İHD Van Şubesi kentte yaşanan 3 aylık hak ihlallerini açıkladı 2019-05-02 14:42:26   VAN  - Van’da yaşanan 3 aylık hak ihlallerini açıklayan İHD Şubesi, açlık grevlerine dikkat çekerek iktidarın açlık grevlerinin sonlanması için iktidarın ve yetkili kurumların herhangi bir adım atmadığı vurgulandı.   İHD Van Şubesi, kentte yaşanan 3 aylık hak ihlallerini düzenledikleri basın açıklaması ile duyurdu. Şube binalarında gerçekleşen açıklamayı İHD Şube Başkanı Murat Melet yaptı. Açıklamada, geçtiğimiz 3 aylık süreçte toplam bin 35 hak ihlali tespit edildiği duyuruldu. 3 ay boyunca, 10 sığınmacı ve göçmenin yaşamını yitirdiği, bir kadının annesi tarafından katledilmesi, cezaevlerinde işkence ve kötü muamele, gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamele, valilik kararıyla gösteri ve yürüyüşler yasaklanma gibi birçok hak ihlallerin yaşandığına dikkat çekildi.   ‘Yargı uluslararası standartlardan uzaklaştı’   Demokratik hukuk devleti ilkelerinin Türkiye’de yeterince uygulanmadığı vurgulanan açıklamada, hükümetin her şeyin belirleyicisi konumuna geldiğine, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün tehdit altında olduğuna dikkat çekildi. Onlarca muhalif insanın ağır cezalara çarptırıldığı belirtilen açıklamada, “Yargının uluslararası standartlardan uzaklaşmaması vurgusunu yeniliyoruz. Hapishanelerde sağlık hakkı,  kötü muamele, disiplin soruşturmaları, tecrit etme, haberleşme, iletişim, aile görüşü haklarının kısıtlanması gibi ihlaller tespit edilmiştir. Hapishanelerdeki mahpusların mektup aracılığıyla ve yakınlarının şubemize bizzat yaptıkları başvurularda, tek kişilik hücrelerde tecrit etme, kelepçeli tedavi, hastane ve revire çıkarılmama gibi yaşanan mağduriyetleri ifade etmişlerdir. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikâyet konusu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Hapishanelerde kişiye özgü uygulamaların, insan hakları anlayışı ve insancıl hukukla bağdaşmayan bir durum olduğunu özellikle ifade etmek istiyoruz” denildi.   'Herhangi bir adım atmamışlardır’   PKK Lider Abdullah Öcalan üzerinden uygulanan tecridin kaldırılması için devam eden açlık grevlerine dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:   “Türkiye Hapishanelerinde bulunan birçok mahpus Leyla Güven’in talebinin haklı ve meşru olduğunu dile getirerek bu talebin bir an önce yerine getirilmesi amacıyla öncelikli olarak 27 Kasım 2018 tarihinde süresiz-dönüşümlü, daha sonra 16 Aralık 2018 tarihi itibarıyla gruplar halinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlamışlardır. Van’daki hapishanelerde açlık grevindeki mahpus sayısı 300’ü aşmıştır. Leyla Güven’den sonra 16 Aralık 2018 tarihinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan 41 kişilik birinci grup ise eylemlerinin 138’inci günündedir. Açlık grevlerinin sonlanması için siyasal iktidar ve yetkili kurumlar, eylemcilerin taleplerini yerine getirmeye ve tecridi kaldırmaya yönelik olarak herhangi bir adım atmamışlardır.    ‘YSK seçme seçilme hakkını ihlal etti’   Toplumsal hayatımızda onarılması güç sebeplere neden olabilir.  Örneğin, Yüksek Seçim Kuru (YSK), Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararname’leri (KHK) ile kamu görevinden ihraç edilenlerin geçtiğimiz yerel seçimlerde adaylığını kabul ettiği halde kazanan kişilerin belediye başkanı, belediye meclis, il genel meclis üyesi olamayacağına karar vererek seçme ve seçilme hakkını ihlal etmiştir. Böylece ilimiz Tuşba, Edremit ve Çaldıran belediye başkanlığını kazanan adaylara mazbataları verilmeyip ikinci sıradaki partinin adaylarına mazbata verilmiştir.   ‘Onurlu bir yaşam temenni ediyoruz’    Çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz. Her koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan, yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunuyor ve özgürlüklerle dolu, onurlu bir yaşam temenni ediyoruz.”