TJA: ‘Beyaz Tülbent Hareketi’ne dönüşen annelerin sesine ses olalım 2019-05-10 11:49:43   DİYARBAKIR - TJA, Anneler Günü dolayısıyla sokaklarda, cezaevleri önlerinde beyaz tülbentleriyle direnen annelere atfen yayınladığı açıklamada, “Tecridin son bulmasının annelere ve tüm topluma verilebilecek en değerli armağan olduğunun bilincindeyiz. Tüm kesimleri ‘Tecrit son bulsun çocuklarımız yaşasın’ diyen ve beyaz tülbent hareketine dönüşen annelerimizin sesine ses olmaya davet ediyoruz” dedi.   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri tüm cezaevlerine yayılırken, tutsak anneleri de beyaz tülbentleriyle alanlarda polis saldırısına rağmen direnişini sürdürüyor. Anneler Günü dolayısıyla açıklama yayınlayan TJA, tarihi bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan İmralı tecrit sisteminin kırılması için bedenlerini açlığa yatıranların ve beyaz tülbentleriyle diren annelerin öncülüğünde büyük bir direnişin örüldüğüne vurgu yaptı.   TJA, açıklamasının devamında şunları kaydetti:   “İmralı tecrit sistemini parçalamak aynı zamanda hegemonik güçlerin ve uzantılarının, Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’yu içine çekmiş oldukları karanlık sarmalından da söküp çıkarmak olacağı şüphe götürmez bir gerçekliktir. Kürt halkı ve toplumsal barışın önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın bunu yapabilecek yegâne güç ve etkiye sahip olduğu ise en son İmralı görüşme metniyle bir kez daha gözler önüne serilmiştir.   ‘Beyaz tülbentleriyle direnenleri selamlıyoruz’   Bir anne, bir aktivist, bir özgürlük direnişçisi olan Leyla Güven öncülüğünde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi bugün 90’nın üzerinde cezaevinde, 7 bine yakın tutsağın açlık greviyle sürmektedir. 30 grevcinin ölüm orucunda olduğu, 10‘unun yaşamını feda ettiği bu süreçte, faşist zihniyete karşı beyaz tülbentleri ve zılgıtlarıyla tutsak aileleri ve barış annelerinin ‘Tecrit son bulsun çocuklarımız yaşasın’ diyerek yükselttikleri direnişi tüm kadınlar ve halk adına selamlıyoruz.   ‘Annelerin mücadelesini ‘yaşa, yaşat’ olarak görüyoruz’   İnsanlığa karşı işlenen bir suç olan tecridin son bulması için ‘Yitirmenin kimliği yoktur, herkesin canını acıtır, savaşa verecek canımız yok. Annelerin gözyaşları aynı renktedir’ diyen ve savaşa karşı evrensel bir kimliğe dönüşen Barış Anneleri İnisiyatifi ve Tutuklu ailelerinin direnişlerini ‘yaşa yaşat’ mücadelesi olarak görüyor, önünde saygıyla eğiliyoruz. Biz TJA’lı kadınlar olarak, Cezaevi önlerinde ve sokaklarda annelere yönelik gerçekleşen polis saldırılarının kadına karşı adı konmayan erkek egemen devletin savaş ve şiddet yaklaşımının bir parçası olduğunu biliyoruz.  Analarımıza hunharca yapılan bu saldırıları, tüm dünya ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görüyor ve asla affetmiyoruz.    12 Mayıs Anneler Günü’nün yaklaştığı bu günlerde, cezaevleri önünde ve sokaklarda çocuklarının yüreklerini ve onca direniş hikâyesini beyaz tülbentleri arasına sığdıran analarımızın, yüreği yaralı bir kuş gibi çırpınırken, ama gururlu, ama dik, zılgıtlarla yürüdükleri bu onurlu mücadeleleri etrafında, herkesi kenetlenmeye çağırıyoruz.   ‘Tüm kesimleri vakit kaybetmeden mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz’   Biz kadınlar, Tecridin son bulmasının annelere ve tüm topluma verilebilecek en değerli armağan olduğunun bilincindeyiz. ‘Tecrit son bulsun çocuklarımız yaşasın’ diyen ve beyaz tülbent hareketine dönüşen annelerimizin sesine ses olmaya davet ediyoruz. Başta kadınlar olmak üzere tüm halkları, inançları, tüm demokratik kesimleri, gençleri, aydın, sanatçı, yazar, kendine insanım diyen herkesi annelerimizin yanında olmaya ve bulundukları her yerde, sokaklarda, alanlarda demokratik tepkilerini, vakit kaybetmeden, hemen şimdi göstermeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Jin, Jıyan, Azadi!”