Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nin Diyarbakır ayağı sona erdi 2019-05-05 21:06:08   DİYARBAKIR - 17. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nin Diyarbakır ayağı "Kadınların seçimi: Yerel adımlar, geniş alanlar" konulu forumla sona erdi.   Filmmor tarafından düzenlenen ve 7 Mart'ta başlayan 17. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nin Adana'dan sonraki durağı Diyarbakır oldu. Diyarbakır'da 2 gündür film gösterimleri ile devem eden festival, "Kadınların seçimi: Yerel adımlar, geniş alanlar" konulu forumla sona erdi. Forumdan önce , "Bu ne güzel demokrasi" belgeseli izlendi.  Diyarbakır Amed Şehir Tiyatrosunda düzenlenen formun moderatörlüğünü Melek Özmen yaptı. Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan ile Kamer Vakfı üyesi Nebahat Akkoç ise foruma konuşmacı olarak katıldı.   Forum da ilk olarak konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, beyaz tülbentti ile katıldığını belirterek, açlık grevinde yakınları olan annelerin darp edilmesine ilişkin saldırıları kınadığını söyledi. Cezaevlerinde açlık grevlerin var olduğunu hatırlatan Ayşe, 30 Nisan tarihinde ise 15 siyasi tutsağın ölüm orucuna başladığının altını çizdi. Ayşe, Leyla Güven öncülüğünde bütün cezaevlerine yayılan açlık grevi direnişçilerini de selamladı.    'Kadının sinerjisi başarısıyla geldi'   Kadın öncülüğünde yerel yönetimler ve bölge yönetimlerinin kendileri için önemli olduğunu belirten Ayşe, Kürdistan ve Türkiye'de kadın öncülüğünde derneklerin açıldığını söyledi. Ayşe, "Bu yüzden biz TJA olarak örgütlüğümüz bütün bölgelerde başladı. Biz bütün alanlarda var olduk. Ben Sakine Cansız'ın tarihini zindanlarda duyduğumda kadının zindanlarda büyük direnişinin var olduğunu gördüm. Esat Oktay'ın yüzüne tükürdü. Sosyolojik olarak kadınlar gerillaya katıldı. Biz bilmiyorduk gerillayı. Hepsi bizim yaşantımızda olduğu gibiydiler. Komşumuz, akrabamız ve arkadaşımızdı. Dağ yaşamı zordur. Bir sinerji toplum içindeki kadını etkiledi. Kadının sinerjisi kadının başarısıyla geldi" şeklinde konuştu.     'Türkiye'de yerel yönetimler daraltılmış'   Yerel yönetimlerin kadın öncülüğünde başladığını belirten Ayşe, bunun dalga dalga tüm şehirlere yayıldığını ifade etti. Ayşe şöyle konuştu: "Kadın kendi özgürlüğü için örgütlenmelidir. Bu bütün şehirlerde böyledir. Ama Türkiye de yerel yönetimleri daraltmışlar ki sadece diyor belediye seçimleri var. 'Kadın özgür olmasa toplum asla özgür olmaz' cümlesi toplumda bir itibar kazandı. Herkes biliyor bu sayın Öcalan'ın felsefesi ve itibarıdır. Bu yüzden yerel yönetimlerden bahsediyorsak kendi örgütlülüğümüzden bahsedeceğiz."    Ayşe, devletin kadının tek başına özgür olmasını istemediğini belirterek, "Figen Yüksekdağ Türk'tü kadın örgütlülüğünde yer aldı. Devlet ilk ona saldırıldı. Kadın belediyeciliğine saldırdılar. Kadın vekilleri aldılar. Bundan sonra bizim açımızdan devlet iflas etmiştir. Çürüktür ve düşmüştür" dedi.    'Örgütlenerek şiddetten korunabiliriz'    Ayşe devamında Nusaybin'de belediye başkanlığı yaptığı döneme de değinerek şöyle konuştu: "Kadın örgütsüzse öncülük yapamaz. Şiddet ateştir. Eğer ateş evine düşerse komşu su döküyor. Kendi komşunun komşusuyla örgütlenerek şiddetten korunabilirler. Kadının üstündeki baskı da bir ateştir. Bu ateşi hep birlikte su dökerek yani bilinçlenerek söndürebiliriz. Eğer kendini örgütlemese 'Alo şiddet hattı'yla tek başına şiddet önlenmez. Örgütlü olmakla önleyebiliriz. Bütün sokaklarda komisyonlar kurarak örgütlenerek şiddetle mücadele ettik.  Zihniyet değişmedikçe özgürlük olmaz."    'Ülkemizde kadınların durumu çok vahim'   Kamer Vakfı üyesi Nebahat Akkoç ise, 2005 yılında Türkiye'de ceza kanununda değişikliklerin olduğunu belirterek, bunun da feminist hareketle başarıldığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi feminist hareketin Türkiye'ye hediyesi olduğunu ifade eden Nebahat, "Kadın kuruluşlarının çalışmaları önemli etki yaptı. Bizim ülkemizde kadınların durumu hala çok vahim. Hala akraba evliliği yüzde 50 üzerine çıkıyor. Hala yüzde 25 oranda erken ve zorla evlendirilmiş kadınlardan söz ediyoruz. Umarım kadınların bir gün özgürleşmesini görürüz. Kadınlar hiçbir gayrimenkul sahibi değil. Kadınların varlığı siyasi partilerin içinde yer alması çok önemlidir" dedi.   Konuşmaların ardından forum soru cevap şeklinde son buldu.