Açlık grevinin 62’nci gününde: Direnmeyi analardan öğrendik 2019-05-01 09:01:23   ANKARA - Açlık grevi eyleminin 62’inci gününde olan Rozerin Kurt, eylemlerinin amacını hatırlatarak, “Halkların mücadele tarihinde önemli bir yere sahip olan bu direniş, faşizmin sonu olacak. Bu muhteşem sona da ancak birlikte direnerek ulaşacağız. Biz direnmeyi analardan öğrendik” dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle 1 Mart’ta süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dahil olan tutsaklardan biri de Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Rozerin Kurt. Eyleminin 62’nci gününde olan Rozerin, kaleme aldığı mektubunda eyleminin amacına değindi.    Rozerin’in ailesi aracılığıyla gönderdiği mektubu şöyle:    “Tüm analar başta olmak üzere zulme karşı olan herkesi eylemin coşkusu ve sıcaklığıyla selamlıyorum. Direnişi ve duruşuyla bu eylemin öncülüğünü üstlenen Leyla Güven başta olmak üzere ‘Direnmek yaşamaktır’ şiarıyla direnen tüm yoldaşları da saygıyla selamlıyor, direnişlerini kutluyorum. Ben de 1 Mart’ta insanlık onuru için bedenleriyle direnenlerin kervanına dâhil oldum. Haliyle bu anlamı sürecin parçası olmanın verdiği coşkuyu ve heyecanı anlatmanın da tarifi olmuyor. Ama şunu söyleyebilirim ki hayatımın hiçbir döneminde kendimi bu kadar kararlı ve güçlü hissetmemiştim. Tabi bu kadar huzurlu da. Bugün belki grevin ne zamana kadar süreceğini bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa o da direnişçilerin iradesinin ve umudunun hep diri olduğu ve gün geçtikçe daha da büyüdüğüdür. Bu iradeyi kırmaya yönelik özelde de zindanlarda da birçok fiziki, psikolojik baskı politikaları geliştiriliyor. Ama bu politikaların hiç birinin bizler için bir anlamı olmadığını hatta tam tersine irademizi daha da güçlendirdiğini söyleyebilirim. Ben de bu temeller doğrultusunda bu anlamlı sürecin coşkusunu ve duygularını sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü paylaşmak, konuşmak, toplumsallaşmak insan doğasına ait evrensel değerlerdir.    Buna karşın fikirleri ve pratiği ile ezilen halkların özgürlüğü için çaba sarf eden Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan yıllardır derinleştirilmiş tecrit koşullarında tutulmakta. Bugün Sayın Abdullah Öcalan şahsında İmralı’da uygulanan tecrit sadece onun üzerinde uygulanmıyor, barışı, demokrasiyi, özgürlüğü isteyen insanlık değerlerini esas alan herkes üzerinde uygulanıyor. Tecrit zulümdür, insanlık suçudur. Buna sessiz kalmak da bu suça ortak olup insanlık değerlerine ihanet etmektir. Tecride karşı durmak özgür geleceğe adım atmaktır, yok edilmeye çalışılan insanlık değerlerini geri almaktır, yaşam demektir. Bu şiarı esas alan binler de bugün özgür bir yaşam için insanlık onuru için büyük bir kararlılık ve coşku ile bedenlerini açlığa yatırıyor. Halkların mücadele tarihinde önemli bir yere sahip olan bu direniş, faşizmin sonu olacak. Bu muhteşem sona da ancak birlikte direnerek ulaşacağız.    Bugün bizler bu direnişin bir parçası olarak zindanlarda bedenlerimizi açlığa yatırarak, faşizme karşı bir çığlık olduk. Biliyoruz ki çığlığımız tüm dünyada yankılanıyor. Çığlığımız, kesmek isteyenlere, kulaklarını sıkıca kapatanlara inat daha da büyüyor ve büyüyecek bu yankı. Ahlaki ve vicdani duyarlılığı olan herkese sesleniyorum. Analar, kadınlar, gençler, hak arayışçıları, aktivistler, aydınlar, sanatçılar, akademisyenler gelin çığlığımıza ortak olun ve özgür geleceğin temellerini birlikte atalım. Demokrasi ve barışa yaklaştığımız bu süreçte sessiz kalmayın. Tabi bu çığlığa sessiz kalan, duymak istemeyen ulusal ve uluslararası kuruluşlara (CPT, AB…) da sesleniyoruz; Bizler eylemimizde haklıyız ve kararlıyız. Tecridin kırılması için tamamen Anayasal ve evrensel hukuk kurallarına dayalı olan taleplerimiz karşılanmayana kadar eylemimiz devam edecektir. Bu haklı taleplerimiz karşısında sessiz kalmak, sizleri evrensel düzeyde suçlu konumuna getirmektedir. Bunun için acilen tecridin kaldırılması ve taleplerimizin karşılanması için sorumluluklarınızı yerine getirmenizi istiyoruz.    Başta tüm analar olmak üzere herkes bilsin ki bizler iyiyiz. Bizleri merak etmeyin koşullar ne kadar zor olursa olsun sonuna kadar direneceğiz. Çünkü biz Mazlumların, Kemallerin, Saraların ardıllarıyız. Ve direnmeyi analardan öğrendik. Sizler de dışarıda vereceğiniz destekle faşizmi bitirip, özgür geleceği inşa edeceğiz.”