‘STK’ler topluma öncü olarak daha fazla ses çıkarmalı’ 2019-04-26 09:08:35   İSTANBUL - Tecride karşı başlatılan açlık grevlerinin sona ermesi ve taleplerin kabul edilmesi için sivil toplum kuruluşlarının daha fazla görev üstlenmesi gerektiğine dikkat çeken dernek yöneticileri, “Türkiye’de yaşananlara ‘dur’ diyebilecek STK’ler ve kanaat önderleri olması gerekirken maalesef onlar bile seslerini çıkarmakta güçlük çekiyorlar. Herkesin ortak ses çıkarması gerekiyor” dedi.    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 170’inci gününde sürüyor. Leyla’nın eylemi devam ederken, bölge ve Türkiye cezaevlerinde 1 Mart itibariyle 7 bin tutsak bedenini açlığa yatırdı. Dernek yöneticileri, eylemcilerin taleplerine kulak verilmesi gerektiğine dikkat çekti.    ‘Adalet Bakanlığı devreye girmeli’   Adıyamanlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Saime Oğuzhan, açlık grevlerinin tüm insanlığa bir mesaj olduğunu belirterek, Adalet Bakanlığı’nın devreye girerek bir an önce açlık grevlerinin son bulması için yasaları uygulaması gerektiğini vurguladı. “Her şeyden önce ülkemizde barış istiyoruz. Bu barışı da tesis edecek olan elbette ki siyasi erktir” diyen Saime, bu siyasi erkin de bir an önce devreye girmesini istediklerini kaydetti.    ‘STK’ler yeteri kadar ses çıkarmıyor’    “Açlık grevinde olan insanların yaşamlarını korumak için sivil inisiyatif olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” diyen Saime, şunları ekledi: “Buradan yetkililere sesleniyoruz; Artık buna bir son verilsin. Muhatapların devreye girmesini istiyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’de insanlar daha fazla kutuplaştırıldı. ‘FETO’, ‘PKK’ ile bağlantılı diyerek insanlar suçlandı. Hala suçlanıyorlar. Şuan da sosyal medyada en ufak bir paylaşımda bulunan insanlar gözaltına alınıyor. Tabi ki siyasi erkin bu şekilde davranması toplumda bir kutuplaşmayı da getirdi. Böyle olunca insanlar geçmişte olduğu gibi yeteri kadar seslerini duyuramıyorlar. Duyurmak isteyenler de bir şekilde susturuluyor. Polis, devletin kolluk gücü hemen bu insanları susturuyor. İnsanlar dışarı çıkıp konuşmaya korkuyor bir şekilde. Toplumu artık haksız hukuksuz bir şekilde, zorba bir yönetim anlayışına mahkum etmişler. Türkiye’de buna ‘dur’ diyebilecek elbette ki sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olması gerekirken, maalesef onlar bile seslerini çıkarmakta güçlük çekiyorlar. “Buradan tüm derneklere, STK’lere sesleniyorum; Bu yaşanılanlar vahşice. Herkesin ortak ses çıkarması gerekiyor.”    ‘Taleplerine ses olursak eylem sonlanır’   Kiği-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Kuloğlu da, herkese duyarlılık çağrısı yaparak, “Çağrımızdır insanca, hakça yaşamak istiyoruz. Özgürce ve barış içinde yaşamak istiyoruz. İnsanlar özgürce taleplerini dile getirebilmeli. Susturulmamalı. Herkes yaşamayı hak ediyor. Bu eylemin bu kadar uzun sürmesi kabullenilir bir şey değil. Hepimiz bir şeyler yapmak istiyoruz. Ama yapanlar bir şekilde bastırılıyor ve susturuluyor. Açlık grevindeki insanların uzun süredir bu direnişi sürdürmelerine saygı duyuyorum. Onlara yeterince destek veremediğimizin farkındayız. Bu eylem sivil toplum kuruluşlarının vereceği destekle sonuca ulaşır. Onların taleplerine ses olursak eylem sonlanır. Bir sessizlik var. Bütün yetkililerin bu konuya duyarlı olmaya çağırıyoruz. Herkes duyarlı olsun lütfen” ifadelerini kullandı.