Hak savunucuları: Hukuk üstünlüğü yalnızca belli kesimler için kullanışlı 2019-04-22 16:21:23   İZMİR - Ankara'da hak savunucuları ve avukatlara yapılan polis saldırısı için İzmir'de yapılan ortak açıklamada, "Avukat arkadaşlarımıza ve insan hakları savunucularına kolluk marifetiyle şiddet uygulanarak seslerinin kısılmak istenmesi, bizlere bir kez daha hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü kavramlarının yalnızca belli kesimler için 'kullanışlı' olduğu sürece geçerli olduğunu göstermiştir" dedi.    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği(ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir şubeleri ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı  (TİHV) İzmir Temsilciliği, Ankara'da polis saldırısına uğrayan hak savunucuları ve avukatlar için ortak basın toplantısı düzenledi. İHD Şube binasında  yapılan açıklamayı ÖHD avukatlarından Hatice Sönmez okudu.   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 166, cezaevlerinde ise ilk grubun 129 gündür sürdürdüğü açlık grevleri ile ilgili Adalet Bakanlığı ile görüşme yapmak üzere Ankara'ya giden ÖHD ve ÇHD üyesi avukatlar ile İHD ve TİHV temsilcilerinin taleplerini iletmek üzere Bakanlığa varamadan, Güven Park'ta polis şiddetine maruz kaldığını belirten Nehir, ÖHD üyelerinden Veysi Eski, Bülent Aşa, Kenan Maçoğlu ve Ahmet Baran Çelik ile HDK Ankara İl Eş Sözcüsü Fatma Kılıçaslan yere yatırılarak gözaltına alındığını bir süre sonra serbest bırakıldığını, konuyla ilgili İHD Genel Merkezi önünde yapılmak istenen açıklamanın da engellendiğini söyledi.   'Hukukun üstünlüğü herkes için olmalıdır'   Çocukları açlık grevinde olan annelere uygulanan onur kırıcı muamele ve gözaltı uygulamasına yaşamı savunan avukatlar ve insan hakları savunucularının da maruz bırakıldığını söyleyen Nehir, "Avukat arkadaşlarımızın ve insan hakları savunucularının talebi, yeni ölümlerin önüne geçilmesi ve hukukun uygulanmasından ibarettir. Amaçları, yalnızca Adalet Bakanı ile görüşerek bu talepleri iletebilmektir. Bu kadar haklı ve meşru bir taleple bir araya gelmiş olan avukat arkadaşlarımıza ve insan hakları savunucularına kolluk marifetiyle şiddet uygulanarak seslerinin kısılmak istenmesi, bizlere bir kez daha hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü kavramlarının yalnızca belli kesimler için 'kullanışlı' olduğu sürece geçerli olduğunu göstermiştir" dedi.    'Tüm bu şiddet bir gün yargılama konusu olacaktır'   Nehir devamında ise şöyle konuştu: "Daha dün, bir insanı linç ederek öldürmeye, sığındığı evi yakmaya kalkışan güruha 'değerli arkadaşlarım' şeklinde hitap eden ve iki saat boyunca müdahale etmeyerek 'kendiliklerinden dağılmalarını' bekleyen devlet aklı, bugün, yalnızca yaşamı ve hukuku savundukları için barışçıl şekilde toplanarak Bakan'dan randevu talep eden arkadaşlarımızın üzerine biber gazı, cop ve plastik mermi ile gelerek kendisini göstermiştir. Şunu açıkça ifade ediyoruz: Bizler her zaman adaleti ve hukuku savunduk, bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. Tüm bu şiddet ve zulüm, elbette bir gün yargılama konusu olacaktır. Bizler, o gün geldiğinde de adil olanı, hukuku ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz."