Açlık grevi direnişçisi iki kardeşi buluşturan talep: Tecrit kalkmalıdır 2019-05-09 09:09:15   DİYARBAKIR - Açlık grevi eylemcileri Şehriban Çoban 84, Zaban Çoban ise 70 gündür ayrı cezaevlerinde eylemlerini sürdürüyor. Direnişin yükseltilmesi gerektiğini belirten iki kardeş, “Kararlıyız, geri adım atmayacağız. Siz de dışarıda anneleri yalnız bırakmayın” çağrısı yaptı.   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle sürdürdüğü açlık grevi 183’üncü gününe girdi. Aynı taleple farklı cezaevlerinde açlık grevine başlayan ilk grubun eylemi 145’inci gününde sürerken, 1 Mart’tan itibaren 7 bini aşkın tutsak açlık grevine dahil oldu ve 30 Nisan’da ölüm orucuna başladı. Şehriban Çoban ve Zana Çoban da farklı cezaevlerinde, aynı taleple açlık grevine başlayan iki kardeş.    ‘Başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz’   2015 yılında Van’da gözaltına alınarak “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanan Şehriban 26 yaşında. Van Cezaevi’nden Şakran’a, oradan da Tarsus’a ve daha sonra İzmir’e sürgün edilen Şehriban, 15 Şubat'ta katıldığı eylemin 84'üncü gününde. Eylem süresince yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çeken Şehriban’ın kamuoyuna mesajı da şöyle:    “Eylemimizin başarıya ulaşacağına inanıyoruz, moralimiz yüksektir. Hepimiz grevimizde kararlıyız, sonuç alıncaya kadar eylemimize devam edeceğiz. Açlık grevine başlayan ilk gruptaki arkadaşlarımızın durumu çok iyi değil, biz ikinci, üçüncü grupta olanların durumu biraz daha iyi. Yaklaşık 18 kilo veren arkadaşlarımız da var ama moralimiz gerçekten çok iyi. Gazeteler verilmiyor, kitaplarımız verilmiyor. Rahşan arkadaşımız hücrede tutuluyor, yaklaşık 130 gündür açlık grevinde ve ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Yanında refakatçisi de yok ve hücrede tecrit edilmiş durumda. Diğer cezaevlerinde de arkadaşlarımız benzer sorunları yaşıyorlar. Halkımız bizi merak etmesin, direnişi yükseltmek için dirensinler.    ‘Anneler yalnız bırakılmamalı’    Yapılan eylemler yeterli değildir. Yalnızca anneler aracılığıyla bir süreç götürülmeye çalışılıyor fakat bu şekilde olmaz. Bu sürecin öncüsü annelerdir ama anneler yalnız bırakılmamalıdır. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Tecrit kalkıncaya kadar geri adım atmayacağız. Bu haklı bir taleptir ve bu taleplerde ısrarcı olunmalıdır. Sessizlik ölüm getirir ve biz yoldaşlarımızın ölmesini beklemek de istemiyoruz. Grevimize sonuna kadar devam edeceğiz. Kazanan direnişimiz olacak, buna inanıyoruz.”   ‘Tecrit kalkıncaya kadar direneceğiz’   Zana Çoban ise 2016 yılında 19 yaşındayken gözaltına alındı ve Muş Cezaevi’ne götürüldü. Orada yaklaşık bir yıl tutsak bulanan Zana, ardından Gebze Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Şuan 24 yaşında olan Zana, 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde. Zana da ailesiyle yaptığı görüşmede direnen anneleri selamlayarak, bir an önce eylemlerine ses verilmesi gerektiği vurgusunu yaptı. Zana’nın mesajı ise şu şekilde:    “Biz içeride ve dışarıda tecrit kalkıncaya kadar direneceğiz. Sağlık sorunları yaşayan arkadaşlarımız var ama her şeye rağmen moralimiz yüksektir. Halkımız Leyla Güven’i ve tutsakları yalnız bırakmamalıdır. Hükümet bir an önce taleplerimizi dikkate almalı ve cezaevlerinde ölümler olmadan tecridi kaldırmalıdır.”    Öte yandan Şehriban ve Zana’nın dışarıda olan kardeşi Şirin Çoban’ın direnişte olan ablaları ve tüm tutsaklar için okuduğu şiiri sosyal medyadan paylaştı. “Tutsakların direnişine ses verin” çağrısıyla şiiri paylaşan Şirin, öncelikle tutsak yakınları olmak üzerine tüm halkın cezaevlerine sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.