Tutsak annesinden Adalet Bakanlığı’na: Taleplerini duyun 2019-05-22 09:13:23   Rengin Azizoğlu   DİYARBAKIR  - Patnos Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Zahir Baran’ın annesi Şükran Baran, oğluyla gurur duyduğunu belirterek, “Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum; tutsakların taleplerini duyun. Çocuklarımız tüm baskıya karşı direniyorlar, direnmeye de devam edecekler ama biz cenazeler çıksın istemiyoruz” dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven’in eylemi 196’ncı gününde sürüyor. Aynı taleple 16 Aralık’ta 10 cezaevinde 36 tutsağın dahil olduğu eylem 158, 17 Aralık’ta 3 cezaevinde başlayan 10 tutsağın eylemi 157, 26 Aralık’ta 13 cezaevinde başlayan 35 tutsağın eylemi de 148’nci gününde. 5 Ocak’ta 26 cezaevinde 100’ü aşkın tutsağın eylemi 138’nci gününde devam ediyor. 1 Mart’tan itibaren ise tüm cezaevlerinin eyleme dahil olmasıyla 7 bini aşkın tutsak açlık grevini sürdürüyor. Tutsakların durumu kritik eşiği geçerken 30 tutsak ise ölüm orucunda.   8 yıldır cezaevinde tutsak bulunan Zahir Baran, 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan tutsaklarsan biri. İlk tutuklandığında 4 yıl Diyarbakır Cezaevi’nde tutulan Zahir, ardından önce Rize’ye, Rize’den de Patnos’a sürgün edildi.   ‘Oğlumun eylemini ve taleplerini destekliyorum’   Anne Şükran Baran, şu an Patnos Cezaevi’nde tutsak bulunan oğlunun durumu ve açlık grevi eylemi ile ilgili konuştu. Zahir’in tahliyesine 4 yıl kaldığını belirten Şükran, bazı imkansızlıklar nedeniyle cezaevi görüşüne gidemediğini söyledi. Telefon konuşmasında ise ses tonunun değiştiğini fark ettiğini ifade eden Şükran, “Açlık grevine girdiğini bana kendisi söyledi. Önce bahsetmedi sonra ben sesinden yorgunluğunu anladım. Açlık grevinde olup olmadığını sorunca açlık grevinde olduğunu söyledi. ‘Önderimiz üzerindeki tecrit devam ettikçe, üzerimizdeki baskı devam ettikçe açlık grevinde olacağız’ dedi. Onun bu sözlerine sevindim, gurur duydum. Oğlumun eylemini ve taleplerini destekliyorum” dedi.     ‘Aklımız sürekli onlarda’   “İçinde olduğumuz baskı onları bu eyleme sürükledi” diyen Şükran, hiçbir şeyden korkmadıklarını vurguladı. Şükran, “Tutsakların hepsi benim çocuğum, canımdan bir parça. Tecrit devam ettiği sürece ne biz ne de onlar özgür olamayacak. Bu yüzden onun iradesine saygı duyuyorum. ‘Bize saldırıyorlar, işkence yapıyorlar, yemeklerimiz kötü. Yemeklerin içinde cam parçası, jilet bırakıyorlar’ diye anlatıyordu. Şimdi açlık grevindeler, grevde içmeleri gereken ayranı vermiyorlar, B1 vitamini vermiyorlar. Güçleri yettikçe direniyorlar ama şu an grevde oldukları için olası durumda uzun süre direnemezler. Aklımız sürekli onlarda. Yemek yerken aklımıza geliyorlar, yediklerimiz boğazımıza diziliyor” ifadelerini kullandı.   ‘Cezaevlerinden cenazelerin gelmesini istemiyoruz’   Oğlunun çocuk yaşlarda miting ve yürüyüşlere katıldığını dile getiren Şükran, şöyle devam etti: “Hep çalışmalardaydı. Çok vicdanlıydı, bir yerde bir haksızlık varsa asla durmazdı. Bu yolu sevmiş, bu yolu seçmiş. ‘Amacım budur, ben mücadele edeceğim’ diyordu. Ailesini değil, toprağını, vatanını düşünüyordu. Bizim oğlumuzdan yana başımız diktir. Şimdi çok kilo vermişler, durumları iyi değil. Gidip çok görmek de istemiyorum. Ne kadar dayansam da kahrolurum. Bunu saklayamayacak ona yansıtacağım biliyorum. Onun da morali bozulsun istemiyorum. Onların şu an morale ihtiyacı var. Bir an önce bu tecridin kalkmasını istiyoruz. Bu zulüm bitsin. Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum; tutsakların taleplerini duyun. Çocuklarımız tüm baskıya karşı direniyorlar, direnmeye de devam edecekler ama biz cenazeler çıksın istemiyoruz.”