermayenin ulus devletler eliyle örgütlü ve politize olan işçi sınıfını örgütsüzleştirmek, bireyselleştirmek, kriminalize edip taşeronlaştırmak ve güvencesizleştirme politikaları ile işgücü maliyetlerini en aza düşürmeyi hedeflemekte olduğu belirtildi. Açıklamanın devamında “Ucuz emek gücü ile kârı maksimize etmeye çalışan sermaye gruplarının dayattığı ağır ve uzun çalışma saatlerinin işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yok sayılmasının, en belirgin şekilde inşaatlar, mevsimlik işçiliğinden; göç etmeyenlere dayatılan koruculuğa kadar işçi sağlığı ve güvenliğinin yeniden ele alınması ve mücadelesinin genişletilmesini tekrar geniş bir perspektifle değerlendirilmesini elzem kılmıştır. Zira güvencesizleştirme öyküsü, bir coğrafyanın özgünlüklerinden ayrı ele alınamaz;  işçi sağlığı ve güvenliği  sadece tıbbi bir tanımlama zemininde tartışılamaz ve çalışma ortamı ile sınırlandırılamaz” denildi.    ‘Hizmetler ihale ve taşeronlaştırma süreçlerine sürüklendi’   Birçok politik düzenlemeyle, askeri darbeler, olağanüstü hal yasaları ve çeşitli düzenlemelerle sağlığın her alanında özelleştirilmenin önünün açıldığı kaydedilen açıklamada,12 Eylül askeri darbesiyle başlayan sürecin bugün Olağanüstü Hal (OHAL) yasalarıyla devam ettirildiği belirtildi. Açıklamada, “İşçi sağlığı ve güvenliği alanı da bu düzenlemelerden payını aldı. Esasında OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri) oluşturulması bu politikaların bir parçasıydı. Böylece işçi sağlığı ve güvenliği hizmeti serbest piyasa sistemine uyarlanıyordu. Bu noktada yapılan birçok düzenleme ile bu alandaki hizmetler ihale, haksız rekabet ve taşeronlaştırma süreçlerine sürüklendi. İşyeri hekimi, işyeri hemşiresi, iş sağlığı güvenliği hizmetleri ucuzlaştırıldı. Ekip işi parçalanarak çalışanlar arasında ayrımcı uygulamalar geliştirildi. Hizmetin ucuzlaştırılması, hizmetin tümünde aksamalara yol açtı. Böylece iş kazaları ve meslek hastalıkları artış gösterdi. Alanda çalışanlara örgütsüzlük dayatıldı” ifadeleri kullanıldı.    Açıklamada KESK-DİSK-TMMOB-DTO’nun amaçları şu şekilde sıralandı:   “* İşçi Sağlığı ve Güvenliğinin (İSİG) emek, demokrasi ve özgürleşme mücadelesi ile beraber toplumsal bir mücadele olduğunu; sadece çalışma alanlarına, atölyelere fabrikalara sıkıştırılmaması gerektiğini, işçilerin; Örgütlenmesi ve emeği hakkında kolektif söz söyleme hakkını kullanabilmesini,   * Emekçilerin sendikalılaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasını   * İş cinayetlerinin, emek-sömürü ilişkisinin ve emekçiyi metalaştıran zihniyetinin açığa çıkarılmasını   * İşçinin emeğine yabancılaşmasının önlenmesini    * Çalışma alanlarının demokratikleşmesini,    * İş yerlerinde önlenebilir tüm risklere karşı (fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik, psikososyal) tedbirlerin alınmasını, sağlığı etkileyecek olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını   * İş yerlerinin risk analizlerinin düzenli olarak yapılmasını ve emekçilerin bu sürece dahil edilmesini,   * Aynı işyerinde çalışanlar arasında kadro ve statü farklarının ortadan kaldırılmasını, İş güvencesinin sağlanmasını,   * Tüm çalışma alanlarının, meslek hastalıklarının teşhis edilerek meslek hastalıkları haritasının çıkarılması ve önlemlerinin alınmasını,   * İşçi sağlığı ve güvenliği(İSİG) hizmetlerinin işveren güdümünden çıkarılmasını amaçlamaktayız.”    Açıklamada son olarak da şunlar kaydedildi: “Biz KESK, DİSK, DTO, TMMOB ve bileşenleri olarak Diyarbakır İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisini ilan ediyoruz. Daha kapsamlı bir mücadele ağı oluşturmak için kentimizdeki emek ve demokrasi mücadelesi veren kurumlar ile daha geniş bir zeminde mücadele yürütebilmek adına çalışmalar yürüteceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”