‘Abdullah Öcalan’ın perspektifleri Ortadoğu’daki sorunların çözümünün anahtarıdır’ 2019-05-19 09:14:24   Roj Hozan   QAMIŞLO -  PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatlarının yapmış olduğu görüşmenin manidar bir zamanda geçekleştiğini belirten PYD Kadın Meclisi üyesi Rozelîn Bekir, “Abdullah Öcalan’ın perspektifleri Ortadoğu’daki sorunların çözümünün anahtarıdır” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs Perşembe günü avukatları ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve kamuoyuna gönderdiği mesajda toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekmişti. Abdullah Öcalan mesajında, Suriye’deki siyasal ve askeri soruna da değinerek şu ifadeleri kullanmıştı: “İnanıyoruz ki Demokratik Suriye Güçleri (SDG) kapsamında Suriye’deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır.”   Demokratik Birlik Partisi (Partiya Yekîtiya Demokratîk-PYD) Kadın Meclisi üyesi Rozelîn Bekir, Abdullah Öcalan’ın mesajını ajansımıza değerlendirdi.   ‘Abdullah Öcalan’ın perspektifleri çözümü işaret ediyor’   Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin zamanlamasına vurgu yapan Rozelîn, “Abdullah Öcalan ile yapılan görüşme çok kritik bir dönemde gerçekleşti ve oldukça da önemliydi. Bu görüşme Ortadoğu’daki sorunların çözümü ve yönetimsel olarak değişimler için yeni yöntemleri de beraberinde getiriyor.  Abdullah Öcalan’ın perspektifleri, düşünceleri demokrasi ve eşitlik için çözümü işaret ediyor. Şöyle bir gerçeklik var ve kimse de inkar edemez, Abdullah Öcalan’ın perspektifleri Ortadoğu’daki sorunların çözümünün anahtarıdır.”   ‘Baskıcı sisteme karşı özgür kadın duruşu kazandı’   Açlık grevi ve ölüm orucu direnişçilerinin kararlı duruşlarına dikkat çeken Rozelîn, direnişçilerin emeğinin karşılığı olarak bu görüşmenin gerçekleştiğinin altını çizdi. Rozelîn devamında şunları belirtti: “Açlık grevi direnişleri bir kadının öncülüğünde başladı. Ve şimdi direnişteki ısrarı direnişçiler üzerinden daha iyi değerlendirebiliriz. Türk devletinin bütün baskılarına rağmen özgür kadın duruşu kazandı ve tüm dünyaya yayıldı. Bugün bütün açlık grevi ve ölüm orucu direnişçileri emek ve direnişteki ısrarları ile yeni bir yaşamın inşası için eylemlerine devam ediyorlar. Birçok yol denendi direnişçilerin iradelerinin kırılması için. İşkence uyguladılar, ahlaktan uzak her türlü yol denendi eylemlerinden vazgeçmeleri için. Özgürlük düşü olanlar, önlerine ne güç çıkarsa çıksın hiçbir şey iradelerinin karşısında duramaz. Türk devletinin kirli siyaseti bu mücadeleyi sonlandıramadı.”   ‘Görüşme manidar bir zamana denk geldi’   Konuşmasının devamında tekrar Abdullah Öcalan ile avukatlarının yaptığı görüşmeye dönen Rozelîn, bu görüşmenin çok manidar bir zamana denk getirildiğini vurguladı. Rozelîn,“Bu görüşme üzerinde iyi yoğunlaşmak gerekiyor. Bu görüşme Türkiye’nin büyük bir ekonomik ve siyasal krizin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. 31 Mart seçimlerinde İstanbul gibi büyük bir şehir AKP’nin elinden çıktı ve bu başlı başına bir kriz yarattı. Türkiye’de hükümetin savaşı İstanbul üzerinden ilerliyor. Çünkü İstanbul Türkiye’nin ekonomi kentidir. E tabi bunun elden gitmesi de beraberinde bir tıkanmayı da getirdi. Bir diğer konu da artık Türkiye halkları da bu krizi kabul etmiyor. Hükümet kendi çıkarları için bu krizi daha da derinleştiriyor. Halk ile çatışmamak adına bazen kendi çıkarlarını da gözeterek halkı kendine mecbur bırakıyor. Yine Kürt halkının oylarını alabilmek için bazı noktalarda taviz veriyor.”     ‘Türkiye Rusya ve Amerika arasında kalmış durumda’   Türkiye’nin sadece içte değil dış ülkeler ile de kriz yaşadığını söyleyen Rozelîn, bunun nedeninin ise Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi olduğuna işaret etti. Rozelîn,“İdlib için Rusya ve Türkiye arasında bir anlaşma yapıldı ve 3 ay gibi bir süre verildi. Fakat daha sonra yapılan görüşmeler sonucunda bu süre tekrar uzatıldı. Bununla birlikte Ezez, Cerablus ve Bab’da sorunlar baş göstermeye başladı. Türkiye’nin desteklediği çete grupları eğitildi ve bu bölgelere gönderildi. Böylelikle bölgede çatışmaların da önü açılmış oldu. Şuan Erdoğan Rusya ve Amerika arasında kalmış durumda. Kendini bu çıkmazdan nasıl kurtaracağını bilmez halde. Ama bir karar vermesi gerekecek. Kısa bir süre sonra yeni kararların alınması gerekiyor ve İdlib’in satılması da büyük bir ihtimal gibi görünüyor. Bu da uzak bir ihtimal gibi durmuyor çünkü Erdoğan her daim Suriye toprakları üzerinde bir pazarlık yapıyor” ifadelerinde bulundu.   ‘Suriye’de özgür bir meclisin kurulması gerekiyor’   Abdullah Öcalan’ın gelecekte özgür bir Suriye’yi öngördüğünü ifade eden Rozelîn, son olarak da şu değerlendirmelerde bulundu: “Önderlik Suriye’nin durumuna dikkat çekti son mesajında. Bilindiği gibi Suriye bir karışıklığın içinde ve bugüne kadar da sorunların çözümü için somut adımlar atılmış değil. Suriye Ortadoğu’daki savaşın bitmesinin kilit noktası olmuş durumda. Bu yüzden çözüm de gereklidir. Zaten önderliğin amacı da Suriye halkları için ortak bir görüşün öne sürülmesi. Özgür bir Suriye ve halkların beraber yaşayabilmesi için bizim demokrasi projemiz var. Bizim projemiz Suriye’nin parçalanması için değildir. Demokrasi için kurduğumuz bir sistemdir. Bunun için Suriye’de özgür bir meclisin kurulması gerekiyor ve bütün halkların da burada söz hakkı olması gerekiyor.”