Açlık Grevi İzleme Heyeti ve Kriz Koordinasyonu: Hiçbir ilerleme yok 2019-05-31 14:56:03   İSTANBUL - Açlık Grevlerini İzleme Heyeti ve Marmara Kriz Koordinasyonu, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla sonlandırılan açlık grevlerine ilişkin hazırladıkları raporu paylaşarak, 6 gündür hiçbir ilerlemenin olmadığını kaydetti. Koordinasyon, tutsakların hastanelere sevki bayramdan sonraya bırakıldığını belirtti.   Açlık Grevlerini İzleme Heyeti ve Marmara Kriz Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla sonlandırılan açlık grevlerine ilişkin hazırladıkları raporu İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde yaptıkları basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıya, “Açlık grevi eylemcilerinin tıbbı ve hukuki takip hakkı sağlansın” pankartı asıldı. Toplantıya Koordinasyon üyelerinin yanı sıra Halkların Demokratik Kongresi  (HDK) Eş Sözcüsü ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit katıldı.    Toplantıda konuşan Gülistan, özellikle bazı cezaevlerinde özel tutumlar geliştirildiğini söyledi. Gülistan devamında, “Yeterli düzeyde personelin bulundurulması gerekiyor. Olası acil durumlarda da hızlı müdahale, hızlı sevklerin yapılması için bir teyakkuz halinde olunması gerekir. Bu bizim için çok önemli. İlk 3 ay süreç çok kritik. Kantinin bayram süreci boyunca açık olması gerekir. Kantin alışverişlerini ihtiyaçlarına göre yapmadıklarını gözlemledik. Bayram boyunca kantinlerinde açık tutulması ve kantinde açlık grevinden sonra yiyecek uygun ürünlerin bulundurulması hayati derecede önemlidir. Yine birçok yerde sevk edilmesi gerekenlerin bayram tatili nedeniyle sevk edilmediklerini ve birçok sevkinde bayramdan sonra kaldığı bilgileri geliyor. Bayram bir gerekçe olmaması gerekir” dedi.   Yetkililere çağrı   İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ise, çözülmesi gereken sorunların hala çözülmediğine işaret ederek, şunları belirtti: “Bu sorunların aşılması için milletvekillerinin, avukatların, hekimlerin, bu alanda çalışan pek çok aktörün yürüttüğü çabalar ancak kısmi ya da geçici bir takım çözümler üretimi sağlıyor. Esas olarak idarenin, bakanlığın sorunu toptan çözme noktasında bir yaklaşımının olmaması bir sorun olarak karşımızda. Bu sorunların ana nedeni de bu. Hala doktorla karşılaşmamış doktorlar var. Sağlığa ve tedaviye erişim hakkının kısıtlanması anlamına gelen bu tablonun bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. Tedavinin aksaması ya da gecikmesinin yaşam hakkı baştan olmak üzere sağlıklı yaşamı ortadan kaldırabilecek kimi ciddi sakıncalar içerdiğinin altını çiziyoruz. Çünkü 1996 ve 2000 tarihli açlık grevleri sonrasındaki deneyimler bize bu tür durumlarda sorunların 2 ya da 3 sonra ortaya çıkabildiğini göstermektedir. Bakanlık ve yetkilere üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısı yapıyoruz. Hiçbir ayrım gözetilmemeden mahpusların hakları tanınmalı. Demokratik kamuoyu bu süreçteki takibin hassasiyetini sürdürmeli.”   ‘B vitamini bu süreçte önemli’   İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez, açlık grevinin bittiği ilk günden bu yana çok büyük bir gelişmenin olmadığını ifade etti. Murat, “Açlık grevi sonrası beslenmeye geçiş süreci çok kritik bir süreç. Neredeyse açlık grevinin takibinden daha önemli bir süreçten bahsediyoruz. Sağlık ve Adalet Bakanlığı iletişime açık değil. Yerellerde il sağlık müdürlükleriyle görüşmüş değiliz. Cezaevindeki meslektaşlarımıza henüz ulaşmış değiliz. Açlık grevi sonrasındaki takip önemli bir takip. İçerisinde nörologların, dahiliyeci, diyetisyenlerin, metabolizma uzmanlarının olduğu bir grup tarafından yönetilmesi gerekiyor. Cezaevlerinden gelen bilgiler bu denetimin yapılmadığını gösteriyor. Mahpuslara normal günlük yiyecekler çıkarıyor ve mahpuslar bunun içerisinde tüketebileceklerini yiyorlar. Cezaevlerinde Sağlık Bakanlığı’nın protokolüne uyulmadığını gördük. Cezaevleri idaresinin sevklere uymadığını gözlemledik. B vitamini önemli Silivri’den açlık grevinden sonra verilmediğini gördük. B vitamini bu süreçte de önemli. Kalıcı sakatlıklarla karşılaşabiliriz. Bağımsız hekimlik, iyi hekimlik çerçevesinde yaklaşılmalıdır” diye konuştu.   'Sağlığa erişim noktasında sorun yaşıyorlar'   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Rengin Ergül, “Açlık grevindeki mahpusların talebi Türkiye’nin kendi yasalarını uymasıydı. Türkiye’yi kendi yasalarına uymak durumunda bırakan grevciler şuanda yine Türkiye kendi yasalarına uymadığı için sağlığa erişim noktasında sorun yaşıyorlar. Tecrit yaşanıyordu, tecride karşı Türkiye’yi kendi yasalarını uyması noktasında adım attırdılar. Şimdi biz Türkiye’nin yine cezaevindeki grevciler için sağlık hakkı kapsamında kendi yasalarını uyması adım attırmaya çalışıyoruz. Aslında sürekli aynı senaryonun içinde siyasal iktidara kendi hukukunu uyması noktasında adım attırmaya çalışıyoruz” direk süreci değerlendirdi.    Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Şube Başkanı Erdal Güzel ise, toplumsal sağılığa dikkat çekti. Erdal 3 bini aşkın tutsağın açlık grevini sonlandırdığını hatırlatarak, grevlerin ardından önümüzdeki 3 aylık sürecin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Erdal, “3 aylık süreçte müdahale edilmediği takdirde cezaevinde bulunan 3 bin insanın ciddi sağlık problemleri olacaktır. Bu kendi vicdanımız içinde gerekli olan bir şeydir” diyerek önümüzdeki 3 aylık sürecin önemine vurgu yaptı.   ‘Yetkililer dinlemekle yetindi’   Konuşmaların ardından bugüne kadar yaşananlara ilişkin hazırlanan rapor basın ile paylaşıldı. 26 ile 31 Mayıs tarihlerini kapsayan raporda, “İlk gün yapılan görüşmeler sonucu ulaşılan hastaneler ve hapishanelerde hiçbir hazırlık olmadığı gibi, yetkililerin, Bakanlıktan bir talimat almadıkça hazırlık yapamayacakları ve Bakanlıklardan da böyle bir talimat verilmediği öğrenildi.  Uzun açlık sonrası, tedavinin ve uygun beslenmenin sağlanmaması durumunda yaşam kaybı da dahil kalıcı hastalıklar gelişme riski oldukça fazla olduğundan, durumun aciliyetini anlatmak ve uygun yeterli hazırlıkların acilen tamamlanmasını sağlamak üzere Valiler ve bakanlık yetkilileri ile görüşme talepleri iletildi. Ancak bu talepler yerini bulmadı. Yetkililer ya görüşmedi, görüşülebilen sınırlı sayıda yetkili ise sorunları sadece dinlemekle yetindiler” ifadelerini yer verildi.   Raporda, “Açlık grevi sonlanalı 6 gün olmasına rağmen, kelepçeli muayene, ring aracı ile hastaneye sevk, yeterli tetkiklerin yapılmaması, hapishane revirinde tedavi, uygun olmayan besin maddelerinin verilmesi sorunları halen aşılamamıştır.  Çok sayıda mahpus halen hastaneye sevk edilmediği gibi günlük tıbbi takip sonlandırıldığından, ancak yoğun ağrı ya da önemli şikayetler ortaya çıktığında hapishane idaresinin oluru ile revire çıkabilmektedirler” denildi.   Raporda Marmara Bölgesi'nde bulunan cezaevlerinde gün gün neler yapıldığına yer verildi.