Medya’nın düştüğü son not: Bu çığlık ‘güneşimizi karartamazsınız’ çığlığıdır 2019-04-23 09:01:02   Rojda Aydın   MARDİN - Mardin E Tipi Cezaevi’nde 25 Mart’ta tecride karşı yaşamına son veren Medya Çınar’ın, yaşamını sonlandırmadan 1 gün önce günlüğüne düştüğü notta “Bu çığlık ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ çığlığıdır” dedi.    İmralı tecridine karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım 2018 tarihinde başlatılan açlık grevleri, tüm kararlılığıyla sürüyor. Eylemin tüm cezaevlerine yayıldığı 1 Mart’tan sonra ise,  Zülküf Gezen (33), Ayten Beçet (24), Zehra Sağlam (23), Medya Çınar (24), Yonca Akici, Siraç Yüksek ve Mahsum Pamay, tecride karşı cezaevinde yaşamına son verdi.    Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Nusaybin Davası’ndan tutsak bulunan Medya Çınar’ın, 25 Mart’ta yaşamına son vermeden bir gün önce günlüğüne düştüğü nota ulaşıldı.   Medya’nın, 24 Mart’ta günlüğüne düştüğü not şu şekilde:   “Bir gün güneşimizle bir araya gelme hayaliyle yaşayan hakikat yolun yolcuları; Tarihte Kemal, Hayri ve Mazlum yoldaşların sergilediği direniş, bugün Leyla Güven yoldaşın öncülüğünde binlerce yoldaşlarımız bedenlerini açlığa verip, tarih sayfalarına bir ek olarak yer edindi. Bugün dünya bir kez daha gördü ki ‘Güneş’ söz konusu oldu mu milyonlar gözünü kırpmadan canlarını ortaya koyan bir halk gerçekliği, bir mücadele gerçeği var. En önemlisi de zindan alanlarında böylesi anlamlı kutsal eylemler karşı tarafı şoka uğratıyor. Çünkü onların nezdinde hapsedilmiş irademiz elimizden alınmış sanıyorlar. Ama böylesi anlamlı çıkışlar gözler önüne seriliyor ki, ne yaparsa yapsınlar her şey boştur. İrademiz, inancımız, hayallerimiz ve yoldaşlığımız o kadar güçlüdür ki, nerede olursak olalım bizi daima güçlü, moralli ve inançlı kılar. Bütün yoldaşların eylemini cani gönülden selamlıyorum.   ‘Bu çığlık tüm halkların özgürlük çığlığıdır’   Böylesi bir süreçte grevde olmama vicdanım kabullenemiyor. Hep bir tarafım eksik gibi hissediyorum. Çünkü bu eylem her şeyden önce vicdani bir sorumluluktur. Yoldaşların sesleri bugün bütün topluma, ülkeye yayılmış durumdadır. Bu çığlıklar ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ çığlığıdır. Özgürlüğü, eşitliği, kadının özgürlüğü ve her halkın özgürlüğü için atılan çığlıklardır. Bugün Leyla yoldaş ve tüm yoldaşlarımızın eylemine destek olmak sadece Kürt halkının, kadınının ve gencinin değil, tüm dünya halklarının destek olması gereken bir eylemselliktir. Çünkü bir ülkede barış, çözüm, demokrasi istiyorsak o da ancak Güneş’ten geçer. Bir kez daha yoldaşların eylemini cani gönülden selamlıyorum. Adım adım amacımıza ulaşmaktayız, az kaldı. Zafer her zaman direnenlerin olmuştur ve bu kez de zafer biz direnenlerin olmuştur. Can yoldaşlarım.”