ESP, SKM ve SGDF: Leyla Güven’in elini daha sıkı tutuyoruz 2019-05-02 12:45:53   ANKARA - Süreli-dönüşümlü açlık grevini devralan ESP, SKM ve SGDF, “Sağlık maskesi altındaki gülen inançlı gözleri ile zafer işareti yapan vekilimiz Leyla Güven’in elini daha sıkı tutuyoruz” diyerek, duyarlılık çağrısı yaptı.    Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) , Sosyalist Kadın Meclisi  (SKM), Sosyalist Gençlik Federasyonu’nun  (SGDF)  İstanbul’da 19 Nisan’da süreli-dönüşümlü olarak başladığı açlık grevini Ankara’da bulunan şubeleri devraldı. 4 kişilik grubun devralmasıyla beraber ESP Ankara İl binasında basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın yapıldığı salona “Tecride son Leyla’ya el ver” pankartı asılırken, açlık grevine girecek grup beyaz tülbent ve maske taktı. Açıklamaya Sincan Cezaevi’nde 1 Mart’tan itibaren açlık grevinde olan Süheyla Taş’ın annesi Nezahat Taş, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Eşbaşkanı Hüseyin Gever katıldı.    Açıklamadan önce ESP üyesi İbrahim Halil Tosman kısa bir konuşma yaptı. Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevlerine dikkat çekmek için açlık grevine başlayacaklarını belirten İbrahim, açlık grevlerine bir ses ve kıvılcım olmak için cezaevlerindeki tutsakların seslerini dışarıya yansıtmak ve dayanışmayı büyütmek için süreli-dönüşümlü açlık grevine başlayacaklarını belirtti.     ‘Açlık grevi direnişçileri milyonlara aynı şeyi söylüyor’   SGDF üyesi adına açıklama yapan Helin Yağmur Uci, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinin 176’ncı gününe girdiğini hatırlatan Helin, HDP‘li vekillerin Diyarbakır’da aynı taleple açlık grevine başladığını anımsattı. Helin, “Strausburg’dan, Hewler’e, Paris’ten Stockholm’e Avrupa’da bedenlerini açlığa yatıranların talebi de aynı. Onlarla birlikte hapishanelerde yüzlerce siyasetçi, yurtsever ve komünist tutsak da ‘Tecrit kaldırılsın’ talebi ile direniyorlar.  Tahliye olduktan sonra evlerinde açlık grevine devam eden İhsan Sinmiş, Mahsun Şen, Bilal Özgezer, Sedat Akın, Gurbet Ektiren, Hicran Ürün, Güven Pınar, Sevican Yaşar, Salih Tekin’de  milyonlara aynı şeyi söylüyor” dedi.     ‘Dış dünyadan kopartılmak ceza içinde ceza sistemidir’   Tecridin bir insanın dış dünyadan koparılarak, kendi haline bırakması olayı olduğuna dikkat çeken Helin, sosyal bir varlık olan bir insana verebilecek en büyük cezanın tecrit olduğunu belirtti.  Helin, “Dört duvar arasına kapatılmak, başlı başına bir ceza iken, bir de dış dünyadan kopartılmak ceza içinde ceza sistemidir.  Avukat ile görüştürülmemek, aile bireyleri ile görüşememek, yakınları ve vasisi ile görüşememek hiçbir insana dokunamamak anlamına gelir. Telefon edememek, mektup yollayamamak, mektup alamamak, dışarıdan tamamen yalıtılmak dışarıya dokunamamaktır” diye konuştu.     ‘Açlık grevine duyarsız kalmak ölümlere davetiye çıkarmaktır’   30 Nisan itibariyle 15 tutsağın ölüm orucuna başladığını söyleyen Helin konuşmasına şöyle devam etti: “İmralı’da bu ülke yasalarına tabi ise, ülkenin ve uluslararası hukukun kuralları orada da geçerli ise açlık grevindeki insanların taleplerine kulak verilmeli ve bir an önce tecrit kaldırılmalıdır. Açlık grevi bedenine zarar vermek yahut ölmek için yapılan bir eylem biçimi değildir. Açlık grevi bir talebi en güçlü ve çarpıcı biçimde dile getirmek için yapılan uluslararası meşruiyeti olan bir protesto biçimi ve hakkıdır. 5 ayı aşkın süredir, gündem de olan açlık grevlerine duyarsız kalmak, ölümlere davetiye çıkarmaktır. Bugüne kadar 8 kişi talepleri yerine getirilmediği için yaşamlarına son verdi. Daha önceki açlık grevleri deneyimlerinden biliyoruz ki; aylar geçtikçe insanlarda ağır hasarlar meydana gelir.”   ‘Leyla Güven’in elini daha sıkı tutuyoruz’   Kadın iradesi öncülüğünde başlayan ve bugünde tutsak yakınların annelerin cezaevi önlerindeki nöbetleri ile farklı boyuta geçen tecrit karşıtı mücadele sadece Kürt halkının gündemi olmadığını kaydeden Helin, “Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Kadın Meclisleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu olarak, ilk günden beri ‘Leyla Güven haklıdır, Tecrit kaldırılmalıdır’ diyoruz.  Bulunduğumuz her alanda onların sesi olmaya ve bir insanlık suçu olan tecridin son bulması için mücadeleye büyütmeye çalışıyoruz. Sağlık maskesi altındaki gülen inançlı gözleri ile zafer işareti yapan vekilimiz Leyla Güven’in elini daha sıkı tutuyoruz. Kalbi özgürlükten, kardeşlikten ve insan haklarından yana atan bir arada yaşam umudunu güçlendirmek isteyen herkese ‘Tecritte son Leyla’ya el ver’ diyoruz” dedi.     Açlık grevinde bulunan 4 kişi öğleden sonra siyasi partileri ziyaret ederek, açlık grevlerine ilişkin duyarlılık çağrısında bulunacak.