Tutsak yakını: Ölümleri engellemek tecridi kaldırmakla mümkün 2019-04-28 09:04:12   Rengin Azizoğlu   DİYARBAKIR - 17 Aralık'tan bu yana açlık grevinde olan Reyhan Coşmuşlu'nun babası Şemsettin Coşmuşlu, kızının açlık grevine girmesini desteklediğini belirterek, "133 gündür aç benim kızım. Bizi görünce hep güler yüzlü ve güçlü duruyor ama onlar iyi değil. Yürümekte, duymakta zorluk çekiyorlar. Ölümleri durdurmanın tek yolu tecridin son bulunmasıdır" diye belirtti.    PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 8 Kasım 2018'de başlattığı açlık grevi eylemi 172’nci gününde devam ediyor. Aynı taleple onlarca cezaevinde başlayan açlık grevleri eylemi 1 Mart'tan itibaren binlerce tutsağın katılımıyla yayılırken, tutsakların durumu kritik eşiği geçmiş durumda.   1985 Silvan doğumlu Reyhan Coşmuşlu 17 Aralık'ta açlık grevine girenler arasında yer alıyor. Özyönetim sürecinde tutuklanarak 10 yıl ceza verilen ilkokul öğretmeni Reyhan, açlık grevini 133’üncü gününde Bakırköy Cezaevi'nde sürdürüyor.   'Yoldan geçerken vurulup bir de üzerine tutuklandı'   Reyhan'ın öz yönetim döneminde sokaktan geçtiği sırada üzerlerine ateş açılmasıyla yaralandığını anlatan babası Şemsettin Coşmuşlu, Reyhan'ın iki ayağından yaralandığını söyledi. Şemsettin, "Silah sesleri kesilince oradan gitmek için kalktığında askerlerce gözaltına alınıp ambulansla hastaneye götürdüler. Kızımın çatışmaya girmediğini bildiğim için ambulansı ben çağırdım. Reyhan, yoldan geçerken vurulup bir de üzerine tutuklandı. 4 yıldır da tutukludur. Bu bir zulmüdür, hep böyle yapılıyor bizlere, hiç yerine eziliyoruz. Devlete yaslanarak kendini yaşatan, ajanlık ve iftirayla bu gençleri zindanlara koyan insanlara Allah acımasın" diye konuştu.   '129 göndür aç benim kızım'   Kızıyla beraber 7 bini aşkın kişinin açlık greviyle canını feda ettiğini söyleyen Şemsettin, geç olmadan, gencecik bedenler erimeden bu tecridin son bulması gerektiğini ifade etti. Şemsettin, "Bizler onları yaşatmalıyız ve onların dışarıdaki sesi olmalıyız. Kızımla görüşümüzde bana hep 'Baba büyük bir iradeyle bunu başaracağız. Tecrit son bulana kadar grevler devam edecek. Bu direniş haklı ve insan dışı bir tutumu engellemek içindir' diyor. 133 gündür aç benim kızım ve o halde bize moral veriyor. Bizi görünce hep güler yüzlü ve güçlü duruyor ama onlar iyi değil. Yürümekte, duymakta zorluk çekiyorlar. O kötü durumuna rağmen hep görüşe çıkmaya çalışıyordu artık çıkabilir mi bilmiyoruz" dedi.   'Ben kızımla gurur duyuyorum'   Reyhan'ın greve girdiğini duyunca üzüldüklerini kaydeden Şemsettin, "Ağlamamak için zorladım ama tutamadım kendimi, onun kadar güçlü olamadım. Bize girdiği bu yolda onu desteklemek düşer. Allah hiçbir tutsağın tırnaklarını bile taşa değdirmesin. Ben kızımla gurur duyuyorum. Verdiği kararlara her zaman güvenmişimdir. Asla bizi acıtacak bir şey yapmaz. Ne yaptıysa haklı bir gerekçesi vardır.  Greve girmesini de destekliyorum. Ne yapması gerekiyorsa yapsın. O yolunu çizmiş, bizde elimizden geldiğince yanında olup destekleyeceğiz" diye belirtti.   'İktidar bir çözüm getirmeli'   Tutsakların talebinin haklı ve meşru olduğunun altını çizen Şemsettin, Kürtlerin başkaldırmadığı sürece her zaman ezileceğini, katledileceğini ve tutuklanacağını söyledi. Şemsettin, "Abdullah Öcalan da her insan gibi hakları var ve biz bunları talep ediyoruz. Bu kabul edilemez bir davranıştır. Bize yapılan bu zulme dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Devletin ve iktidarın artık sağır-dilsiz durumdan çıkmaları gerekiyor. Bir an önce onlara çağrımız, bizi duymaları ve buna bir çözüm getirmeleri. Ölümleri durdurmanın tek yolu tecridin son bulunmasıdır. Bizler de, onlar da rahat nefes alsın istiyoruz. Bizler kan dökülsün istemiyoruz. Ne polislerin ne askerlerin ne de bizim cenazelerimiz gelsin istemiyoruz.  Bizler barıştan yanayız, ülkeye huzur gelsin istiyoruz" ifadelerini kullandı.